5. Bölüm

32.1K 1.2K 70
                                    

Selaaamm

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🌸

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🌸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben...

Hadi iyi okumalar..

*

Suladığım çiçeklere ve ortancalara bakıp gülümsedim. Çiçekleri çok severdim. Kendi ellerimle diker, bakar ve severdim. Hatta bazen kimseye kendimi anlatamadığımda en sevdiğim çiçeğe yani sümbüllere kendimi anlatır ve rahatlatırdım. Her zaman iyi gelmişti. Bir yıl önce yüreğime çöreklenen gölgenin ağırlığını hafifletiyordu.

Aklıma gelenlerle bahçe de ki sandalyelerden birine oturdum. Bugün aile tanışması vardı. Aklıma geldikçe nefesim kesiliyor kalbim sızlıyordu. O kadar yorulmuştum ki ağlamaktan, artık gözlerimden yaşlar bile akmıyordu.

Bir tarafım Derya ile mutlu olmalarını isterken diğer tarafım onun iyi birini olmadığını söylüyor ve ayrılmalarını istiyordu. Bazen, o kadının ona dokunuşu, sarılışı, öpüşü aklıma geliyordu. Kahroluyordum. Kadının dudaklarına değen dudaklarını düşündükçe çıldıracak gibi oluyordum.
Bir yıldır bunları düşünerek kendimi helak etmiştim. Sürekli olarak ondan vazgeçmeye çalışmış ama hep başarısız olmuştum.

Başarılı olsaydım. Belki de kalbim böylesine ağrımaz, sızlamazdı. Kim sevdiği adamın evliliğine şahit olmak isterdi ki? Bir yıl öncesine kadar toz pembe olan dünyam, bir yıl içerisinde kararmıştı.
Bir kez olsun sarılmamıştım ona. Sarılırım da kalbimin hızını hisseder diye hep korkmuş ve uzak durmuştum. Ben onun teninin sıcaklığını hiç bilmiyordum. Kokusunu duysam da, hasrettim. Doya doya koklayamamaya hasrettim. Bir kez olsun dokunamamaya hasrettim. Ben Atalay'a hasrettim.

Elimi uzatsam dokunacağım adam ona elimi uzatmaya kalkıştığımda benden en uzağa kaçıyordu.
Yaşadıklarım o kadar can yakıcıydı ki. Bazen yüreğimin çaresizliğinde boğuluyordum.

Bana gelmeyene, gitmek istiyor ama gidemiyordum. Benim ona olan adımlarıma ve bana kör olan bir adama gidemezdim.

Derin ve titrek bir nefes aldım. Oturduğum yerden kalkarak evin kapısına doğru ilerlemeye başladım. Bugün dersim vardı ama kendimi halsiz hissettiğin için gitmeyecektim. Dün geceden beri içim daraldığı için sabah kalkıp çiçeklerimi sulamaya gelmiştim. Kalbim yorgundu ve bu yorgunluk bedenime ağırlık yapıyordu.

Anahtarla evin kapısını açarak içeri girdim. Dün Emre'leri ayıltıp evlerine bıraktıktan sonra hepimiz dağılmıştık. Yüzüme bile bakmamıştı. Böylelikle benim mutluluğum yine kursağım da kalmış yutkunmamı bile engellemişti.

Merdivenleri çıkarak odama girip direkt banyoya ilerledim. Üzerimdekileri çıkararak kendimi sıcacık suyun altına bıraktım. Suyun başımdan aşağı süzülmesi beni hep bu buhran havasından kurtarırdı. Hızlıca bir duş alıp geri çıktım. Perdelerimi açmadığım için tekrar kapatma gereği duymamıştım. Dolabıma ilerleyip, iç çamaşırlarımı ve mavi şort takımı çıkararak giyindim.

SÜMBÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin