6. Bölüm:

15.9K 245 24
                                    


Hepinize merhabaaa! Öncelikle 200'ü geçmişiz ve teşekkür ederim... Oylamalar az, yorumlar hiç yok ama yine de bu gerçekten çok mutlu ediyor beni. Dün atacaktım bölümü ama fırsat olmadı. Bugün de geç oldu biraz ama atıyorum. 

Ve hâlâ yoksunuz gibi ama sizi seviyoruuummm 

Tatlı okumalaaarrrr

''Yaşam güzel kokuyordu, bütün bu doğadan saflık, yardım, babalık, okşama, şafak yayılıyordu. Gökten dökülen düşünceler, bir çocuğun öpülen küçücük eli gibi yumuşacıktı.''

-Victor Hugo-

Siyah kargo pantolonumun içine koyduğum okul gömleğimi düzelttim. Açık bıraktığım saçlarımı tararken bir yandan da bugün ki derse gidecek olan ezberime çalışıyordum. 

Müdürden aldığım izinle etek yerine siyah pantolon giyecektim ve bu gerçekten çok rahattı. Ki zaten bugün beden de vardı. Bunu hatırlamam üzerine daha küçük ve spor bir çantaya hazırladım programımı. 

Çoraplarımı alelacele giydikten sonra ayakkabımı da geçirdim ayağıma. Ceketimi elime alıp alt kata indim. Ağzıma tıktığım peynirle evden ayrıldığımda kapımın önündeki siyah SUV'a hareket ettim. Arabayı uzaktan açıp yan koltuğuna çantamı, kendimi de sürücü koltuğuna yerleştirdim. Emniyet kemerimi bağladıktan sonra gözlüğümü de taktıktan sonra arabayı çalıştırıp dikkatle kullanmaya başladım.

İstanbul trafiği her gün ve her saatte aynı ve boğucuydu. Bu tempo insanı çok yoruyordu. 

Radyodan açtığım müzik yolun daha hızlı geçmesini sağlamıştı. Okul garajına park ettiğim arabamla derin bir nefes aldım. Nalet okul!

Sınıfa girdiğimde ders başlamak üzereydi. Vera hâlâ gelmemişti.

Tanrı'm... Ne kadar güzel ismi vardı!

''Selam güzellik'' diyen Arkın'ın sesiyle gülümsedim ve sıranın üstüne oturarak onunla konuşmaya başladım.

''Tarih ezberini yaptın mı?''

''Yaptım. Bazı yerleri çok karışıyor ama...''

''Ezberi kendin yorumlayarak yapsana. Öyle daha kolay girer kafana ve gerçekten öğrenmiş olursun.''

''Tarih'ten yaptığım bu ezberi kimse bana sormayacak!''

''Ama sen kendi içinde diğerlerinden daha bilgili olacaksın?''

İçeri giren hocayla ona göz devirip yerime oturdum. 

Derse hızlıca giriş yapan hocayla uykumu atmaya ve derse odaklanmaya çalıştım. Aklım Vera'daydı. Gri gözlerini özlemiştim. 

4. derse kadar Vera'yı hiç görmedim. Beden salonuna indiğimizde soyunma odasını aradı gözlerim. ''Hey!'' Rüya'nın sesiyle ona doğru döndüğümde bana gülümsüyordu. ''Gel üstümüzü değiştirmeye gidelim'' dedi gülümseyerek. Başımı varla yok arası salladım ve kuzu gibi ilerledim peşinden.

Soyunma odası ferah ve genişti. Herkesin kendi kişisel dolabı olması fazlasıyla rahatlamama sebep vermişti. Dayım kıyafetlerimi koydurttuğunu söylemişti. Kaçtı numarası dolabın?

''108'' dedi arkamdan bir ses. 107 numaralı dolabın önünde üstündeki yarım atletle duruyordu. Teni pürüzsüz duruyordu ve boynunda ki zincirler onu oldukça asi gösteriyordu. Üstüne siyah atleti geçirdi ve altında ki etekten de kurtuldu. 

Tanrı'm. Bacakları karşımdaydı.

Onun yanında ki dolabı açmaya çalıştığımda şifreli olduğunu görmemle yüzümü buruşturdum. 

''Okul numaranı ve sınıfını gir aptal!''

