#15

3.7K 300 18
                                    

Multimedia Melisa

*********

Düzenlendi.

Bölüm 15

Günümüz-Newyork

Özel jetin içinde yola çıkmayı bekliyorlar. Karşılıklı oturmuş genç çiftin bakışları donuk. İş seyahatine çıkacaklar, görünüşte legal bir holdingin yöneticileri olarak. Madalyonun iç yüzü ise başka, bambaşka. İş kolay, birkaç bin kadar silah satıp gelecekler. Evet, onların ki iş seyahati, onların ki ticaret. Sırayla birkaç Afrika ülkesi dolaşıyor, oldukça kazançlı bir çok iş bağlıyorlar. Çiftin başarıları patronu her geçen gün daha da etkiliyor, daha çok güveniyor onlara. Amaçta bu zaten. Kirli adamın güvenini kazanmak. Ancak her geçen gün ruhları biraz daha ölüyor çiftin. Güven kazanıyor, kendi benliklerini yitiriyorlar...

Günümüz-İstanbul

Sergiye katılmayarak ne kadar doğru bir karar aldığının farkına varmıştı Melisa böylelikle. Alp onu Selim'le görseydi kimliği açığa çıkmazdı belki, fakat şüphelerini uyandırabilirdi. Çünkü Melisa'nın çalışan sınıfından biri olarak böyle bir davete katılmayacağını bilirdi Alp. Neyse ki, ekip idare edebilirdi Alp'i. Bu konuda onlara güveni tamdı Melisa'nın. Yine de haberleri olması için ikisine de ayrı ayrı mesaj attı. Alp ünlü bir iş adamı olduğundan burada bulunması normaldi, ancak Melisa, yine de onu şüpheliler listesine ekledi. Gelen ihbarla bir bağlantısı olması muhtemeldi kıza göre.

İlerleyen saatlerde ilgi çekici bir hareketlenme olmadı. Sergi olağan seyriyle devam ediyordu. Şuan da adrenalin patlaması yaşamak yerine sıkıntıdan patlıyordu Melisa.

Geveze iç sesi yorum yapmadan duramamıştı yine. Biri sizi çok fena keklemiş bence. Hiçbir anormallik yo... derken bir anda susturdu onu. Bir dakika kapa çeneni, n'oluyor orada? Hay ben senin şom ağzının içine.... diye bir güzel de saydırdı sevgili iç sesine.

Kapının önünde bir kaç adam silahlarını korumalara yöneltmiş, çığlıklar havada uçuşuyordu. Telsizinin sesiyle dikkatini ona verdi. "Melis, orada mısın? Şu kargaşanın önünü alsın çocuklar. Neden hala gelmiyorlar?" Dedi Selim, kızgın olduğu sesinden belli oluyordu.

Melisa keskin bir ifadeyle itiraz etti. "Hayır Selim. Oradaki güvenlikler halletsin. Bunun dikkat dağıtmak için yapılmış olduğu çok belli. İlgiyi ön kapıya toplamak istedikleri anlaşılıyor. Eserlerden gözünüzü ayırmayın siz."

Selim karşı çıkmadı. "Tamam."

********

"-Ekip 1; hazırda bekleyin, olası çıkış yollarını gözetleyin. -Ekip 2, görüntülerden gözünüzü ayırmayın. Hiç bir hata istemiyorum. Tek bir yanlışınız da çıkmış olduğunuz bu operasyon son göreviniz olur." Melisa sert ifadesiyle telsizden emirler yağdırırken kendisine o bile sinir olsa da taviz vermedi. "Anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı efendim."

Timleri uyardığı an kameraların görüş alanına girmeyen sağ arka kapının önüne çekilmiş daha önce görmediğine emin olduğu gri plakasız minibüsü fark etti. Görünmeden arabanın arkasından yaklaşıp saklanırken sessizce kapıyı izlemeye başladı Melisa.

Bingo... Tam tahmin ettiğim gibi. Garson görünümlü iki adam, üzeri uzun beyaz bir örtüyle örtülmüş tekerlekli masa ile dışarı çıkıyorlardı. Dikkatle etrafı süzüyor ve oldukça seri hareket ediyorlardı. Melisa elini kulağına götürüp fısıldadı. "Millet, sağ arka kapı. Seri olun."

Adamlar masayı minibüse yaklaştırmaya devam ederken şoför kapısına yanaştı oda. Açık olan camdan cebinden çıkardığı şırıngayı şoförün boynuna sapladı, adam gıkı çıkmadan bayılmıştı. Hızlıca kapıyı açtı Melisa, kafasındaki şapkayı kendine taktı. Adamı dışarı çıkardı, yerine oturup saçlarını deri ceketinin içine soktu. Tam bu sırada minibüsün arka kapısı açıldı. Adamlar masayla birlikte içeri girdiklerinde direk yere çökmüşlerdi. Genç olan kıza bakmadan konuşmaya başladı. "Bas gaza hadi... Fark edilmeden tüyelim."

AKSİYON MÜHENDİSİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin