Sabah gözüme vuran güneş ışınlarıyla gözümü araladım.Dün akşam ders çalışmaktan yorgun düşmüş,perdeyi kapatmayı bile unutmuşum.
Yatakta yatıp,okulumun ilk gününü düşünürken Annemin bağırmasıyla
"Çisem, artık kalkmalısın yoksa daha ilk günden okula geç kalıcaksın"
ayaklarımı yataktan sarkıttım ve anneme bağırdım.
"Kalktım üstümü giyinip,geliyorum"
Yataktan kalkarak odamın içindeki lavaboya girdim.Aynadaki yansımama baktım.Dalgalı turuncu saçlarım birbirine girmiş, göz altlarım mosmor olmuştu.En iyisi kısa bir duş almaktı.
Duşa girip,kendime geldikten sonra lavabodan çıktım.Havluyla saçlarımı kurularken aynı zamanda da okul kıyafetlerimi dolaptan çıkarıyordum.Saçımı kurutunca,ilk önce kilotlu çorabımı daha sonrasında etek ve gömleğimi giydim .
Makyaj masama oturup sade bir makyaj yaparak çillerimi kapattım.Son olarakta saçlarıma şekil verince boy aynasının karşısına geçtim.Etek giymeyi seviyordum.Uzun bacaklarımı gözler önüne seriyordu.Boyum 1.70.Genellemede uzun kalıyordum.Etek boyum dizimin bir karış üstündedydi.Beğenmiştim kendimi.
Daha fazla oyalanmama kararı alarak çantamı omzuma attıp,merdivenlerden indim.
Annem mutfaktaydı çünkü burnuma harika kokular geliyordu.İçeriye girdiğimde takım elbisesiyle krep hazırlayan annemi gördüm.
"Neler yapıyorsun bakalım?"
"Krep hazırlıyorum,sen seversin"
Sevmek ne kelime bayılırdım.Özellikle üstüne çikolata sürüp,içinede çilek koyduktan sonra.
Pişirmeyi bitirip, tabağıma koyduğunda iştahla yemeye başladım.Bu halimi gören annem tebessümle karşıma oturdu.
"Bugün geç gelebilirim"
Ağzımdaki yemeyi yutup
"Neden?"
Bıkkınlıkla nefes aldı.
"Bir müvekkilimle akşam yemeği yemem lazım"
Evet annem bir avukkattı.Hemde işinde çok başarılı bir avukat.Zaten onun yüzünden şehir değiştirip, duruyorduk.İşte şimdi de İstanbuldayız.
Sessizliğimi fark ederek.
"Bebeğim, işimi biliyorsun"
"Biliyorum ama ..."
Dahasını söyleyemezdim.Beni küçüklüğümden beri tek başına büyütmeyi başaran kadına "benimle daha fazla vakit geçirmeni istiyorum" diyemezdim.
Babam neden yok sorusuna gelirsek.Bizi terk etti.Ben daha 5 yaşındayken.Onun yüzünü bile zar zor hatırlıyorum.Ondan nefret mi ediyorum ? Tabiki evet .Bulgaristan'a gidip,kendine bir kıza aşık edip, Türkiye'ye getirdikten sonra üstüne çocuk yapıp,terk etmesi sinir bozucuydu.
Annemin elini tuttum.
"Sorun yok"
Elimi sıktı.
"Teşekkür ederim"
Kahvaltımızı bitirdikten sonra birlikte masayı topladık.
Annem aynada kendini kontrol ederken,bende onu inceliyordum.
Uzun olan sarıya yakın kumral saçları vardı.Gözleri ise elaydı.Ve boyuda 1.75 di.Güzel bir kadındı.İlgileri üzerine kolay bir biçimde çekebiliyordu.Babam gittikten sonra onu hiçbir erkekle bir arada görmemiştim.Nedeni babamı unutamaması değildi.Nedeni güvenememesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Başta Siyah Ve Beyaz
Literatura Feminina"Bu adamın yanından korkmam ve kaçman gerekirken sen bu adamın inine girmeye başlıyorsun.Ve inan bana güzelim bu şarjörü dolu olan bir silahın önüne atlamak kadar aptalca" ... "Her geçen gün senden nefret etmem için bana sebep veriyorsun.Ve inan ban...