5.Bölüm - "Yine mi Kavga?"

778 34 3
                                    

5.Bölüm "YİNE Mİ KAVGA?"

Multimedya da Derya

3. Ders bittikten sonra binadan çıkıp kampüse geri girdim. hızlı adımlarla kampüste bulunan kafe tarzı yere girdim ve bir sandalyeye oturdum. Derya ile burada buluşacaktık.

Çok geçmeden Derya kampüste görünmüştü. Ona el salladığımda beni görüp hızlı adımlarla yanıma geldi.
"Selam!" Diye şakıdı bana Derya. Bende ona gülümseyerek

"Selam" dedim. Derya karşımdaki sandalyeye oturduktan sonra sohbet etmeye başladık.
"Ee alışabildin mi?"

"Evet burası harika. Umarım her şey istediğim gibi olur."

"İnşallah canım ya"

Kaşlarımı çatıp Derya'ya biraz daha yaklaşarak,

"Ya ben aslında sana bir şey diyecektim."

"Ne oldu bi sorun mu çıktı?"

"Yo, yani, ımm.."

"Kızım çatlatmasana!"

Boğazımı temizleyip sinirle alt dudağımı ısırdım.

"Hani ben sana otobüste Çağlayan diye biri ile tanıştım demiştim ya.."

Derya biraz şüphe korku ve merak ile "eee" dedi.

Derin bir nefes alıp "İşte o bizim üniversitedenmiş. Hemde aynı bölümdeyiz!"

"Ne!" Diye çığlık attı Derya. Etraftaki insanların gözü bize döndüğünde Derya'ya dönüp "Sessiz konuşsana kızım! Herkes bize bakmaya başladı."

Derya bana biraz daha yaklaşıp sessiz tonda konuşmaya başladı.

"Ya Armi, bak sen bu Çağlayan'la muhattap olma. O biraz şey ım tuhaf. Bu üniversitenin yıldızı zaten o. Umursamaz ve kaba bir çocuk. Sevgilisi falan da hiç yok ve olduğunuda kimse görmedi. Sadece bir sıralar... neyse o konuya girmeyelim. Sen sakın onunla bir yakınlık kurma. Yoksa canın yanar.."

Derya saatine baktıktan sonra "Ben gidiyorum ders başlayacak birazdan. Hadi bay bay dediklerime dikkat et lütfen." Dedi ve hızla yanımdan ayrıldı.

Arkasından şaşkınca ona baktım. Tuhaf davranıyordu Derya. Sanki bir şey saklıyormuş gibiydi.

Saate baktığımda daha dersin başlamasına 10 dakika vardı. Kendimi bir kahve ile şımartabilirdim.

Kafeteryanın açık penceresine yürüyüp bir tane köpüklü bir kahve istedim.

Daha üstünde dumanı tüten taze kahvemi alıp masama gittim ve oturup çantamdan kitabımı çıkardım.

Kitap okumayı o kadar çok seviyordum ki dayımgilin bahçesindeki hamakta tüm gün kitap okurdum. Ruhumu ve zihnimi dinlendiriyordu.

Kahvemi bitirdikten sonra okuduğum Sherlock Holmes kitabımı özenle kapatıp çantama geri koydum.

Kafeterya dan çıkıp büyük kampüse geri girdim. Büyük binamıza giriş yaparken büyük sert bir bedene çarpmıştım.

Kafamı tutaraK çarptığım kişiye bakarken içimden 'Bakmaz Olaydın Armina!'diye bağırıyordum.

Yine mi kavga olacak ya? Çattık ya..

w.

---

BU BÖLÜM DÜZENLENMİŞTİR..

VOTE VE YORUM VERMEDEN GEÇMEYİN LÜTFEN


UYUZ -Tekrardan Yayınlandı!-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin