46.Bölüm:

1.3K 46 14
                                    


Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız!

***


''Hayatımda her şey bu kadar yavaşken zaman neden bu kadar hızlı akmaya başlamıştı ki?''

-Ahmet Batman-


Lâl ben." Elimi uzattığımda bakışları hareketlerimi takip etti. "Elimi sıkarsan memnun olmuş oluruz Vera."

Ne yaptığının bilincinde değilmiş gibi elini kaldırdı. Parmaklarım ellerine değdiği anda kalbim hızlanmaya başlamıştı.

"Seni tanıdığıma memnun oldum. Sigaranın külü düşecek, söndür istersen." Gülümseyerek elimi elinden çektim ve arkamı döndüm. Aklıma gelen fikir ne kadar saçmaydı bilmiyordum ama mantıklı olduğunu kabul etmek istiyordum.

Kalp krizi geçirmenin eşiğinde bir şekilde voleybol oynayan sınıfın kalabalığına ilerledim. Arkın kızlarla cırlarcasına voleybol oynuyordu. "LÂL!" Beni görünce ise gerçekten çığlık almıştı. Sanırım ruh hastası falandı. Tanımıyormuş gibi yapmayı tercih ettim. 

"Lâl önce ki okulda voleybol takımındaydı. Gel bizim takıma hadi. Kazanacağız lan!" Neye bu kadar sevinmişti anlamamıştım ama Burak'ı karşı takımda görünce gülmeden edememiştim. Bunlar sürekli rekabet içinde olacaktı anlaşılan. 

"Hoş geldin" dedi tatlı bir kız. Boyu pek uzun sayılmazdı. Saçları simsiyahtı ve dağınıkça toplamıştı. Üstünde ki forması esmer tenine fazlasıyla yakışmıştı. Yeşil gözleri insanın uzun uzun bakmasına sebep olabilirdi. Güzel kızdı. "Hoş buldum" dedim gülümseyerek. "Lâl ben." Kız uzattığım elimi sıkmak yerin tutup kendine çekmiş ve sarılmıştı. "Yeşim bende. Memnun oldum." Sıcak tavrı içimi ısıtmıştı.

Sınıftakilerle tanışmak benim için çok yorucuydu. İki takımdık. Benim bulunduğum takımda Arkın, Yeşim, ben, Sinan ve Selim vardı.

Sinan ve Selim ikizlerdi ve birbirlerine asla ve asla benzemiyorlardı. En azından huy bakımından. Yüz olarak andırdıkları bir gerçekti. İkisi de kumral ve uzun boyluydu. Futbol oynadıklarını söylediklerinde şaşırmamıştım çünkü önceki teneffüslerde maç yaparken görmüştüm ikisini de.

Diğer takımda Burak, Deniz, Eyşan, Vera ve İdil vardı.

Eyşan ve Deniz önceden arkadaş oldukları için hepsinden daha samimiydiler. Eyşan'ın onunla anlaşmalarını gördüğümde şaşırmıştım çünkü Deniz çok ciddi bir çocuktu. Vera ikisini gülerek izlerken bende kendisini izliyordum. Tüm bunların yanı sıra İdil ise daha dışa dönüktü. Gözlüklerini indirip indirip ikisine bakıyordu. Ya da sadece Deniz'e.

"Madem takımlar yeniden kuruldu maçı sayalım. Kaybeden kazanan takıma kahve ısmarlar." Yeşim'in dediğinin üstüne "Çikolata da olsun" diye atladı Arkın. "Önemli detay."

Ve daha sonra maç başladı.

Top ilk bizim takımdaydı. Yeşim başarılı bir atışla karşıya topu attığında Deniz karşılamış ve top Sinan'a gelmişti. Sinan topu havalandırdığında ise ben karşıya atmıştım ve top çizgi içinde yere düşmüştü. "1-0!"

Top yine bizdeyken bu sefer ben başlatacaktım. Topu manşetle havaya kaldırdım ve Yeşim karşıya vurdu. Eyşan topu güzelce karşıladığında yüzümü buruşturdum. Tam o an Arkın çığlık atıp yana kaydı ve top yere düştü. "Ne yapıyorsun!?" Sinan şok içinde Arkın'a bakıyordu. Selim ise geçerken kafasına vurmuş ve düşen topu karşıya atmıştı.

GÜLÜMSE | gxg (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin