47. Bölüm:

1.3K 43 16
                                    

Bölümü normalde 20.00'de atacaktım ama zaten 1 gün gecikmişken hemen atayım dedim. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.

İyi okumalar!!

***


''Şunu asla unutma. Bir kızın, şu hayatta ne alırsa alsın, aklı hep almadığında kalacaktır, sen de dâhil.''

-Serhan Karaismailoğlu-


''Seni asla affetmeyeceğim.'' Eyşan sert bir sesle ona işaret parmağını salladığında bende kalkmak için hareketlenmiştim. ''ı-ıh. Affetme. Ama başka bir zaman.'' Ve Vera onu öperken sadece oradan uzaklaşmayı hedefliyordum.

***

''Kendimi bunun için mi yorucam ben! Kalbimi bunun için mi kırıcam ben!'' Bu hayatta kafa dağıtmayı şüphesiz en çok müzikler sağlıyordu. Elimdeki havluyu dayıma fırlatıp şarkıya eşlik etmeye devam ettiğimde kendisi sırıtmakla meşguldü. Ellerinden tutup hareket ettirdiğimde hâlâ bağırıyordum. Belki de deli olduğumu düşünüyordu. 

Kendi kendime saçma hareketler yapıyor, değişen müziklere eşlik ediyor ve kahkahalar atıyordum. Şüphesiz uzun zamandır bu kadar kendimi enerjik görmemiştim. ''Yeterli bu kadar.'' Dayım hoparlörü kapattığında aldığım havluyu tekrar ona attım. ''Tamam usta, sen emret yeter ki.''  

Bize yaptığım soğuk kahveleri alıp balkona geçtiğimizde ben çoktan kahveyi yarılamıştım. ''Neyin var senin?'' Dayım ile yapacağım muhabbetler sırasında bu yoktu. ''Mükemmelim. Sadece neşeli olmayı özledim.'' Sadece gerçekten böyle hissetmeyi özledim.

''Hem asıl sen bahset. Müdire ile ne iş?'' Göz kırptığımda gülmüştü. ''Olayı deşmeden bırakmayacaksın değil mi?'' Kaşlarımı kaldırıp omuzlarımı kaldırıp indirdiğimde tekrar güldü. ''Öyle uzun bir tanışmışlık yok aramızda. Sadece ortak çevrede bir kaç kez karşılaşıp konuşmuşluğumuz var.'' Gözlerimi kıstığımda bu bana yetmemişti. ''Uzun uzun konuşmuşluğumuz vardı'' dedi gözlerimin içine bakarak. Yetmemişti. 

''Aramızda belki de bir şeyler geçmiş olabilir. Niye öyle bakıyorsun sen!?'' Gözlerim kocaman olduğunda yerimde zıpladım resmen. ''OHA! DAYI! Ne geçti aranızda? Nasıl oldu! Ne oldu?'' Bana deli görmüş gibi bakıyordu sanırsam. ''Bağırmasan iyiydi'' dedi gülerek. ''Öyle yaşandı bitti. Devam ettiremedik hiç bir şeyi. Öyle şimdi senin okulun vasıtasıyla falan karşılaşınca eskileri yad etmek istedik.'' 

Üzülmüştü garibim. ''Kıyamam sana yaaa...'' 

Dayıma sarıldığımda gözlerim dolmuştu. Saçlarımı okşarken kendimi burada bırakmak ve bir daha hiç başka bir yerde görmemek istiyordum. 

Dayım iyi ki vardı.

''İyi ki varsın'' dedim birden bire. İçimden gelmişti. Saçlarımın arasına öpücük kondurduğunda ''sende iyi ki varsın kızım'' demişti. ''Ah benim güzel kızım...'' Telefonum çalınca ondan ayrılmam gerekmişti. ''Kahveni iç. Biliyorum berbat oldu çünkü evde şeker kalmamış! Ah, bir de seni seviyorum.'' Yanağını öpüp hızla odama koştuğumda arkamdan bağırıyordu. ''Deli kız!''

Odama geçtiğimde Arkın görüntülü arıyordu. Telefonu açtığımda yüzündeki boyaya gülmüştüm ilk iş. ''Bak senin için palyaço oldum!'' Arkın şüphesiz bulunabilecek en iyi arkadaştı. ''Bu hâllere soktun beni. Kıymet bil.'' Burnunu sıktığında çıkan sese bir kez daha gülmüştüm.

''İyi ki varsın'' dedim birden bire.

Bu hayata kaç kez gelecek olursam olayım hepsinde Arkın'a denk düşmek isterdim.

GÜLÜMSE | gxg (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin