18. Bölüm:

8.8K 207 45
                                    

Biz geldiiikkk 

Çok yorgunum bugün jhsgvbhnja

Bir taraftan esniyorum yani -_-

bölüm uzun olmadıı

Ve yarına bölüm yetişir mi bilmiyorum ama gelemezse ya da geç gelirse lütfen şimdiden affedin benii 

Uzunca telafi ederim sonra

Başka diyeceğim bir şey yok, sizi seviyorum. 

3.7k... teşekkür ederim gerçekten.. sizi çoookk fazla seviyoruuumm

İyi ki varsınızzz

E bölüme geçin hadii

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZZZ

Güzel okumalar efendimleree

***

''Kalbime saklanıyorum. Anne babasının kavgasından korktuğu için masanın altına saklanıp, ellerine kulaklarına bastırarak hıçkıra hıçkıra ağlayan bir çocuk gibi; anlamsız savaşlardan, ucuz kavgalardan, basit hesaplardan kaçıyor, kalbime saklanıyorum.''

-Serdar Tuncer-

Bambaşka bir evrene kapı açıyordu onun varlığı. Sığınmak istediğim kalbi, yaşamak istediğim gülüşü... Vera, benim tek dünyamdı. 

''Bak sen...'' dedi kısılmış sesiyle. ''Demek öyle.''

''Hı-hım...'' Hızla dudağına ufak bir öpücük kondurdum. ''Annecik'' dedim. ''Yanıyorum.'' 

Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında hızla bedenlerimiz yer değişti. Tadını damağıma ve zihnime kazırken tüm bu büyülü an, lanet bir telefonla bozuldu. ''Çalar çalar kapatır'' dedim nefes nefese alınlarımız birleştiğinde. Güldü ve üzerindeki beni yatağa ittirdi. Ne kadar buna bozulmuş olsam da onu izlemekle yetindim. Telefonu açtı sakince ve kulağına götürdü. ''Efendim'' dedi. ''Anladım'' dedi daha sonra odadan çıkarken. Ben arkasından sudan çıkmış balık misali bakıyordum o sırada.

Yataktan kalkıp peşinden gittiğimde telefonu kapatmıştı. ''Sen eve git artık'' dedi. ''Ben de çıkıyorum zaten.'' Daha sonra tekrar yatak odasına girdi. Ben çatık kaşlarımla ona bakarken ''Anlamadım?'' dedim. ''Git işte'' dedi üstüne ceketini geçirdiğinde. Yanımdan geçeceği sırada kolunu tuttum şaşkınla. ''Ne?'' dedi hızla çektiğinde. ''Siktir git mi demem lazım illa? O zaman, siktir git.''

Ve yanımdan geçip gitti. 

Hiç bir şey demeden  orada durduğumda içeriden bağırdı. ''Kapıyı çek sadece giderken.'' Ve ardından çıkıp gitti. 

***

Yol boyunca kendime küfür ettikten sonra eve gelmiştim. Hiç bir şeyi de merak etmiyordum, sadece yatacaktım. Öyle de yaptım, üstümü değiştirip kendimi yatağa bıraktım hızla ve son ses müzik açtım. Zihnim bunun etkisiyle sessizleşince gözlerim kapalı durdum bir süre. Uyku bünyeme hücum ederken daha sakin müzikler açtım ve kendimi uykuya hazırladım ama mümkün değildi sanki. Sinirle kalkıp kendime süt aldım ve resmen kafama diktim. Uyku getiriyordu değil mi? Gelmedi.

Daha da sinirle telefonumu aldığımda ekrandaki mesajların hepsini bakmadan sildim. Zaten Vera'da yazmamıştı. Bu sefer bir halt yapmayacaktım. Dayımı aradım ve onunla konuştum bir süre. Daha sonra ise tekrar yattım ve zaman bir akrep gibi zehirliyken geçmesini bekledim. 

En sonunda gün tamamen bitti ve yerini başka bir zamana bıraktı. Okula gitmek istemiyordum. Sanırım bir süre yatmak daha iyiydi. 

Ben kendi içimde okula gidip gitmemeyi tartışırken telefon ekranımda *Anneciğim arıyor...* yazısıyla yataktan yere düştüm. Bir daha yatağın köşesine yatanı... Kocaman yer varken niye oraya yatarsam düşerdim tabii. 

Elim benden bağımsız açtığında hoparlöre aldım küfür ederek. Salaktım azıcık. O olsa trip atardı büyük ihtimalle. Neyse büyüklük ben de kalabilir. ''Lâl'' dedi ben cevap vermeyince. ''Orada mısın?''

''Cehennem tercihim dudakların olmadığı sürece. Senin dudakların gerçi zaten benim Cehennemim ama-'' Sustum. ''Her ne haltsa'' dedim daha sonra. ''Ne var?''

''Okula birlikte mi gitsek?'' dedi gülerek. ''Hayır'' dedim hızla. Yoksa kabul edebilirdim. ''Neden?''

''Canım istemiyor.''

''Ama birlikte git-''

''İstemiyorum.'' Hızla lafını bölmemle sustu. ''Peki'' dedi daha sonra. ''O zaman okulda görüşürüz?'' 

''Tamam'' dedim. Gitmeyecektim okula, görüşmeyecektik bu yüzden. Daha sonra ise telefonu kapatıp kendimi yere attım. Bu sefer bilerek. 

***

Yıldızı parlattınız mııı?

GÜLÜMSE | gxg (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin