Bölüm de geçen Emre ve arkadaşları Dilara'nın mahalledeki arkadaşları. Unutanlar varsa küçük bir hatırlatma :)
Bölüm şarkısı: Dedublüman - Sakladığın bir şeyler var
İyi Okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Gelsin Hayat Bildiği Gibi " - CEZA -
***
Dilara'dan..
Başım ve boğazımdaki ağrıyı ve acıyı umursamadan etrafımda dört dönen adama yorgunca baktım.
" Şunu da düzeltelim. Dilara, şunu sırtına koyayım mı? Böyle rahatsızsan söyle. Üşüdün mü? Camı kapatıyorum. Meyve suyu içer mis- " demesiyle bıkkınca konuştum.
" Ay yeter Alparslan, vallahi daralttın beni, " dediğimde durup bana baktı. Kendinden geçmiş gibi hareket ediyor ve bunu şu an fark ediyordu.
Yorgunca yatağımın yanındaki koltuğa çöktü.
" Haklısın, dalmışım ben. " Gözlerime bakıp gülümsediğinde beni böyle çok düşünmesi içimi sıcacık yapmıştı. Yerimde hafif kıpırdandım. Şimdi konuşma vaktiydi.
" Bu halin ne? " Dediğimde başını eğdi. Konuşmamı yineleyerek elimi ona doğru uzattım.
" Bu halin ne Alparslan? " Hava da duran elimi tuttu. Gözlerimin içine içine baktı. Ben ise yüzünü inceledim. Günler önceki Alparslan çok değişmişti. Göz altındaki morluklar, gözlerinin şişliği ve kızarıklığı en önemlisi de aşırı zayıflamış olması kalbimi eziyordu.
" Ben, " dedi ama cümlesinin devamını getiremeyeceğini anladığında sustu. Saatler olmuştu uyanalı ama benimle konuşmamak için elinden ne geliyorsa yapıyordu. Boğazımdaki acıya rağmen yutkundum.
" Çok zayıflamışsın, " dediğimde gözlerim doldu. " Seni böyle görmek beni çok üzüyor. Ayrıca benimle konuşmamak için elinden ne geliyorsa yapıyorsun. O gece olanları konuşalım artık. Ne olursun konuş benimle, " dediğimde elimi dudaklarına yaklaştırıp koklayarak öptü. " Susma, anlat. "
" Bunları konuşarak zaman kaybetmek istemiyorum. Bırak biraz özlemimi gidereyim, bırak biraz sakinleşeyim. Bırak, " dedi ayağı kalkıp yatağa oturdu. Elini yanağıma götürdü. " Biraz seveyim seni. "
Yanağımı eline sürttüm. Gözlerimi kapadım.
" Aç gözlerini, " dedi. Sesi öyle efsunlu, öyle özlem dolu çıkmıştı ki karşı çıkmayarak hemen açtım.