Multimedya da Armina ve Çağlayan
2 HAFTA SONRA..
Şarkı mı söylediğim o günden sonra Çağlayan'ı fazla görmedim. Gördüğümde ya benden gözlerini kaçırıyor ya da ortalıktan kayboluyordu.
Okulum çok güzel ve sorunsuz bir şekilde gidiyordu. Yavaş yavaş vizelerde bitmeye başlamıştı zaten. Hemen alarmı kapatıp banyoya girdim . Soğuk bir duş alarak kendime gelmeye çalışıyordum. Hemen bornozumu giydikten sonra saçlarımı kurutup tarayarak banyodan çıktım. Dolabı açtıktan sonra buz mavisi streç jeans giydikten sonra üstüne askılı beyaz atlet giysim. Onun üstünede kot gömleği giydim ve düğmelerini kapatmadım. Mavi vanslarımı giyindikten sonra makyaj masasına gittim.
Saçlarımı düzleştirip tepeden sıkı bir at kuyruğu yaptım. Püskülü sırt çantamı aldıktan sonra Derya' ya okula erken gideceğimi belli eden notumu bıraktıktan sonra motoruma doğru yürüdüm.
Ben motorları ve hızı çok sevdiğim için dayım bana hediye etmişti. Motora atladım. Arabalara makas atarak okulun otoparkına vardım. Motoru havalı bir şekilde durdurdum . Bana motor sürmeyi dayım öğretmişti. Eskiden motorla dünya şampiyonalarına bile katılmıştı dayım. Bende bazen mini yarışlara katılmıştım.
Tüm gözlerin üzerimde olduğunu hissediyordum. Motordan havalı bir şekilde indim ve kaskımı çıkartıp otoparktan çıktım . Kampüse girdim ve kafeteryadan bir çay aldım. Dersimin başlamasına az kalmıştı. Neyse ki bugün 2 dersim vardı.
Hem çayımı içip hem de binama girdim. Çantamdan kağıdı çıkartıp hangi amfiye gideceğimi öğrendiğimde merdivenlerden 2 kat çıktım. Sonunda amfiye girip boş bir köşeye oturdum. Kaskımıda yanıma koyup elimdeki çayı sıraya koydum. Çantamdan Sherlock Holmes kitabımı çıkardım ve hem çayımı içip hem de kendimi kitaplar alemine atıldım.
Kolumun dürtülmesiyle gözlerimi kitabımdan ayırıp karşımdaki iki tatlı kıza çevirdim.
"Merhaba ben Esra buda kuzenim Berfin"
dedi kız en tatlı sesiyle. Bende gülümseyerek Esra ve Berfin'e bakıyordum. Esra siyah düz uzun saçlı bir kızdı. Ela gözlü ve orta boylardaydı. Berfin ise neredeyse Esra'nın zıttıydı. Sarı omuzlarına gelen dalgalı saçlı saç uçları hafif koyu ,gözleri ise kahverengiydi ve Uzun boylu biriydi. İkiside gerçekten güzel ve alımlı bir kızlardı.
"Merhaba ben de Armina -elimi uzatarak- memnun oldum" dedim tebbesüm ederek. Ellerimi ikiside tek tek sıkıp;
"Bizde çok memnun olduk Armina""Bana Armi diyebilirsiniz arkadaşlarım hep öyle der"
"Tamam " dediler ve güzel sohbetler ettik. Sonra Berfin araya girerek
"Armi bugün Esra ile bize gelmeye ne dersin biz seni çok sevdik çok yakın arkadaş olabiliriz""Ya şey ayıp olmaz mı?"
"Ne ayıbı Esra tek yaşıyor. Sorun olmaz bize güvenebilirsin"
Biraz düşündükten sonra Esra ile Berfin'e güvenebileceğimi düşünüp "Tabii olabilir" dedim.
"Tamam o zaman hadi öğretmen geldi bizde gidelim artık. Hoşça kal " dediler ve yanımdan ayrılıp gittiler.
Öğretmen geldi ve dersimizi anlatmaya başladı.
Gözlerim Çağlayan'ı aradığında yine gelmemişti. Keşke o şarkının son kısmını ona bakarak söylemeseydim diye içimde fırtınalar kopartırken birden amfinin büyük kapısı hızla açılıp kapandı.
İçeriye giren kişiyi gördüğümde bir korku belirdi. Çağlayan gelmişti ama kaşı ve dudağı patlamıştı.
Kavga etmişti herhalde derken o da hemen boş bie köşeye oturdu ve kafasını bana çevirerek ifadesiz suratla bana bakmaya başlamıştı.
Ben de hafif korku ve şaşkınlık vardı. Neden kavga etmişti acaba canı acıyor muydu diye düşünmeden edemiyordum.
Hemen gözlerimi kaçırdım. İçimden "Allah'ım n'olur bir şey olmasın bu gün" dedim ve kendimi derse adapte etmeye başladım.
♡
BU BÖLÜM DÜZENLENMİŞTİR..
VOTE VE YORUM VERMEDEN GEÇMEYİN LÜTFEN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUZ -Tekrardan Yayınlandı!-
RomanceArmina, annesi ve babasını trafik kazasında kaybetmiş, dayısı ve yengesi ile yaşayan bir kızdı. Yaşadığı olaydan dolayı okulunun devamını İstanbul'da devam ettirmek için bir otobüs aracına binmişti. İşte her şey o anda başlamıştı.. Çağlayan, sessiz...