Biz geldiiikkkk
Hoş geldik hoş bulduk teşekkürler teşekkürler
Bundan sonra her Çarşamba ve Cuma burada olmak üzere anlaşıyoruz. Ve ben bölüm uzunluklarına göre günde 1-2 bölüm yayınlıyorum.
Hepinizi çok seviyor ve güzel okumalar diliyorum.
Bölümü düzenleyemedim telefondan bu yüzden hatalar olursa lütfen kusura bakmayın
İyi okumalar
Önce yıldızı sonra yorumları dolduralımmm
***
''Güzel mi değil mi bilmiyorum, ama yemin ederim karşımda böyle durduğunda ona bakmaya doyamıyordum.''
- Fyodor Dostoyevski -
Zaman hızlı mıydı, yavaş mıydı bilmiyordum. Geçen onca gün bana ne katmıştı bilmiyordum ama benden çok şey götürmüştü. O günden sonra 1 ay geçip gitmişti ve bir daha da görüşmemiştik. Karşılaşmamıştık. Ben okula gitmiyordum. Vera da zaten gittiğimde görüş açıma girmiyordu.
''Her şeye rağmen demiştik sevgilim, şimdi hiç bir şeyimdesin...'' Bomboş yazdığım satırlara baktığımda, ekranıma düşen bildirimlere baktım uzun uzun. 1 ayımdaki çoğu zaman gibi, ona hiç ulaşmayacak satırlarımı yazıyor, öylesine paylaşıyordum. Beğenen ve yeniden paylaşan insanların bildirimleri, yorumları düşerken gözümden akan yaşı sildim.
Bu içimdeki sıkıntıyı az da olsa unutturuyordu. İnsanlarla aynı hissi paylaşmak, aynı satırlarda hayat bulmak tuhaftı.
Telefonumu kapatıp kulaklıklarımı kulağımdan çıkarttığımda her zamanki gibi odamdan çıktım, banyoya girip uzun uzun aynadaki yansımamı izledim.
Saçlarım kısacıktı. O yokken saçlarımın uzun olmasının anlamı yoktur, nasılsa sevemiyordu.
Avucuma dolan soğuk suyu yüzüme çarptım bir kaç kere, kendime gelmek adına. Çalan zilin sesi evi doldururken, yüzümü kurulayıp çıktım banyodan. Yorgun bir şekilde adımlarım kapıyı bulurken, açtığımda karşıma çıkan Arkın şaşırmama sebep olmuştu. Benimle pek konuşmuyordu, çünkü sinirliydi. Ama şimdi yanıma, evime gelmişti.
''Hayırdır?'' dedim neşeden uzak, alaylı bir tavırla. ''Hangi rüzgar attı seni?''
''Vera rüzgarı'' dedi ben kenara çekildiğimde, içeri girerken.
Kalbim, adını duymasıyla hızlanırken ellerim titremişti bir an. Kapıyı kapatıp bedenimdeki güç kesilmişçesine yavaşça Arkın'ın peşinden salona girdiğimde o çoktan kanepeye atmıştı kendini. ''Aranızda kalmak istemiyorum'' dedi kendine koltuğa attığında. ''Ama zorluyorsunuz!''
''Ne oldu?'' diye sordum ilgisiz bir tavırla. Oysa ne olduğunu fazlasıyla merak ediyordum. Vera'yı özlemiştim ve Arkın onun hakkında bir şeyler bilen tek kişiydi. ''Yeni sevgilisi'' dedi çekingen bir ifadeyle. ''Onunla yurt dışına gidecekmiş. 2 hafta oldu daha, ne yaşıyorlarsa? İşte, özel bir okulda devam edeceklermiş yurt dışına gidene kadar. Bana da teklif etti, seni bırakmak istemediğimi söyledim. 'Siktir git o zaman onun yanına, ne duruyorsunuz amına koyayım?' diyerek çıktı gitti. Ablam da oraya gitmemi istiyor, saçmalığa bak! Orası benim için fırsatmış. Bu kızın babası okula 4 kişilik yer ayırtmış, büyük avantajları varmış falan... Fırsatı kaçırmamalıymışım!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLÜMSE | gxg (+18)
Romantizm18 yaş altı bireyler için rahatsız edici içerik (küfür, argo, cinsel ögeler vb.) barındırmaktadır. Vera. Adını söylerken bile dilimin ucunda bir yangın başlıyor, oradan tüm bedenime ama en çok kalbime vuruyor. Ona her baktığımda kalbim, daha önce...