Selaamm
Şarkıyı işaret verdiğim yerde açın canlarım.
Oylarınızı ve yorumlarınızı da eksik etmeyiinn
İyi okumalar...
*
" Dilara? "
Arkamı döndüğümde karşılaştığım kişi hiç beklemediğim biriydi. Atalay, bana doğrudan bakarken ben ona ruhsuzca bakıyordum.
Arabadan indi. Tam karşımda durdu. Sustum, hiç konuşmadım. Artık benim ona söyleyecek tüm cümlelerim kendini bir uçurumdan aşağı atmıştı.
" Nasılsın? " Omuz silkip konuştum.
" İyi. " Küçük bir tebessüm belirdi yüzünde. Önceden kalbimi tekletecek bu gülümseme şimdi zerre kadar umrumda değildi.
" Konuşalım mı biraz? "
" Dinliyorum, " dedim. Ondan bu denli soğumuş olmam beni de şaşırtıyordu ama en iyisi buydu. Tavrım karşısında şaşırsa da belli etmemeye çalıştı.
Benim üzüldüğüm tek nokta, ona harcadığım yıllarımdı.
" Burda değil ba, " demesi ile hızla sözünü keserek konuştum. " Dinliyorum, dedim. " Gözlerime bir iki saniye baktı. Sonra usulca başını salladı. Bana davrandığı gibi davranıyordum ona ve o da bunu farkındaydı.
" Dilara, bak özür dilerim. Sana yaşattıklarım için, gerçekten çok üzgünüm ve özür dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden. Bak ben, " dedi duraksadı. Özür dilemesine gerek yoktu artık. Ortada özür dilenmesi gereken ne bir sevda kalmıştı ne de Dilara.
" Seni sevmiyorum. Arada ağabeyin var. Sevsem bile bunu gelip de sana asla söylemezdim. Çünkü ben yapmam. Bu benim adamlığıma ters. Kardeşim dediğime yan gözle bakmam. Zaten, " dedi gözlerimin en içine baktı. Söyleceği şeyi söylemeye çekinir bir hali vardı. Benim tuhafıma giden konu ise, söylediklerinin içimde asla bir yıkım yaşatmamasıydı.
" Biriyle konuşuyorum, " dedi. Tepkisiz kaldım. Önceden olsa ağlayarak tepki vereceğim bir cümleydi bu benim için. Ama artık her şey o kadar değişmişti ki, ağlamayı bırakın gözlerine bile bakasım gelmiyordu artık.
Boğazımı temizledim.
" Özür dileme. Beni sevmek zorunda da değilsin. Bunun için sana baskı uygulamadım zaten ve adamlığına sığdıramadığın şeylere şunu da ekle, birisi sana gelip sevdiğini söylediğinde ya da sen kendin birinden öğrendiğinde karşındaki insana bana davrandığın gibi davranma. Çünkü insan kendini bok gibi hissediyor. Bunu başka bir kadına asla yapma. Bunu da adamlığına sığdırama. " Deyip sustuğumda pişmanlık akan gözleriyle gözlerime baktı. Artık gitmek istiyordum. Artık bu muhabbet bunaltmıştı beni. Bitsin, sonsuza dek bitsin ve bir daha karışma çıkmasın.
" Son olarak da, hayırlı olsun. Allah yolunuzu bahtınızı açık etsin, Atalay ağabey. " Dedim ve son cümlemi söylemek için nefes aldım. " Benden uzak, Allah'a yakın ol, " diyerek zorla gülümsedim ve arkamı dönerek yürümeye başladım.
Sonra bir bağırtı koptu bütün sokakta.
" Dilara, sen o yüzden mi yıllardır böylesin?! "
Ağabeyimin gür sesi kulaklarıma yankı yaparken olduğum yerde kalakaldım. Derince yutkunduğum sırada kolumdan sertçe geriye çekilmiştim.Ağabeyim kıpkırmızı olmuş gözleri ile gözlerime bakıyordu.
" Dilara'm, doğru mu kardeşim? " Bir beş saniye öylece durdum. Sonra yavaşça başımı salladım. Kolumu bıraktı. Sol gözünden akan yaş yanağından süzülerek tam kalbimin üzerine düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜMBÜL
ChickLitAlparslan & Dilara ^ " Rahat dur, " deyip yanıma yaklaştı. Gözlerimi kapayıp karnımdaki acının geçmesini beklerken dudaklarımın üzerinde hafif bir baskı hissettim. Gözlerim aralandığında Alparslan konuştu. " Dayanamadım. " " Gitme, " dedim. Söyledi...