Ona göz devirip dolabı açtığımda düzenli bir şekilde yerleşen kıyafetlerimi görmemle gülümsedim. Herkesin önünde kıyafetlerimi çıkartmam gerektiği gerçeği biraz gerilmeme sebep olsa da gömleğimin yakalarını açmaya başladım. Bu sırada şortunu giyen Vera'yı izliyordum. Onu izlediğimi görmemle sırıttı ve bana doğru salladı kendisini. ''Sağlam bir vücudum var, biliyorum ama gözlerini çekmen lazım minik. Yoksa ben de gözlerimi çekmem ve sonunu Allah bilir.''

Söylediğiyle kalbim hızlanırken alt dudağımı dişledim ve melodik bir şekilde gömleğimi çıkardıktan sonra kenedimi dolaba yasladım. Ona göz kırptıktan sonra baştan aşağı süzdüm. Kalçalarına tam oturan şortu kalçalarını sarıp sarmalamıştı. Uzun sporcu atletinin yakasından görünen zincirleri seksi boynunu gösteriyordu. Saçlarını topladı hızla ve sıkı bir at kuyruğu yaptı. Bu sırada ben de üstümü giyinmiştim. 

Saçlarımı iki yandan hızlıca ördükten sonra daha rahat bir ayakkabı giydim. ''Neredeydin sabah?'' diye sordum aramızdaki sessizliği bozmak için. Neredeyse herkes hazırlanıp çıkmıştı odadan ve onunla yalnız sayılırdım. Köşede kıkırdayan kız gurubunu ve kapının önünde erkek eksenleri saymazsak...

''Bana hesap sormaya mı başlıyorsun?'' dedi gülümseyerek.

''Merak ettim'' dedim alt dudağımı ıslatarak. Tek kaşı havada bana baktı ve başını iki yana salladı. Bir adım atıp bana yaklaştığında nefesimi tuttum istemsizce.

''Merak ettiğin her şeyi görürsün tabii ama... Seni tatmin etmek zor olmaz.''

Yaptığı arsız ima ile bedenim karıncalandığında bir adım atıp yaklaştım ona. ''Doğru. Gördüğüm görüntüler fazlasıyla doyurucuyu benziyordu. İstersen bir deneyebiliriz?''

Keyifle sırıttığında bana göz kırptı. ''Seni arsız minik.''

Dudaklarının kıvrılışına takılı kalan gözlerim onun gidişini izledi ve ben arkasından salak gibi kalakaldım.

Tuttuğum nefesi verip onun peşinden salona girdim.

Hepimiz sıra olduğumuzda önce yoklama alındı, daha sonra ise toplar dağıtıldı. İlk ders serbesttik. İkinci ders ise maç seçmeleri olacaktı. Katılmak isteyenlerin adını alan hocanın yanına gittiğimde Vera'da ismini yazdırmıştı. 

''Seni ezerler Minik'' dedi gülerek. ''Ben onları ezmezsem tabii'' dedim büyük bir özgüvenle. Beğenmiş bir ifadeyle beni süzdükten sonra köşede beklemeye başladı. 

''Lâl Eflaz. 341.''

İsmimi yazdırdıktan sonra Arkın'ın yanına gittim. ''N'aber?'' dedim omzuna vurduğumda. ''İyilik. Demek voleybol?''

''Eee'' dedim kendimi beğenmiş bir şekilde. ''Ne sandın?''

Onunla atışırken Vera'nın gri gözleriyle karşılaştığımda tüm dikkatim dağılmıştı. İkimizi izliyordu düz bir ifadeyle ve bu içimde tuhaf bir kaç düşünceye yol açmıştı. Bakışları gereğinden fazla üzerimizde dolandığı sırada bana sarılan Rüya ile gözlerimi ondan çektim. ''Voleybol takımına girersek mükemmel olur'' dedi sevinçle.

Şimdi... Rüya iyi kızdı ama bazen çok sıkabiliyordu.

''Ya...'' dedim sahte bir sevinçle. ''Çok güzel olur.''

Arkın buna gülerken Vera'ya kaydı gözlerim ama onu bulamadım. O sırada titreyen telefonumu elime aldığımda kalbim hızlanmıştı.

*1 yeni mesaj.*

*arbedekalpsiz_: Bahçeye gel.


GÜLÜMSE | gxg (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin