'takıntıymış sadece' dedim Zeynep'le merdivenlerden inerken.
'anlamadım' dedi Zeynep merdivende durup iki merdiven aşağısında duran bana bakarken.
'oğuz' dedim gözlerinin içine bakarken 'takıntı yaptığımı fark ettim'
Gözleri anlayışla kısıldı. Yüzünde buruk bir tebessüm oluştu. O an başka bir şey fark ettim.
'sen biliyordun?' diye sordum kısık bir sesle. 'çoktan biliyor muydun?'
Sonda sesim biraz yükselmişti. Yanımızdan geçen birkaç kişinin dönüp bize baktığını gördüm. Hızla merdivenleri inip bahçeye çıktım. Bahçeye çıkınca hızımı azalttım. Zeynep arkamdan geliyordu.
'almila!' diye bağırdı. Onun bağırmasıyla da birkaç kişi bize dönüp bakınca gözlerimi devirip Zeynep'e döndüm. Onun arkasından kapıdan çıkan Poyraz ve Mustafa'yla göz göze geldik. Kısa bir baş selamı verip Zeynep'e odaklandım.
'sadece senin kendinin fark etmesinin daha doğru olacağını düşündüm' dedi hızla açıklamaya çalışarak.
'biliyorum' dedim yavaşça. 'anladım onu' gözlerimi kaçırdım. Buraya doğru bakan poyrazla göz göze geldik. Kaşlarım havalandı. İlk o göz temasımızı kesti. Zeynep'e baktım.
'kızdın mı?' diye sordu. Sesi üzgün çıkmıştı.
'biraz' elimle saçlarımı arkaya doğru taradım, derin bir nefesi içime çektim. Bahçeye göz gezdirdim. Yüzümü sıvazlayıp tekrar derin bir nefes aldım ' hayır, kızmak değil de sadece üzerinde çok düşündüğüm bir konuydu'
'biliyorum' dedi Zeynep yanıma gelip kollarımdan tutarken 'ama eğer ben söyleseydim sana senin kendi kendine çözdüğün gibi olmazdı ki' yavaşça sarıldı. Kollarımı beline doladım ' ben söyleseydim inkâr da edebilirdin'
Başımı eğdim. 'haklısın' dedim omzuna başımı yaslarken. Sarılmak iyi gelmişti. 'çok düşündüm, yoruldum'
Omzumu sıvazladı. Kendimi daha da rahatlamış hissediyordum artık. 'teşekkür ederim' dedim yüzümde oluşan tebessümle ondan ayrılırken. O da aynı şekilde gülümsüyordu.
'iyi ki varsın'
Hafifçe koluma vurdu. 'salak ya' dedi, utanmıştı. 'sen de iyi ki varsın'
Koluma girdi ve voleybol sahasına doğru yürümeye başladık. 'o zaman' dedi neşeli bir sesle 'kitap karakterlerini bir düşün derim'
Kolunu kolumdan çekip itekledim. 'kızım ya' diye bağırdım. ' ne kitap karakteri? Bir de onun için mi üzeyim kendimi?'
'ya!' diye bağırdı o da 'onlar üzmüyor bir kere' diye savundu hızla.
Cebimde titreyen telefonu mu hissettim.
'tabi canım, öyledir' dedim geçiştirir gibi.
'alaya alma beni' diye tekrar vurdu koluma. 'bak bir kere dinle'
İkna etmeye çalışan Zeynep'e onaylamazca bakıp sahaya doğru yürümeye devam ettim. Kızlar çoktan başlamışlardı. Telefonumu çıkarttım.
B: iyi misin? (12.10)
B: Allahım ya! Yine mi kitap karakteri mevzusu (12.10)
B: he, gerçek hayattaki erkekler bitti, kurgusallar kalmıştı zaten (12.10)
Yazdıklarına gülümsedim. Acaba beni görüyor muydu şu an?
Almila: rahat ol bilinmeyen (12.11)
Almila: bir süre sakin takılacağım sadece (12.11)
B: ne demek şimdi bu? (12.12)
^görüldü^
'kızım neredesiniz ya?' diye sitemle kızan hilale baktım. Telefonu cebime koyup yanına koştum ve yanağına küçük bir öpücük bıraktım.
Hızla beni kendinden uzaklaştırdı. 'ya! Öpmesene' diye bağırdı. Bir yandan da gülmemek için tutuyordu kendini.
Banane dercesine omzumu silktim. Diğer kızlar da halimize gülüyordu. Hala daha konuşarak gelen Zeynep'e bakıp bağırdım.
'hızlı olsana kızım' dedim yalancı bir kızgınlıkla 'sabahtan beri seni bekliyoruz burada'
Hilal gözlerini devirip sahanın ortasına, filenin önüne geçti. 'tabi canım, sen yeni gelmedin zaten'
'şişt! Odaklan hilal' dedim alayla, topu gönderen Zehra'yı işaret ederek. Onaylamazca başını iki yana salladı. Zeynep de yerini alınca Zehra topu göndermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Adım
ChickLitÇoğumuzun lisede hoşlandığı, söylemek istediği ama söyleyemediği o oğlana/kıza. 💙 B: Nostaljik şarkıları ben de severim. B: Şey var bir de biliyor musun? B: Gençlik başımda duman B: İlk aşkım ilk heyecan B: Kovaladıkça kaçan B: Ateş böceğim misin? ...