39. Bölüm:

2.1K 58 6
                                    

Merhaba canlarım! O kadar uzun zaman sonra merhaba ki buranın yollarını unutmuşum jhgsfdghbdvfgs

Ay nasılsınız? Görüşmüyoruz ne zamandır, özledim sizi. Sürekli buralardaydım ama öyle bir dönem ki tutup bölüm paylaşamadım. Sizi de çok tutmak istemiyorum ama bundan sonra her hafta en az 1 kere görüşmek üzere!

Tekrar sık sık bölüm yayınlayacağım ve sürekli oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.

100.000 şerefine! Hepinize teşekkür ederim.

Hâlâ buradaysanız,

İyi okumalar. 

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn!!

***

''Hani diyorlar ya, rüyamda bunun bir rüya olduğunu biliyordum diye... Kâbustayım ama bunun hayatım olduğunu biliyorum...''

-Seray Şahiner- 

Vermem gereken kararlar, sevmem gereken insanlar, gitmem gereken yerler, yetişmem gereken zamanlar... Yapmam gereken o kadar çok şey vardı ki. 

Tüm zamanımı tüketmemden önceki son saatlerdi. Vera'nın düzenli nefes alışverişlerini dinlerken gözüm sürekli komodinde ki saate takılıyor, saat ise inadıma 12'ye doğru hareket ediyordu. Son 45 dakikam varken göğsümde yatan Vera'dan ayrıldım yavaşça. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde öylece yatakta oturduğumda onun yüzünü izlemekten alıkoyamadım kendimi. Kenarda toplanan örtüyü alıp üstüne örttükten sonra ellerim saçlarının arasında dolaşmış, hemen ardından dudaklarım yer edinmişti. İçime derin bir nefes çekip zoraki ondan ayrıldığımda kalbimdeki sızı dinmiyordu.

Onun dolabından kendime bir sweath çıkarttığımda yapabileceğim en iyi şeydi onun kokusunu üzerimde taşımak. Dolan gözlerimdeki yaşları umursamayarak üstümdekileri çıkarttım ve önce sweathini, daha sonra rastgele elime gelen bir pantolonunu giydim. Saçlarımı bağlayıp çekmeceden bir tokasını alıp bileğimde bıraktım. Kıyafetlerimi katlayıp çantama koyduktan sonra kıpırdanmasıyla kaskatı kesilmiştim. Yüzünü olduğum tarafa doğru döndüğünde bir damla yaş öylece kayıp gitti işte.

Kendimi toplayıp odadan çıktığımda, geri dönüp bakmamak için kendimle savaşıyordum. Acaba, üstü açık mı? İnce giyinmişti, hastalanırdı. Acaba, rüyasında ne görüyordu? Gülümsüyordu ben çıkarken.

Benim rüyam kâbusa dönerken, onun rüyaları hep gülümseme olarak kalır mıydı? 

Sessizce çıktığımda, kapıyı da aynı sessizlikle kapattım. Yağan yağmurun altında son kez eve döndüğümde ışıkların çoğu kapalıydı. Vera'nın odasından sızan ışık hariç... 

***

2 gün sonra. Vera'dan...

''Günaydın.'' Arkın'ın sesiyle ona döndüğümde gözlerim saniyeler içerisinde arkasındaki kapıya dönmüştü. İçeri girenler arasında Lâl yoktu. 

''Günaydın'' dedim toparlanarak. ''Hayırdır?'' 

''Ne hayırdır'' dediğinde kısılan gözlerimle baktım ona. ''Tuhafsın sanki.''

''Bence sen tuhafsın'' dedi. ''Ne oldu sana, uyumadın mı lan sen?'' Uyumuştum. 2 gün önce, Lâl öylece çıkıp gitmeden biraz önce.

''Uyudum. Ne alaka.''

GÜLÜMSE | gxg (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin