37.Bölüm/ Part 1 "Okul Zamanı"
Bölüm Şarkısı: Koray Avcı - Hoşgeldin
İyı okumalar!
---1 HAFRA SONRA (ARMİNA'DAN)
"Hayır bende geleceğim!"
"Armina! Gelmeyeceksin!"
"Eeeh yeter be!"
Gizem'in bağırması ile Çağlayan ile birlikte sert bakışlarla Gizem'e dönerken, o koltuktan kalkmış bize bağırmaya devam ediyordu.
"Çağlayan, Armi'nin doktoruna mail attım ve doktor okula gitmesine izin verdi. Sadece kendjni yormasın yeter dedi! Yani bu kavganıza bir son verebilirsiniz!"
Çağlayan çatık kaşlarıyla bana dönerken ben ise 'Zafer Benimdir!' Bakışlarımı ona yollayıp kollarımı goğsümde birleştirmiştim.
"Bir şartla o okula geleceksin!"
Heyecanla "Ne?" Dedim.
"Benim yanımdan benden habersiz 1 saniye ayrılırsan o okulu başına yıkarım!"
Ufak bir zafer çığlığı atıp kendimi Çağlayan'ın kollarında buldum.
"Teşekür ederiiim. Teşekür ederiiiim!"
Çağlayan kibarca beni kendisinden ayırdıktan sonra "Hadi hazırlan 1 saatimiz kaldı" dedi.
"Tamamdır. Kahvaltı hazır olsun ben geliyorum."
Merdivenlerden koşarak çıkıp odama girdim.
Üstüme gömlek ve pantolon giydikten sonra, convers giydim ve saçlarımı tarayıp odamdan çıktım.
Kahvaltı yaptıktan sonra Çağlayan ile ben evden çıktık.
Gizem'in öğleden sonra dersi vardı.
Arabaya bindik ve hemencecik arabayı park edip kampüse girdik.
Üniversitemin son senesiydi ve çok heyecanlıydım. Üniversite bittikten sonra nasıl bir meslekle devam edeceğim bilmiyorum ama her şeyin çok iyi olmasını istiyorum.
En azından şu kafamdaki varlık yok olsun..
Amfiye girdik ve Çağlayan ile el ele sıralara oturduk.
Bütün gözler üzerimizdeydi sanki. Eminim şaşırmışlardır. Çağlayan gibi birinin bunca seneden sonra en uzun ilişkisi benim ve insanlar bu ilişkiye şaşırarak tepki veriyordu.
"İyi misin?"
Çağlayan'ın sorusuyla ona döndüm ve "Evet. Iyiyim" dedim ve başımı omzuna koydum.
Saçlarıma bir öpücük koyup belime sarıldı.
"Bana ne olursa olsun asla yalan söyleme"
"Hayır söylemeyeceğim. "
Hoca sınıfa girdiğinde Çağlayan'dan ayrıldım ve selamlaşma faslından sonra derse başladık.
Bir süre ders yaptıktan sonra hocanın sözünü can kulağıyla dinledim.
"Biliyorsunuz. Bu sene son sınıfsınız. Okulumuza yeni başladık ve yaza elveda partisi düzenlenecek okukumuzda. Şimdi bu yaza veda partisinse benim söyleyeceğim iki kişi, bir şarkı seçecek ve o partide o şarkıyı söyleyecek. Parti yarın akşam 7 de başlayacak. Hepinizin katılmasını çok isteriz. Şimdi o isimleri söylüyorum."
Hoca bize doğru döndü ve " Armina ve Çağlayan siz ikinizden harika bir şarkı dinlemek istiyorum yarın."
Bir kaç kişiye daha görev verilirken Çağlayan ayağa kalktı ve hocaya seslendi.
"Biz yarın katılmak istemiyoruz. Başka birine verin"
Bu sözler beni sinirlendirdi ve ayağa kalkıp Çağlayan'a fısıldadım.
"Ne yapıyorsun sen!"
"Armina saçmaalma öyle bir şey olmayacak!"
"Hayır olacak. Eğer beni seviyorsan dediğimi yap Çağlayan. Hastayım diye eve kapanacak veya asosyalleşecek biri değilim."
Hocaya doğru dönüp "Çağlayan yanlış anladı hocam. Biz yarın o etkinliğe katılıyoruz."
Hocanın yüzünde memnun kalmış bir gülümseme belirdi ve "Bende öyle düşünüyorum" deyip dersler devam ettik.
---
En sonunsa dersler çoktan bitmiş Çağlayan ile onun evine gitmiştik.
Kafamdaki bu hastalıktan bellidir ya o brnde kalıyor yada ben onunla kalıyordum.
Evin kapısını açıp içeri girdik.
Ben direk mutfağa geçerken o ise salona geçti.
Suyumu yudumlarken yere düşen bir telefon sesi duymuştum.
Koşararak salona geçtiğimde, ayakta duran birmkadın ve bir erkek görmüştüm.
İşte o an Çağlayan'ın fısıltısı aklımı başımdan aldı.
"Anne..?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUZ -Tekrardan Yayınlandı!-
RomanceArmina, annesi ve babasını trafik kazasında kaybetmiş, dayısı ve yengesi ile yaşayan bir kızdı. Yaşadığı olaydan dolayı okulunun devamını İstanbul'da devam ettirmek için bir otobüs aracına binmişti. İşte her şey o anda başlamıştı.. Çağlayan, sessiz...