Selaaammmm
Kısa bir bölüm oldu bunun için gerçekten üzgünüm ancak bu aralar dediğim gibi yoğunum ve bugün atacağımı söylediğim için bu bölümü attım. Diğer bölümü uzun yazıp daha sonra yayınlayacağım.
Çok öptüm!
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum <33
İyi okumalar...
*
' Hastaneden çıktım. On beş dakika ya geliyorum, Feyza! ' İki saattir susmak bilmeyen arkadaşıma sesimi yükselttiğimde telefondan bir kaç hışırtı geldi. Sonra Feyza'nın sesini duydum.
' İyi be! Bekliyorum, bir de ' diyen Feyza ile rahatlayarak aramayı sonlandırdım. Yüzüne kapattığım için yanına gittiğim de beni öldürecek olmasını şu anlık göz ardı ediyordum.
Yarın Ayten teyze de gün vardı. Feyza' da yardım için ben ve Asena'dan rica etmişti. Şimdi de onların yanına gidiyordum.
O akşam Atalay'la birlikte sessizce evlerimize gitmiştik. Atalay'ın gözlerinde ki hayal kırıklığını görmek yerine hiçbir zaman ayrılmamalarını isterdim. Bilmediğimiz bir şeyler olmuştu ve bu bilmediğimiz şeyler Atalay'ı fazlasıyla üzmüştü. Eninde sonunda öğreneceğim için içim rahattı.
Ayrılmalarına bile sevinmemiştim. Belki çok aptalcaydı ama Atalay'ı kırıklıkla görmektense başkası ile görmeye tercih ediyordum. Zaten o beni hiçbir zaman görmeyecekti. O zaman mutlu olacağı kişiyle olsun istiyordum.
Derin bir nefes aldım. Atalay'ı düşünmek yoktu. Bugün heyecanlıydım çünkü kızlarla uzun zamandır beraber temizlik yapmamıştık ve biz ne zaman temizlik yapsak fazlasıyla eğlenirdik. Şarkı söyleyip dans eder, dedikodu yapar ve temizliği saatler sonra bitirirdik. Bu yüzden onlarla temizlik yapmayı çok seviyordum.
Karşıdan karşıya dikkatli bir şekilde geçerek bizim mahalleye girdim. Küçük çocuklar kendi çaplarında eğleniyor ve kahkaha atıyorlardı. Sokağı inleten sesleri bana huzur verirken Feyza'ların evinin bahçe kapısına gelerek hızla içeriye girdim. Evlerinin kapısının açılması kaşlarımı havaya kaldırıp pijamaları ile beni karşılayan Feyza'ya baktım. Komik olan şuydu ki, bir elinde vilada sopası diğer elinde bez ve çoraplar pijamanın üzerine çekilmiş. Renk uyumlarının çirkinliğinden bahsetmiyorum bile.
' Kokumu mu aldın kız? ' Merdivenleri çıkıp ayakkabılarımı çıkarmaya başladım. Feyza ise gözlerini kapatıp açtı ve gülümsedi.
' K9 muyum kızım ben?! ' Sesinin kızgın çıkması ile yüzümü buruşturdum. ' Hem sen benim yüzüme nasıl kapatırsın? ' Sesinin biraz daha sakin çıkması ile şirince gülümsedim. Yüzünü buruşturup kafasını benden uzaklaştırdı ve aramıza elini koydu. Yapma der gibiydi. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim.
' Şirince güldüğünü sanıyorsan yanılıyorsun. Aynı sineğe benziyorsun, ' uygun bulduğu lakaba küçük bir kahkaha atarken çantamı phortmantoya bırakıp içinden telefonumu aldım.
' Başladınız mı? ' Salona girdiğimde kurduğum cümlenin cevabını almıştım. ' Ne başlaması kızım, seni bekliyorduk. ' Başımı sallayıp Feyza'ya baktım.
' Ya ben aceleden kıyafetimi değiştirmeyi unuttum. Bir iki parça kıyafet verir misin bana? ' Feyza üzerime bakıp başını salladı ve yürümeye başladı. Bugün etek giymiştim ve temizlik yapmak için uygun bir kıyafet değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜMBÜL
ChickLitAlparslan & Dilara ^ " Rahat dur, " deyip yanıma yaklaştı. Gözlerimi kapayıp karnımdaki acının geçmesini beklerken dudaklarımın üzerinde hafif bir baskı hissettim. Gözlerim aralandığında Alparslan konuştu. " Dayanamadım. " " Gitme, " dedim. Söyledi...