Selam 💃🏽
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar...
* Evleniyoruz! *
***
Yazar'dan...
Alparslan, yaptığı şeyin yükünü sırtlanırken dikiz aynasından arkadaki kadına saniyelik baktı. Birazdan anlaşılan bütün yanlış anlamaları kökünden çözecek ve Dilara ile hayatlarına devam edecekti. Yani, onun kafasındaki plan bu şekildeydi.
" Noktasından virgülüne kadar her anını anlatacaksın. Sonra defolup gideceksin, " diyen Alparslan'la genç kadın korkulu gözlerle ona bakmış ve başını cama çevirmişti. Alparslan ani frenle durduğu hastanenin kapısına bakıp tekrar Burcu denilen kadına döndü. Yine aynı şekilde saniyelik bakmıştı.
Arabanın kapısını açarken ona karşı, " in, " demiş ve arabadan onunla birlikte o da inmişti. Burcu yanına doğru gelirken arabayı kilitleyip hastaneye doğru adımladıklarında Alparslan hem Dilara'yı görmek istiyordu hem de nasıl tepki alacağını bilmediğinden gerim gerim geriliyordu. Yanındaki kadının varlığı onu rahatsız etse de bir süre katlanmak zorunda olduğunu kendisi de gayet iyi biliyordu. Ne ona bakıyor ne de dokunuyordu. Sanki başka kadına olan bir bakışı bile Dilara'ya ihanetti. Derin bir nefes çekip hastaneden içeri girdiler ve Dilara'nın odasına doğru yürüdüler.
Merdivenleri çıktıklarında ise odaya girmelerine sadece on adım kalmıştı. Kapıdaki Haktan'a baktığında gurur dolu bakışlarla süzdü onu. Bunun sebebini Alparslan' da bilmese de gencecik olan bu çocuk her bakışı ile eski halini ona hatırlatıyordu. Belki de bu yüzdendi o gururlu ve hoşnut bakışları.
Odanın kapısını açtığında göz ucuyla içeri baktı. Başını kapıya doğru çeviren kadını gördüğünde kalplerinin aynı anda senkronize olduğunu hissetti. Solgundu. Çok solgundu ama güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemişti.
Kapının ağzında durmayı kesip içeri adımladı. Dilara Alparslan'ı görüşünde kocaman gülümsesede bu sadece üç saniye sürmüştü. Bakışları Alparslan'ın arkasından giren kadına kaydı. Gözleri öfkeyle parıl parıl parlıyor, damarlarında nefreti hissediyordu.
" Bu kadının ne işi var burda Alparslan? " Diye sorduğunda Alparslan, Dilara'nın bu ifadesiz haline ilk kez rastlıyordu. Tam konuşacaktı ki Burcu ondan önce atılıp Dilara'nın sorusunu yanıtlamaya çalıştı.
" Ben- "
" Kes sesini! " Dilara'nın öfkesi içten içe Alparslan'ı şoktan şoka sokarken, bu asi hallerine gülümsemek istedi. Bu agresif halleri son derece zevk veriyordu kendisine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜMBÜL
Chick-LitAlparslan & Dilara ^ " Rahat dur, " deyip yanıma yaklaştı. Gözlerimi kapayıp karnımdaki acının geçmesini beklerken dudaklarımın üzerinde hafif bir baskı hissettim. Gözlerim aralandığında Alparslan konuştu. " Dayanamadım. " " Gitme, " dedim. Söyledi...