27.Bölüm "DERİN YARALAR"
ÇAĞLAYAN'DAN
Sabahın ilk ışıklarında gözlerimi açtım. Dün Armina'yı yalnız bırakamamış onunla kalmıştım ki 1 buçuk aydan bellidir onda kalıyorum. Evimin yolunu unuttum dersem iyidir.
Yan tarafıma döndüğümde Armina'nın göğsüme kafasını koymuş uyuyor olduğunu gördüm. Ona gülümseyerek baktım ve elimi o ipek kokulu saçlarına daldırıp okşamaya başladım.
Her ne kadar dün beni sinir krizine soksada onu gerçekten çok seviyordum. Tam 5-6 aydan fazla birlikteyiz ve ikimizde sevgimizden usanmadık. Ama benim artık fazla sabrım olmadığı için okullar bittiğinde evlenmeyi düşünüyorum.
Armina'nın saçlarına uzun bir öpücük bırakıp gözlerimi bir kaç saniyeliğine kapattım ki zaten Armina'da uyanmıştı.Ama ne uyanma!
"Güüünaaaaayyydııın" diye resmen cırladı. Ben ona yüzümü buruşturarak bakıp
"Aaah! Armina iyi misin ya. Bune sestir gören der deprem olmuşta kızcağız yardım istiyor."
Armina bana korku dolu gözlerle bakıp yataktan fırlayıp benim üstüme atladı ve çığlıklarla konuşmaya başladı.
"Ne!! Ayy deprem oluyor. Komşular yetişin ay ben ölecek miyim şimdi?! " yüzünü bana çevirip yanağıma bir buse kondurup saçma sapan konuşmaya devam etti.
"Çağlayan sevgilim bak eğer ben bu depremde ölürsem saķın üzülme tamam mı. Bak eğer ben ölürsem intihar falan ettme. Başkasını sev kalbine kilit vurma. Ne! Ay sakın başkasını sevme yemin ediyorum Çağlayan mezardan çıkar seni liğme liğme ederim. Başka biri-"
Armina'nın saçma konuşmasını elimi ağzına koyarak durdurdum ve
"Armina'm saf meleğim benim. Deprem falan olduğu yok senin öldüğün beni başka birini sevme olayımda yok. Ben sadece benzetme yaptım sevgilim. Bu kadar abartmaya gerek yok canım benim. Hadi şimdi zahmet olacak ama üstümden kalk. Yoksa kaslarım eciş bücüş olacak" dedim alayla.
Armina üstümden kalkıp yataktan çıktığında bana dil uzatıp "Beyni olmayan ukala ego yığını sevgilim" dedi ve yüzünü buruşturup odadan çıktı. Ben de yataktan kalktıktan sonra altımda sadece eşofman olduğunu fark edip sandalyeye kattığım tişörtü giyindim.
Odadan çıktığımda yan odada olan Gizem'in de çıktığını fark ettiğimde ona gülümsedim ve "Günaydın" dedim. O da sıcak bir gülümsemeyle
"Günaydın. Armina nasıl?"
"Halen aynı. Az önce komşuları ayağa kaldıracaktı"
"Ay o birkaç güne düzelir ben doktorumla konuştum telefonda"
"Göreceğiz artık" dedim ve merdivenlerden inip Salona giriş yaptım.
Armina çoktan kahvaltı sofrasını hazırlamış mutfaktan çaydanlığı getiriyordu. Ben masadaki yerimi aldığımda Gizem'de çoktan aşağıya inmiş çapraźımdaki sandalyeye oturmuştu. Armina'da tam benim karşıma oturduktan sonra çayları doldurdu ve kahvaltımızı yapmaya başladık.
"Ee bugün ne yapıyoruz. Okullarda açılmak üzere şunun şurasında 2 aydan daha az zamanımız kaldı." Dedi Armina.
Ben de ağzımdaki zeytini mideme gönderdikten sonra çaydan bir yudum alıp "aslında benim bodrumda ki yazliğa gidebiliriz ama bugün değil yarın yola çıkabiliriz. Bugünde bizimkilere söyler hazırlık yaparız."
"Ayy harika bir plan valla deniz kum güneş harikaa" diye şakıdı Gizem.
Ben Armina'ya ne dersin dercesine baktığımda o da gülümseyip "Çok iyi olur" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUZ -Tekrardan Yayınlandı!-
RomanceArmina, annesi ve babasını trafik kazasında kaybetmiş, dayısı ve yengesi ile yaşayan bir kızdı. Yaşadığı olaydan dolayı okulunun devamını İstanbul'da devam ettirmek için bir otobüs aracına binmişti. İşte her şey o anda başlamıştı.. Çağlayan, sessiz...