14. Bölüm - Yiğit

680 29 3
                                    

Multimedya da Armina'nın akşam giyeceği elbise saçı makyajı ve ayakkabısı. ☆☆☆

Sabah uyandığımda saat 12 ye geldiğini görünce hemen yataktan kalktım . Dünden sonra Çağlayan'a olan duygularım çok değişmişti. Ondan hoşlanıyordum. Artık bundan kessinlikle emindim. Kendimi kandırmak saçmaydı zaten.

Dün o sahnede beni öpüp sonrada korece Lütfen beni yalnız bırakma demesi çok duygulandırmıştı. Bugün de 2 hocamız konserimizi çok beğendiği için bizi yemeğe çıkaracaklardı.

Akşam gideceğimiz için şimdiden hazırlanmaya gerek yoktu. Hemen lavabo da elimi yüzümü yıkadım. Sonrada pijamalarımı çıkarıp evdelik kısa bir şort ve üstüne askılı giydim. Saçımida ev topuzu yapıp telefonumla salona geçtim. Buzdolabını açıp kahvaltılıklar çıkarırken kapı sesiyle dolabı kapatıp kapıyı açtım. Elinde simit ve poğaçalarla Çağlayan, Esra ve Berfin'le kolkola olan biri girdi. "Hoşgeldiniz" dedim tüm neşemle. Hepsi gülümseyerek "Hoşbulduk" demeleriyle içeri girdikten sonra bende mutfağa geçtim. Arkamdan da Çağlayan girdi. Yanıma gelip "Sen yukarı çık üstünü değiştir ben yaparım" dedi itiraz istemeyen bir ses tonuyla.

Anlamaz ifadelerle ona bakarken niye böyle baktığımı anlamış olacak ki "Şortun çok kısa ve evde bir erkek daha var. Barış yapmaz ama sen yinede değiştir." Dedi.

Bende başımı sallayıp odama doğru çıktım. Dolabı açıp eşofman ve bluz giydikten sonra tekrar aşağıya indim. Çağlayan bir kaç kahvaltılık ve poğaça, simit katmıştı kahvaltı masasına.

Bende hemen çayı demledim ve çay bardaklarını masaya dizdim. Herşey hazır olunca diğerleride gelip kahvaltı masasına oturdu. Benle Çağlayan karşı karşıya ,Esra Berfin'in yanına, Berfinin karşısında da Barış oturdu. Herkese "Afiyet olsun" dedim ve kahvaltımızı sohbetler eşliğinde yapmaya başladık.

Kahvaltı bittikten sonra kızlarla masayı hızlıca toplayıp Barış ve Çağlayan'ın yanına gittik. Çağlayan bana gel işareti yaparak yanına oturttu. Berfin de Barışın yanına oturdu. Esra da tekli koltuğa oturdu. Ben Çağlayan a döndüğüm de "Akşam ne zaman çıkıcağız?"

"7 de alırım seni" dedi. Bende kafamı sallayıp sohbete karıştımm. Saat 4 de kadar oturmuş sohbet etmiş ve hatta Barış ve Çağlayan'ın futbol kavgasını kahkahalarla izlemiştik. Çağlayan Galatasaray 'lı Barış ise Fenerbahceliydi.

Ve bu yüzden birbirlerine girmişlerdi. Sonra da herkes evden çıkıp gittmisti. Bende evde tek kaldım diye dolaptan nutella alıp televizyonu açıp önüme gelen ilk diziyi izledim. Saat 5 e kadar hem ağlamış hem gülmüş hem de şarkıyla dans etmiştim. Insan yalnız kalınca gerçekten çıldırıyordu.

Hemen geç kalmamak için odama gittim. Mentollu banyomu 1 saat içinde yaptıktan sonra saçlarımı kurutup dolabıma baktım. Çağlayan'ı birazcık sinir edebilirdim. Hem gideceğimiz yer çok saygın kişilerin bulunduğu yerdi.

Siyah dizimin biraz üstünde arkası pencereli sırt dekolteli, önden penceresi açık bir elbise ve altına rugan siyah stiletto giydim. Saçımıda düzleştirip sıkı bir at kuyruğu ve gözlerimi vurgulayan bir makyaj yaptım. Hava akşamları bahar havasının verdiği soğuluğu vardı.Uzun kabanımı giydikten sonra korna sesiyle aşağıya indim.

Evden çıktıktan sonra Çağlayan beni arabaya bindirtti. Sonrada gideceğimiz yemek lokantasına vardık.

Arabadan indikten sonra Çağlayan 'ın koluna girdim ve çok şık olan lokantaya geçtik.

Daha hocalarımız gelmemişti. Içerisi sıcak olduğu için görevliler kabanımı çıkarttı. Ve çıkardığım an Çağlayan'ın gözleri faltaşı gibi açıldı.

UYUZ -Tekrardan Yayınlandı!-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin