26. Bölüm:

5.1K 152 61
                                    

Seeelaaaammm

Nasılsınız bakayımm?

Biz geldiğğğğkkkk

Şu sınır işi daha rahat yazmamı sağlıyor ama eksik hissediyorum kendimi jsgfsvgbhn

Eveett... gelelim bölüme.. uzun olmadı çünkü diğer bölüme farklı planlarım var jshgfacvgbhanj

Spoi:

























Ne bekliyorsunuz Allah'ım.. geçin okumaya..

KJHGFDSXDFGAHJKMJHGFDSXDAFCVGHBHGVFDSAXDFCVGHBJA 

şükür Allah'ım.. 

OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZZZ


NOT: Yeni sınır 35 oy 45 yorum :(

***


''Bir gönül inceliğidir, bir insana değerli olduğunu hissettirmek.''

-Ahmed Arif-

Öfkeyle çamur zemine oturduğumda artık bağırmaktan boğazlarım acıyordu. "Allah'ım, valla daha az yavşak olacağım. Lütfen bulsunlar beni, unutmasınlar." Açtığım ellerimi duam bitince yüzüme sürdüm ve daha sonra ise burnumu çektim. Burnum akıyordu, her tarafım çamurdu ve kıçım acıyordu. Allah'tan ölmemiştim. Ya bayılsaydım?

Bir elimle kulak mememi tutup öpücük bıraktıktan sonra dişlerime vurdum ve "Allah'ım, sen sakındın ya rab'bim" dedim ağlamaklı bir ifadeyle. İki dakikada imana gelmiştim.

Bence şu an ölsem Cennete V. I. P girerdim.

Telefonumu elime aldığımda yarısı kırılmış ekrana baktım hüzünle. Ve çekmeyen telefonu acıyla koydum yanıma.

Vera ile sevişemeden vahşi doğaya yem olacaktım.

***

(Vera'nın Anlatımıyla...)

Arkın'ı kovalarken Lâl gerimizde kalmıştı. Oldukça uzaklaştığımızı fark ettiğimde "Dur amına koyayım!" diye bağırdım. İyice küfürbaz olmuştuk.

Arkama, sağıma soluma, çaprazıma, her yanıma bakınsam da göremediğim Lâl ile elimi başıma vurdum. Kızı unutmuştuk. ''Lâl kaldı lan'' dedim şokla. Kocaman kızı da unutmayan... Ne bileyim yani(!).

Arkın bir kaç saniye sonra kahkaha atarak sırtıma atladığında küfür ederek yere attım. ''Gülme hıyar'' dedim onu ayağımla dürtüp. ''Kalk, yürü!''

Ve daha sonra birbirini benzeyen ağaçlar arasında ilerlemeye başladık. ''Kaybolduysak var ya, boku yeriz. Artık ayılar mı, kurtlar mı bizi 3 öğüne bölerek yer bilmiyorum.'' Arkın'a öfkeyle dirsek atarken ''Lâl!'' diye bağırdım. ''Miniğim!''

''Yok Miniğin. Unuttun lan sevgilini, hayırsız. Şaka maka da biz neredeyiz, Lâl nerede?''

''Anan-''

''Sus lan!''

''Tamam, yürü.''

''Yürümüyorum.''

''Kal o zaman'' dedim ağaca yaslanmış duran Arkın'a sırtımı dönerek. Bir kaç adım atmıştım ki ''Dur'' dedi koluma sarılarak. ''Hava kararıyor. Nereye?''

''Kampa. Sen durma kararı almışsın ama, bozma lütfen.''

''Sus sus. Boş yapma, yürü.'' Önden önden ilerlerken göz devirerek peşine takıldım. Çekmeyen telefonlarımız, kararan hava ve birbirinin aynısı olan ağaçlarla kaybolduğumuz tescillenmişti sanki. İnşallah fark eden olurdu.

Yürü yürü kararttığımız havayla artık yorulmuştum. Bağıracak, yürüyecek hâlim yoktu artık. Lâl'im de yoktu zaten. Allah'ın belası kamp. Sevişiriz belki bir köşede diye gelmiş, sevişemeden kaybolmuştuk. 

Somurtarak Arkın'ı ittirdim. Yaslandığımız ağacın kabukları sırtıma bakıyordu ama umursayacak durumda değildim. ''Kaybolduk'' dedi yorgunca. ''Anamızı sikecekler burada var ya. Ebemizi belle-''

''Sus bir ya'' dedim omzuna vururken. ''Ama-''

''Lan kes.'' Ayağa kalkıp etrafı dinlerken Arkın kollarını önde bağlamıştı. Az önce duyduğum sesi duymak için dikkat kesilirken bu ses tekrarladı. 

''Yardım edin! Kimse yok mu amına koyayım?''

Yakınlaştıkça netleşen ses ile hızlıca gördüğüm çukura koştum. Kenardan izlerken gördüğüm Lâl ile derin bir nefes aldım.  Üstü başı çamur olmuş, aşağıda şaşkın ve aynı zamanda gülümseyerek bana bakıyordu. Beni gördüğü an yumuşayan bakışlarıyla çok masumdu. 

Umarım benzeri farklı pozisyonlarda, daha farklı olurduk.

Toplu amin zinciri kurmayı düşünerek ona elimi uzattığım sırada bağırarak bana koşan Arkın'ın bana çarpması ve Lâl'in üstüne doğru tabiri caizse uçmamız bir olmuştu.

***

NOT: Sınır 35 oy 45 yorum...

GÜLÜMSE | gxg (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin