Kalp| Taennie

12

"Ama bu ne sorumsuzluk böyle! Herkes Jungkook'umun ne kadar hassas bir yapısı ve kişiliğinin olduğunu bilir. Zavallı oğlum, öylesine saygılı, öylesine düşünceli ki o an Jennie'ye dokunmamış bile. Sadece kendini korumaya çalışmış. Ama o kız çocuğumu tavuk gibi yoldu!"

Bu senenin modası olan baharlık uzun kabanı, boynundaki renkli fuları ve gözlerindeki yeşil farlarla müdürün odasında cırlayan kadın Bayan Jeon'un ta kendisiydi. Biricik oğlu Jungkook'u arkasına almış önüne hangi insan gelirse ona bağırıyordu.

Özellikle de biraz ötesinde olan bize doğru bakıyor ve oradan çattığı kaşlarıyla bize de çığırmayı ihmal etmiyordu. Bu kadar cüretkar olmasını diğer bir sebebi de okulun müzik odalarını ve bölümlerini bizzat kendisinin açtırmış olmasıydı. Bu kadar varlıklılardı yani. İşte bu yüzden Jungkook bu açıdan hep şanslıydı çünkü asla yaptığı pislikler bu konumdayken asla ortaya çıkamazdı.

Etrafımızda çember oluşturan öğretmenler ve müdür de dahil olmak üzere başını eğmiş suç işleyip pişman olan bir çocuk gibi dikiliyorlardı.

Herkeste gözlerimi yorgun yorgun gezdirirken Bayan Jeon ile göz göze gelmiştim. İşte o an gözleri gerçek anlamda alev saçmaya başlamıştı. Birazdan ejderhaya dönüşebilirdi sanırım. "Hele şu kız! Bu kız tam bir kara kedi! Ne zaman bir olay olsa altından bu kız çıkıyor! Ne istiyorsun benim oğlumdan ha!? Ne istiyorsunuz!?"

Kadının tükürükleri uzun atlama yapan sporcular gibi beş adım öteden benim suratıma ulaşmıştı. Yüzümü buruşturup tek elimle silerken hemen yanı başımda duran Taehyung'a döndüğümde, onun en bıkkın ifadesiyle Bayan Jeon'a baktığını görmüştüm.

Kadın yarım saat önce yaşanan kavgamızı telefonla öğrenir öğrenmez tam anlamıyla buraya ışınlanmıştı.

Ve yaklaşık on beş dakikadır, yani geldiğinden beri bize bağırıyordu. Onun yüzünden çoğu öğretmen sınıflarına dönememişti bile, kısacası onların vakitlerini hiç umursamıyordu. Çünkü şu anda konu biricik oğlu Jungkook ile ilgiliydi.

"Bayan Jeon, lütfen sakin olun. Okulun disiplin kurulu bu olay ile yakından ilgilenecek." müdür yumuşak sesi ve gülümseyen suratıyla Bayan Jeon'a yalakalığını yaparken kadın oralı bile olmamıştı.

"Bizzat disiplin kurulu ile ben görüşme planlayacağım!" bu kokoş kadının suratına bakmak beni elli yaş yaşlandırdığından göz devirip annesinin arkasında sallana sallana etrafına bakınan, eli sargı beziyle sarılmış ve saçları alel acele tarandığında oldukça komik görünen Jungkook'a bakmıştım. İnanılmaz bir şekilde rağat görünüyordu ve bu beni şu anda daha da çileden çıkartıyordu.

En kötüsü ise bu kadar saçma bir şey yüzünden disipline gidecek olmamızdı.

"Durun!"

Arkamızdan gelen ses ile hepimiz oraya döndüğümüzde ablamın koşmaktan dolayı aşağıya yukarıya hızlı hızlı kalkan bedenini görmem bir olmuştu. Öyle yorulmuş ve terlemişti ki kakülü tamamıyla alnına yapışmış, üzerindeki kıyafetler karman çorman, kabanının içindeki gömleği ise özellikle buruşuk görünüyordu.

"Jennie iyi misin?" beni görür görmez hızlı adımlarla yanıma gelmiş ve ellerimden tutup yüzümü incelemişti. Onun burada olması beni bir yandan üzse de bir yandan sevindirmişti. Suratına karşı gülümserken arkamdan tilt edici sesin sahibi tekrar konuşmaya başlamıştı. "Jennie oldukça iyi merak etmeyin, asıl benim oğlumun haline bakın!"