AKSİYON MÜHENDİSİ (Tamamlandı)

#10

Multimedia Sude Yılmaz

Düzenlendi.

***

Bölüm 10

Günümüz-Newyork

Siyahlar içinde genç bir çift. Yüzlerinde yalnızca gözlerini gösteren bir maske, ellerinde eldiven. Görevdeler. Emrinde oldukları karanlık adamın verdiği zorlu görevlerden biri. Bu kez bir soygun yapacaklar. Son teknoloji güvenlik sistemi ile donatılmış bir holdingin, en tepedeki odasına girecekler. Gizli kasada bulunan, oldukça önemli birkaç belgeyi ele geçirmeliler. Bu onlar için çocuk oyuncağı aslında. Sadece vicdanlarının muhakemesine kulaklarını tıkamaları gerekiyor ki, bu onları hiç olmadığı kadar zorluyor. Ancak el mahkum! Giriyorlar odaya da, kasaya da. Belgeler artık ellerinde. Geldikleri gibi, hayalet sessizliğinde kayboluyorlar ortadan. Her geçen gün karanlığa battıkça batıyorlar... Ellerinden hiçbir şey gelmiyor...

(5 yıl önce)

Coşkulu kalabalığın alkış ve çığlık sesleriyle söylediği şarkıyı sonlandırdı, uzunca bir soluk aldıktan sonra siyah bas gitarını boynundan çıkardı ve sahneden indi. Yüzünü başındaki büyük kovboy şapkasına iyice gizleyerek kalabalığın arasından ustalıkla sıyrıldı. Dışarıda kendisini bekleyen kırmızı üstü açık aston martin ve koltuğunda güneş gözlüğüyle kendini kamufle etmiş siyahlar içerisindeki genç çocuğun yanına gidip arabaya bindi. Hiç konuşmayarak arkalarındaki meraklı topluluğa aldırmadan basıp gittiler. Şehrin dış taraflarındaki neredeyse dökülmek üzere olan bir pansiyona gelmişlerdi. Merdivenlerden çıkıp bir dairenin önüne geldiklerinde genç kız cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açtı ve içeriye girdi. Peşinden çocukta girdiğinde hırsla kapıyı çarptı ve konuşmaya başladı kız sinirle. "Sen ne yaptığını sanıyorsun!"

"Ne yapmışım?"

"Beni almaya gelmemeni söylemiştim; özellikle de şu arabayla."

"Ben de sana boşa konuştuğunu söylemiştim."

"Neden böyle davranıyorsun? Birazcık kararlarıma anlayışla yaklaşsan ne olur sanki!"

"Tanrı aşkına! daha 14 yaşında küçük bir kızsın. Ne yapmaya çalışıyorsun anlamıyorum. Niye sürekli gezdiğini anlamıyorum. Bana geçerli açıklamalar yapmadığın sürece hiçbir kararını anlayışla karşılamayacağım.

"Hayatı her yönüyle öğrenmeye çalışıyorum, görmüyor musun! Herkes bizim gibi hazır bir zenginliğin içine doğmuyor. Bedenim 14 yaşında olabilir ama ben beynimin çok daha büyük olduğunun farkındayım."

"Barda ne işin vardı?"

"Buranın diline alışmaya çalışıyorum ve kavramanın en iyi yolu şarkı ezberleyip söylemek. Ayrıca biliyorsun ki gitar çalmak beni dinlendiriyor.

"Artık şarkı da söyleyebildiğine göre Portekizce'yi yuttun demektir. Eee! ne zaman dönüyorsun? biliyorsun ki uzun süre seni görmeyince ikisi de hırçınlaşıyor. Beni de düşün biraz."

"En kısa zamanda."

Günümüz

Aklını esir alıp gittikçe vücuduna yayılan öfke ve intikam duygusunu artık her zerresinde hissediyordu genç kız. Sude'nin yere yığılan zayıf bedeni karşısında daha fazla kendisine hakim olamayarak ayağa fırladı. Baş parmağını yuvasından çıkarıp elini düğümden sıyırdı Melisa, hızla ipleri adamın boynuna doladı. Adam can vermek üzereyken Selim elinden zorla almıştı. 'Ne yaptığını sanıyorsun' diye bağırdığında 'canlısı daha çok iş görür' diyerek karşılık verdi genç kıza Selim. Bu sırada Freddy Sude'yi kucağında dışarıya çıkarmıştı. Buraya geldiklerinde CIA dan yardım ekibi istediği için bu kadar sevineceği aklına gelmezdi doğrusu Melisa'nın.