36.Bölüm "Sus!"
Bölüm Şarkısı: Gökçe - Her Şey Bitmedi
3 SAAT SONRA (Diğer bölümden devam..)
Ardı ardına kesilmeyen,yanaklarımdan tekrar süzülen göz yaşını elimin tersi ile sildim ve boğaz kokusunu biraz daha içime çektim.
Hastaneden ayrıldıktan sonra Çağlayan'la tek bir kelime bile konuşmadan buraya, Boğaz manzarasının net görüldüğü ıssız bir yere gelmiştik.
Halen şoktaydım ve kendime bir türlü gelememiştim. Sadece öylece bakıyorum etrafa. Bomboş, öylece bakıyordum. Ama hafızama kazıyarak her yeri ayrıntısına kadar inceliyordum.
Belki bir daha göremeyecektim buraları..kim bilir..
Arabanın kaputuna yaslanmış olan Çağlayan'a döndüğümde onun da bana baktığını gördüm.
Gözleri kıpkırmızıydı.
Onun gözleri ya sinirden kızarırdı ya da..
Her neyse..
"İyi misin?"
Gözlerini bulutlara dikerek nefesini verdi.
"Bunu sen mi söylüyorsun? Bu soruyu benim sormam lazımken hem de.."
Omuz silktim ve biraz daha yürüyerek taşlıklara dayandım. Kollarımı göğsümde birleştirip derin bir nefes çektim.
Belki bir daha bu kokuyu burnumun en derinlerine kadar çekemeyeceğim..
"Çekeceksin.."
Arkamdan sımsıkı sarılmış, ikimizin de ellerini karnımda birleştirerek şakağımı öptü.
"Ölecekmiş gibi konuşma."
"Belli mi olur? Belki de buraya son gelişimdir"
Ellerinin sertleştiğini hissettim.
"Sus"
"Belki de bu son arkadan sarılışımızdır."
"Sus" sesi daha da sert çıktı. Ama umursamadım. Buğulu gözlerimle sözlerime devam ettim.
"Belki de bu beni son tutuşundur-"
Benden hızla ayrılıp ışık hızıyla beni kendisine çevirerek omuzlarımı sarsarak bağırdı.
"Sus! Sus! Sus!!"
Kızarık gözlerinden art arda iki damla süzüldü.
"Yeter! Hiçbir şey son değil! Sus yeter! Konuşma! Sana hiçbir şey olmayacak! Son diye bir şey yok! Ben seni kaybetmeyeceğim!"
Omuzlarımı bıraktı ve arabanın tekerine vurdu.
"Sus! Sus! Sus!!"
Ardı ardına arabanın tekerini tekmeledi ve bağırıp, ağlamaya devam etti.
Bense sessizce ağlıyor onun haykırışını izliyordum. Onu ilk defa böyle görüyordum. Çaresiz, öfkeli ve.. korkulu
"Sus!"
"Yeter!!" Diye haykırdım ve yere, dizlerimin üstüne çöktüm. Gücüm kalmamıştı artık. Onu böyle görmek beni mahfediyordu.
"Yeter Çağlayan.. yeter. Bağırmak, sinirlenmek hiçbir şeyin çözümü değil! Belki de bu kadar.. üzülmemeliyiz"
Sert ve keskin gözlerini bana çevirdi ve sinirle yanıma geldi. Dizlerini çöktü ve bana alayla sırıttı.
"Üzülmeyelim öyle mi? Üzülmeyelim.. ne kadar basit bir kelime bu senin için. Üzülmeyelim. Sen.. sen neden bu kadar soğukkanlı davranıyorsun? Ben burada can çekişiyorken sen.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUZ -Tekrardan Yayınlandı!-
Roman d'amourArmina, annesi ve babasını trafik kazasında kaybetmiş, dayısı ve yengesi ile yaşayan bir kızdı. Yaşadığı olaydan dolayı okulunun devamını İstanbul'da devam ettirmek için bir otobüs aracına binmişti. İşte her şey o anda başlamıştı.. Çağlayan, sessiz...