20. Bölüm

34.6K 1.2K 717
                                    

Selam canlarım :)

Sınır koyuyorum artık. 300 oy, 30 yorum.

İyi okumalar...

*

Yazarın Anlatımı ile

" Dilara, " dedi genç adam. Sesine bulaşan, öfke ve nefretin nededini gayet iyi biliyordu.

Dilara kulağına gelen sesi tanıyordu. O değildir diye geçirdi içinden. Bu kadar ileri gitmiş olamazdı.

" Aç gözlerini, uyandığını biliyorum, " dediğinde ise emin oldu Dilara. Konuşan kişi, ona deli gibi aşık olduğunu söyleyen Çetin'di. Telaşla gözlerini açtı. Etrafına bile bakmadan dümdüz karşısında ki adama bakıyordu.

" Sen ne yaptığını sanıyorsun? " Korku dolu çıkan sesi Çetin'in umrunda değildi. Artık sevgisinin önüne geçen tek bir duygu vardı o da nefretti.

" Atalay olacak o şerefsize ders veriyorum, " dedi Çetin. Doğruydu, şu an tek yaptığı kin beslediği Atalay'a küçük bir ders vermekti. Biliyordu çünkü Dilara'dan ufakta olsa hoşlandığını. Ama bir şeyden daha emindi, Dilara o adama layık değildi. En azından yıllarca beslediği sevgisi değildi. Çetin, kendi açısından böyle düşünüyordu. Bencil olduğu tek konu ise, Dilara onunla olamazsa başka kimseyle olamazdı.

" Ne dersi? " Diye sordu Dilara. Çetin sustu. Dilara korkuyordu çünkü Çetin'i eğer ufacık tanıyorsa gözü döndüğü an kimseyi tanımazdı. Çetin, cebinden çıkardığı sigarasını dudakları arasına sıkıştırdı. Şu sigarayı bir Dilara için içerdi, bir de hiç tanıyamadığı annesi için.

Ateşlediği çakmağı sigaranın ucuna yaklaştırıp sigarasının ucunu yaktı ve içine çekti.

Dilara ise Çetin'i sadece izliyordu. Ne yapacağını kestiremediği bu adamdan korksa da sakinliğini korumayı başarmıştı.

Çetin sigarasını dudaklarından alıp bu sefer de parmakları arasına sıkıştırdı.

" O adamı kafandan çıkar. Sizin olmanız imkansız Dilara, göremiyor musun? Hem, " dedi hiç acımadan Çetin. " O seni başkasına tercih etmedi mi? Seni umursamayan bir adamı nasıl sevebilirsin aklım almıyor, " deyip sigarasından bir duman daha çekti içine.

" Asla da almayacak, " diyerek cümlesini tamamladığında Dilara'ya baktı. Gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüğünde bile içi biraz olsun sızlamadı. Önceden olsa, bir gözyaşına dünyayı yakabilirdi ancak şimdi bunu yapmazdı. O yapmaya kalkışsa mantığı onu durdururdu.

" Ağlamanın bir çözümü olsaydı ben çoktan bulmuş olurdum. O yüzden, seni sikine takmayan birini sen de kafana takma, " dedi Çetin. Sonra sigarasından bir duman daha çekti içine, bir kez daha ve bir kez daha. Bıkmayacaktı şu mereti içmeyi. Ona tek iyi gelen şey, dudakları arasına sıkıştırdığı bu zehirdi.

Bir zehir, bir insana nasıl iyi gelebilir ki? Diye düşündü Çetin. Sonra aklına kimsesiz olduğu geldi. Soğukça gülümsedi, kimsesizsen zehir bile sana iyi gelir, dedi kendi kendine. Zihininde yaptığı konuşma da bile gerçekler bir tokatın acı yüzü gibi iniyordu yüzüne.

" Sevme onu, kendin için vazgeç Dilara. "

Dilara sessiz kalsa da içten içe hak veriyordu Çetin' e ancak vazgeçemiyordu, bilmiyordu ama bunu yapacak gücü bulamıyordu kendin de. Belki de bunu yapmasını tetikleyecek şeyi yaşamamıştı daha.

SÜMBÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin