Selaamm
Ya ben gün belirlemeyeceğim. Öyle olunca hep bir problem çıkıyor. Yazdıkça atarım artık :)
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🤍
İyi okumalar...
*
Bıkkınlıkla ellerimi iki saattir çekmeye çalıştığım fermuardan çekip bağırdım.
" Şu elbisenin fermuarını çekecek bir Allahın kulu yok mu? " Ağlayacak gibi çıkan sesim beni iyice sinirlendirmişti. Her şeyin üst üste gelmesi ise, beni sadece çıldırtmıştı. İlk önce, düğünde giyeceğim elbiseye Atalay tarafından çay dökülmüş, sonrasında altına giyeceğim ayakkabımı evde unutmuş oluşum aklıma gelmiş ve şu anda da Feyza'dan ödünç olarak aldığım elbisenin fermuarının takılmış olması sinirlerimin gerilmesine neden oluyordu.
" Geldim geldim. " Feyza'nın kurtarıcı sesini duymamla derin bir nefes alıp arkamı ona döndüm. O fermuarı çekerken bir yandan da konuşuyordu.
" Kızım sabahtan beri felaket tellalı gibisin. Bütün kötü şeyler başına geldi. Bir sakin ol ya, " başımı sallayıp fermuarımı çektiği için ona doğru döndüm.
" Haklısın, " gülümsediğimiz de Feyza'yı şöyle bir süzdüm. Siyah bütün bedenini saran elbisesi ile çok güzel duruyordu. İnce askılarında bulunan küçük inciler ise elbiseye değişik bir atmosfer katmıştı.
" Çok güzel olmuşsun, " dedim. Feyza gülüp hayali bir öpücük attı.
" Sen de bebeğim, " dediğinde aynadan kendi üstüme baktım. Lila elbisem ve ensem de topuz olan saçlarım birbirleri ile güzel bir uyum sağlamışken elbisemin yumuşak kumaşına dokunup gülümsedim.
( Dilara'nın elbisesi. İstediğim gibi bir elbise bulamadım ya :( )
" Ben bir anneme bakayım Diloş. " Feyza'nın dediğine sadece başımı salladım. O odadan çıkarken ayakkabı olarak ne giyeceğimi düşünüyordum.
" Dilara, müsait misin? " Kapıdan gelen, Atalay'ın sesi kalbimi hızlandırırken sakin kalarak umursamaz bir tavır sergilemek için aynadan kendime bakarken konuştum.
" Evet. "
Kapının gıcırtısı ile içeri girdiğinde ona bakmamaya kararlıydım. Dün geceden bu yana çok düşünmüş ve artık ona karşı eskisi gibi olmama kararı almıştım. Belki böyle olursa saksı kafasına bir şeyler dank ederdi.
" Dilara, " dedi tekrar. Sesi tuhaftı. Ona doğru döndüğümde bakışları ilk önce yüzümde sonra elbisem de en sonda saçlarımda dolaşıp gözlerimle buluştu. Gözlerinde gördüğüm tek şey saf şaşkınlıktı. Bana çok uzun süre baktığını fark ettiğinde ise boğazını temizleyip elini havaya kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜMBÜL
Chick-LitAlparslan & Dilara ^ " Rahat dur, " deyip yanıma yaklaştı. Gözlerimi kapayıp karnımdaki acının geçmesini beklerken dudaklarımın üzerinde hafif bir baskı hissettim. Gözlerim aralandığında Alparslan konuştu. " Dayanamadım. " " Gitme, " dedim. Söyledi...