Multimedya da Armina nin akşam giyecekleri
Armina ile Çağlayan'ın söylediği şarkı multide. Dinleyebilirsiniz.
Manga - Yine Yeni Yeniden
Sabah güneşiyle göz kapaklarımı yavaşça açtım. Salonda Çağlayan'ın göğsünde uyuyordum. Dün benim için çok güzel bir geceydi. Benden hoşlandığını söylemişti. Çok mutluydum. Ona güveniyordum ve onu gerçekten seviyordum. Her şeye rağmen..
Gözlerim istemsizce kıyafetlerime gitti. Oh bu sefer üstümü değiştirmemişti. Başımı Çağlayan'ın o pürüzsüz ve mükemelin tanımı olan yüzüne çevirdim. Normalde çok sert ve ukala bir kişiliği varken uyuduğunda ise bir o kadar masum ve olduğu gibi duruyordu
Çağlayan in yanağına uzun bir öpücük bıraktım. Öptukten sonra biraz kıpırdandı ve gülümseyerek gözlerini açtı. Sonrada şakağımı öpüp "Günaydın" dedi. Bende ona gülümseyerek "Günaydın" dedim.
Ikimizde koltuktan kalktıktan sonra odama çıktık. Ilk önce o banyoya geçti. Ben de bizim evin yakınlarında olan butiğe gidip Çağlayan'ın bedenine ve ona yakışacak pantolon ve tişörtü aldim.
Eve vardığımda hemen odama çıktım. Kapıyı çaldıktan sonra gel sesiyle içeri girdim ki girmez olaydım. Beline bağladığı havluyla duruyordu. Hemen arkamı dönüp "böyle olduğunu söyleseydim gelmezdim"
"Kıyafetlerim yok farkındaysan nasıl durmamı bekliyorsun"
" tamam al ben aldım sana" dedim ve kıyafetleri puf koltuğa katıp hızla odadan çıktım. Salona girdikten sonra bir çırpıda akşamdan kalan sofrayı topladım.
Kirlileri bulaşık makinesine yerleştirdikten sonra Çağlayan'da salona gelmişti. Hiç vakit kaybetmeden güzelce banyomu yaptım. Iç çamaşırlarimi giyip banyodan çıktım.
Dolabımdan yüksek bel siyah bir pantolon çıkarıp üstüne ince mevsimlik bir gömlek giydim. Gömleği pantolumun içine sıkıştırdıktan sonra saçlarımı da sıkı olmayan bir örgü yapıp çantama telefonum ve cüzdanımı atıp odadan çıktım.
Salona girdiğimde burnuma dolan kokuyla biraz şaşırdım.
Krep kokusu muydu yoksa.. Yok oha diye çığlık atarım ki gördüğüm masaya içimden bir oha çığlığı atmıştım bile.
Mutfağa girdiğimde Çağlayan eline tavayı almış krepi yukarı fırlatıp tekrar tavaya geldi. Şaşırarak ve istemsiz bir şekilde gülümseyerek Çağlayan'ın yanına gidip yanağına öpücük bıraktım. Bana vücudunu döndürüp beni kendine çekti. Dudaklarını dudaklarımda hissettiğinde ilk önce beklemediğim için karşılık vermedim sonra bende karşılık verdim.
Dudaklarımızı ayırdığımızda son krepi de tabağa katıp masaya doğru gittik. Masada kahvaltımızı yaptıktan sonra artık okula gitme vakti gelmişti. Bir çırpıda masayı topladık.
Çağlayanla kampüsten içeri girip direkmen binaya vardığımızda bütün gözler bizim üzerimizdeydi. Ee yani okulun popüler çocuğuyla ben yan yana yürüyoruz. Amfiye vardığımızda Çağlayan elimi tutup boş köşeye oturduk. Yan yana oturuyorduk ve bu benim sırıtmama engel olamıyordu. Hoca sınıfa girdiğinde derse odaklanmış hocayı dinliyordum.
***
Ders bittiğinde amfiden çıkıp kampüsün dışına attım kendimi. Çağlayan dersteyken işi çıktığı için gitmişti ve şu an nerede bilmiyordum.
Panoda gördüğüm afişle hemen durdum ve okumaya başladım. Akşam bir barda okulun düzenlediği büyük bir parti varmış. Ve gelmek isteyenler gelebilirmiş. Hmm vizeler başlamadan harika bir parti fikri..kulağa hoş geliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUZ -Tekrardan Yayınlandı!-
RomanceArmina, annesi ve babasını trafik kazasında kaybetmiş, dayısı ve yengesi ile yaşayan bir kızdı. Yaşadığı olaydan dolayı okulunun devamını İstanbul'da devam ettirmek için bir otobüs aracına binmişti. İşte her şey o anda başlamıştı.. Çağlayan, sessiz...