29.Bölüm - "Çeşme Tatili"

379 17 1
                                    

29.Bölüm "ÇEŞME TATİLİ"

Multi ARMINA'NIN ELBISESI

ARMİNA'DAN

Uyandırılmak... üstüne üstlük sabahın köründe ve uykuyu seven bir kişiliğim ve bu hormonlarım beni hep uykuya bağımlı etti.

Lanet olsun hormonlar!

Gözümü açtığımda ilk gördüğüm Gizem oldu.

''Çok şükür uyanabildin be kızım!''

Kaşlarımı çatıp gözlerimi ovaladım. Yataktan doğruldum.

''Umarım sabahın köründe kalkmak için iyi bir sebebin vardır Gizem.''

Gülümseyip çömeldiği yerden kalktı. Bende yataktan kalkıp dolabıma doğru yürüdüm.

''Evet çok iyi bir sebebim var. Gerçekten unuttun mu? Bugün tatile gideceğiz dedik ya''

Gözlerimi sinirle yumdum. Hiçbir şeyim hazır değildi ki!.

Arkamı döndüğümde Gizem'de bana gülerek bakıp "Hadi üstünü değiştir biz kızlarla kahvaltıyı hazırladık" deyip kapıdan çıkması bir oldu.

Yatağımı topladıktan sonra odamdaki banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım ve banyodan çıkıp giysi dolabıma yöneldim.

Dolaptan tabiî ki de Çağlayan'ın radarına uğramamak için şort yerine bir tane siyah yüksek bel pantolon çıkarıp üzerine kısa göbeği hafif bağlamalı olduğu için açılan sıfır kol kot gömleği de çıkardıktan sonra iki parçayı üstüme geçirdim.

Pantolonumun paçalarını bileklerime kadar kıvırdıktan sonra siyah Vanslarımı giydim.

Küçük valizime birkaç tane eşya sıkıştırdıktan sonra fermuarını kapattım.

Makyaj masamdan bir tane toka aldıktan sonra odadan çıktım. Hem merdivenlerden inip hemd e saçımı toplayarak salona ulaştırdığımda bütün herkesin burada olduğunu gördüm

Gizli kaçamaklar Esra ve Tarık bile..

Herkese gülümseyerek "Günaydınlar'' deyip masaya oturduğumda Egemen de mutfaktan çıkmıştı.

''Hepinize Egemen'li Günaydınlar!''

Biz kızlarla kıkırdarken Gizem ise ''Aman Allah Korusun'' diye fısıldamıştı

Sonra ise kahvaltıya başlamıştık.

Kahvaltımızı yaparak tabii ki de içimdeki meraklı teyze adeta havalanarak içimi kemirmeye başlayınca kendimi tutamadım ve aniden karşı karşıya birbirlerine aptal lise aşıkları gibi sırıtan Esra ve Tarık'a döndüm ve "Siz bu zamana kadar nerdeydiniz bakimkaçaklar?"

dedim tek kaşımı havaya kaldırarak. Esra ile Tarık'ın sırıtmaları birden dondu ve ikisi de bana döndü. Masadakiler ve ben de onlara bakıyordum.

Esra boğazını temizledikten sonra "ben.. ay bize teyzemler gelmişti böyle cümbür cemaat bir görsen. Bende kaldılar bir kaç gün benide bırakmadılar tabii. İşte öyle şey oldu." Dedi ve başını kahvaltı tabağına çevirerek yemeye devam etti.

Pek inandırıcı olmasa da Esra'yı zor durumda bırakmamak için Tarık'a döndüğümde bana muzhipçe sırıtıp "bilirsin işte kızlarla öyle-"

Tarık'ın sözünü Esra'nın çayı Tarık'a püskürtmesiyle kesildi.

Çağlayan, Barış ve Egemen gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken, biz kızlar ise bir olmuş Esra'ya gözlerimizi kısarak bakıyorduk.

Tarık çekiştirdiği çaylı tişörtü ile kalkarak "En iyisi üstümü değiştireyim.."

Çağlayan'a dönerek "Valizler nerde?" Dedi.

Çağlayan da zorla gülmemek için konuşarak "Y-yukarıdaki ikinci odada" dedi ve gülmemek için hem dudaklarını birbirine bastırıyor hemde elini yumruk yapıyordu. Diğer erkeklerde aynı şekildeydi.

Tarık yukarı çıktıktan sonra kafama takılan soru ile Çağlayan a döndüğümde bir anda üçünün de kahkahalara boğulduğunu gördüm.

Çatık kaşlarımı sanki mümkün olurmuşçasına daha da çatarak "Çağlayan.." diye seslendim.

Ama beyefendi ne mümkün ki kahkaha atmaktan beni duymuyordu. Biraz daha sakin kalmak adına biraz daha sesimi yükselterek "Çağlayan.." diye tekrar seslendim.

Çağlayan beni tekrar duymayınca neden bu kadar güldüğünü umursamamak adına ve tüm sesimi kullanarak "Çağlayan!!!!" diye bütün evi inlettim.

Herkes bana döndüğü zaman şirince sırıttım.

''Hadi kalkın yola koyulalım artık''

Herkes ayağa kalktığında kızlarla çarçabucak sofrayı kaldırıp salona geri döndük.

Erkekler valizlerimizi Çağlayan'ın tatil için aldığı büyük jip arabanın bagajına yerleştirdikten sonra herkes hazırdı.

Hepimiz aynı arabayla gidiceğimiz için yerlerimize oturduk. Arabayı Çağlayan kullanacağı için bende yolcu koltuğuna oturmuştum.

Çağlayan'da sürücü koltuğuna oturduğunda yola koyulmadan önce hepimiz hep bir ağızdan aynı şeyi şöyledik.

"BEKLEBİZİ ÇEŞME BİZ GELIYORUZ.ORTALIĞI TOZU DUMANA BIRAKIYORUZ!




UYUZ -Tekrardan Yayınlandı!-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin