Multimedia Selim Timuçin
Düzenlendi.
***********
Bölüm 4
"Ne oldu, dilini mi yuttun? Seni küçük sürtük, fark edemeyeceğimizi falan mı sandın? Cevap ver neden susuyorsun?" Dedi hırsla kadın. Ardından kızın sertçe çenesinden tutup konuşmasına devam etti. "Ah ufaklık, sanırım hayatına son vermek zorunda kalacağım. Ama tabi iş birliği yapar da seni kimin tuttuğunu anlatırsan, en azından acı çekmeden ölürsün."
Ciddi misin dercesine kaşlarını kaldırdı Melisa ve ses tonuna ince bir alay katarak sordu. "Her halükarda öleceğim yani?"
"Seni bırakabileceğimiz konusunda umudun mu vardı? Zavallı küçük şey, yazık olacak... Çokta gençsin, ama bu ölmeyi hak ettiğin gerçeğini değiştirmiyor... Dedi kadın müstehzi mimikleri ile.
Genç kız tam ağzını açıp cevap vereceği sırada pencerenin önünde ki genç onlara doğru dönüp bir kaç adım attı ve söze girdi.
"Bu saçmalık ne zaman bitecek Ayla hanım, vaktim kısıtlı biliyorsunuz? Dedektifçilik oynayan bir çocuk yüzünden gecemizi mahvetmeyelim isterseniz ha!"
Dedektifçilik oynayan çocuk mu dedi o bana! Ah, şimdi dilini kesmek vardı ama kahretsin ki yapamıyorum. Sadist değilim çünkü. Tamam belki biraz. Gözleri mavi lan. S..tir, gözlerini oymak istiyorum şuan.
Melisa gözleriyle katleder gibi bakarken, bakışlarından rahatsız olduğunu belli edercesine boğazını temizleyip gözlerini kaçırdı adam. Genç kız kafasını Ayla hanıma çevirerek konuşmaya başladı. "Merak ediyorum da, sizin gibi bir kadın böyle bir ortamda ne yapabilir?"
"Ne saçmalıyorsun? Sana kimin adamı olduğunu sordum." Dedi Ayla hanım sabırsızca.
Umursamadı Melisa. Ve kışkırtmaya devam etti canına susamış gibi. "Yani yeraltı dünyası acımasız sonuçta. Ayak uyduramayacak kadar güçsüz bir kadın ne adam öldürebilir, ne uyuşturucu tacirliği yapabilir. Sonra kara para aklamak falan. Bunlar sizin gibi çıtkırıldım bir kadın için çok fazla bence. Çevrenizde bu kadar koruma olmasının başka bir açıklaması olamaz zaten.
Sözleri üzerine salon derin bir sessizliğe gömüldü. Ardından Ayla kimseyi umursamadan kızın saçlarına yapıştı. Acıya alışkın olduğundan sesini çıkarmıyor, sinir bozucu sırıtışını bozmuyordu. Adeta çıldırdı Ayla ve tutuşunu sıklaştırırken kafasını geriye doğru büktü. Ağzını Melisa'nın kulağına yaklaştırıp keskin sesiyle başladı konuşmaya.
"Beni iyi dinle ufaklık, zira duyacağın son kelimeler olacak bunlar. Birincisi, öldürdüğüm adamların sayısını ben bile unuttum. İkincisi şuan da dahil pek çok kereler uyuşturucu tacirliği yaptım. Üçüncüsü akladığım paraların haddi hesabı yok. Yani zavallı şey, ben tahmin edemeyeceğin kadar güçlü, aklının alamayacağı kadar acımasızım. Ve -'sağındaki adamı işaret etti'- ortağımda öyle. Bizim elimize düştüğün için pişman olacak ve ölmek için yalvaracaksın."
"Bitti mi?" Dedi kız sakince.
Bunun üzerine çileden çıktı Ayla ve hakimiyetini yitirip yüzüne sert bir tokat patlattı. Kızın saçları diğer elinde olduğu için kafası sabit kaldı, ancak vücudu sarsılmıştı tokadın etkisiyle. "Eh, hak ettin bence, kadının bam telinin üzerinde zıpladın resmen" dedi Melisa'nın sevgili! boşboğaz iç sesi.
Aniden mağrur bir ruh haline bürünerek aşağılayıcı bakışlarıyla kadını süzdü. Ve bu kadar itirafın yeterli geldiğine kanaat getirerek emir verdi. "Sude, şimdi!"
Saniyesinde kapılar kırılıp, içeri ekip doluştuğunda yüzlerdeki afallamışlıktan yararlandı Melisa ve saçlarını kadından kurtardı. Hareket etmesine engel olacak şekilde kollarını arkaya büktü, bu kez o Ayla'nın kulağına eğildi. "Beni iyi dinleyin Ayla hanım. Zira duyacaklarınız hayatınızı kökünden değiştirecek. Birincisi, sürtük, zavallı veya ufaklık değilim. Aksine sizin kadar acımasızım. İkincisi yaptığınız itiraflar için teşekkür ederim ve üçüncüsü sandığınız kadar güçlü olmadığınızı söylemeliyim. Bünyeniz psikolojik saldırıya karşı fazlasıyla savunmasız." Dedi psikopatça.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKSİYON MÜHENDİSİ (Tamamlandı)
AcciónÇizgi meselesini bilir misiniz? Hani dark side falan... Yoldan çıkmak, yer altına inmek... Doğru ile yanlış arasındaki o ince çizgiden bahsediyorum evet. Uzatmadan günün sorusuna gelelim öyleyse; bir şey kime göre iyi-neye göre kötüdür? Bir çoğumu...