5. Bölüm

17K 252 10
                                    


Önce 100 kişi olmuşuz jshgsbhjsk 

Şimdi bu ne diyor falan diyeceksiniz... ama bu şu an benim için çok büyük bir şey ve teşekkür ederim.. bölümler yeni başlamış olmama rağmen okunmakta ve... bu çok mutluluk vericiiii

Günün bölümünü de salıyorum. Kısa oldu ama ikinci bir bölüm atmaya çalışırım. Bizi bulmanız dileğiyle...

 Güzel okumalarrrr

"Bin yıllık özlemle sarılmak istiyorum rüyalarını bile kucaklamak için..."

-Turgut Özakman- 


Okul, fazlasıyla sıkıcıydı. Bir iki kaçamak ve flört dışında dersler ilk haftalardan çok yoğun ve bunaltıcı geçmişti. 

Okulun ilk ayı bitmişti ve yarısından fazladır gözüme kestirdiğim Arkın ile takılıyordum. Çocuk zekiydi ve aynı zamanda cömertti de. Bazen Rüya ile de konuşuyordum ama bu çocuk lezbiyen dürtülerimi azaltıyordu. Tabii, onun gri gözleri işi biraz karmaşıklaştırıyordu.

Kulaklıklarımı kulağıma takmaya çalışarak otobüse ilerledim. Keşke şoför gelseydi bugün. Arabam da gelmemişti zaten.

Memnuniyetsizce sıra beklerken otobüs dolmuştu bile ve beni almadan gitti. Stresle diğer durağa doğru giderken midem bulanıyordu. 

Yere düşen telefonum ile küfür ederek yere eğildim ama benden önce bir el onu aldı. Başımı kaldırdığımda gördüğüm gözlerle yutkundum. Bugün neredeyse hiç görmemiştim onu ve içimde anlamlandıramadığım bir özlem vardı. 

''Teşekkürler'' dedim doğrulup elimi uzattığımda ama gülümseyerek geri çekti. Kaşlarım çatıldığında ona anlamsızca baktım. 

''Verir misin?''

Başını iki yana salladı ve ne kadar etraf kalabalık olsa da yüzünü yüzüme doğru yaklaştırdı. ''Çok istiyorsan alabilirsin.. Lâl?''

Alt dudağımı ısırdığımda elimi omzuna koydum. Yavaşça koluna doğru hareket ederken başımı hafifçe sağa yatırdım ve ''Vera...'' diye fısıldadım. Durdu. Onun ismini söylemekten neden kaçınmıştım bilmiyordum ama söylediğimde gözlerinde gördüğüm ifadeyi geç gördüğüm için kendime kızgındım.

''Vera...'' diye tekrar ettim ismini.

Biraz daha yaklaştım elim bileğini tuttuğunda.

''Adını zikrediyorum.. Vera... Bir daha kimseden duymak istemeyeceksin. Bir tek benim dudaklarımdan duymak isteyeceksin.''

Göz kırptım ve telefonu alıp ondan uzaklaştım. Gözlerini bir iki kere kırptı ve donuk bir şekilde bana baktı. ''Vera'' dedim kısık bir sesle, inlercesine. 

Ve arkamı dönüp gelen otobüse ilerledim.

Tanrı'm! Birden bire bu da neydi?

Bana neler oluyordu? 

Kafayı yiyordum. 

Kendi yaptığıma kızarak, utanarak otobüse bindim ve kartımı basıp kendime yer bulmaya çalıştım. Aman Allah'ım... 

Hemen ardımdan otobüse bindi, kartını bastı ve tam karşımda durdu. Kalabalık otobüste oldukça yakındık. Umursamadan Redd'in sesine bıraktım kendimi.

Ta ki kulaklığımın tekini çekip kendine takana kadar. 

''Demek Redd'' dedi bir süre sonra. Tek kaşı hafifçe havalanmıştı ve yüzümü inceliyordu. 

''Nefes bile almadan?'' 

Kulaklığımı kulağından çektim ve ona yakınlaştım. Kimse bunu fark etmezken ''Vera...'' diye fısıldadım kulağına doğru. ''Belki de bir gün, nefes bile almadan severim seni?''

Geri çekildim. Şaşkınlıkla perdelenen gözlerine baktım bir süre ve daha sonra memnuniyetle göz kırptım. Zoraki ondan uzaklaştığımda kalbim benimle alay edercesine çarpıyordu.

Arada kaçamak bakışlarla ona bakıyordum ve göz göze geldiğimizde ise hızlıca kaçırıyordum. 

İsmi ilk duyduğumda çok ilgimi çekmişti. 

Vera.. Sakınmak ve kaçmak...

Ama ben ondan sakınamıyor, kaçamıyordum. 

Anlamsız, çok saçma ama 1 ay içerisinde sürekli ona çekilmiştim.

Bugün onun adını ben zikretmiştim. Bu normal bir şeydi ama inanın bana, bir gün bir tek ben zikredeyim isteyecekti.

Vera'nın Lâl'i olacaktım.


GÜLÜMSE | gxg (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin