,35,

178 20 1
                                    

'beni umursamıyor musun?' diye soran genç kıza çevirdi başını oğlan. Elindeki telefonunu masaya bırakmıştı. Kızın ne demek istediğini anlamadığı için kaşları çatılmıştı.

'nasıl yani?' dedi biraz daha kıza doğru dönerek.

'neden kiminle mesajlaştığımı sormuyorsun?' kızın kaşları da çatılmıştı. 'beni umursamıyorsun?' diye tekrar etti cümlesini. Elindeki telefonu masaya bırakıp arkasına yaslanmıştı sinirle.

'özür dilerim ama' dedi oğlan gözlerini yumup açtıktan sonra 'ne saçmalıyorsun sevgilim?'

Arkadaşlarına bir bakış atıp sevgilisine dönmüştü. Ali, imalı bir şekilde diğerlerine baktı. Bakışlarıyla işte sevgililik böyle bir şey diyordu sanki. Mustafa ve Mehmet gözlerini devirip ellerindeki telefona geri döndüler. Yeni bir tura başlamışlardı oyunda. Poyraz önündeki kağıtlarla uğraşıyordu. Dikkati oradaydı.

'kiminle mesajlaştığımı merak etmiyor musun Ahmet?' dedi Beyza sitemle 'yanında oturuyorum, geldiğimizden beri telefonunla ilgileniyorsun'

'tamam' dedi Ahmet derin bir nefes alırken 'bu seni umursamadığımı mı gösteriyor yani?'

Ali iki sevgilinin tartışmasını izlerken koluyla poyrazı dürttü. Poyraz daldığı sorudan başını kaldırıp önce aliye sonra Ahmet ve Beyza'ya dönmüştü.

'ne var?' diye fısıldadı aliye.

'bak!' dedi ali ortada olanı göstererek 'iki sevgili, tartışıyor'

'e?' dedi poyraz açıkla der gibi bakarak. Alinin sesini Beyza'nın konuşması kesmişti.

'senin yanında biriyle mesajlaşıyorum diyorum Ahmet' dedi Beyza daha da sinirlenirken 'kim o çocuk diye sormuyorsun!'

Poyrazın kaşları çatıldı. Bu tartışma konusu da neydi böyle?

'elbette kiminle konuştuğunu merak ediyorum yavrum' dedi Ahmet sakin bir sesle 'ama ne yapmamı istiyorsun? Telefonunu mu alayım ya da kim o çocuk deyip gideyim de çocuğu mu döveyim güzelim? He?'

'hayır, tabii ki!' dedi Beyza hızla. Hala sinirli duruyordu. Ama sevgilisinin haklı olduğunu biliyordu ve kendisinin saçmaladığını. 'kim olduğunu umursuyor musun?' diye sordu tekrardan.

Alinin iç çekişini duyunca ona döndü poyraz. 'ne kadar saçma değil mi?' diye fısıldadı ali. 'takıldıkları konuya bir bak!'

'oyununu oynasana sen!' dedi poyraz kızarak 'ne izliyorsun?'

Ali omzunu silkip telefonuna bakmaya başlamıştı.

'Beyza?' dedi Ahmet sesini daha da yumuşatıp sevgilisinin yüzünü ellerinin arasına alırken 'sen iyi misin bugün yavrum? Kıskanıyorum seni, tabii ki de kıskanıyorum' hafifçe gülümsedi 'ama senin de bir hayatın var değil mi? konuştuğun, mesajlaştığın herkesi senden uzak tutamam ya. Elbette sadece benimle konuş, bana bak istiyorum ama bunun için seni kısıtlayamam'

Beyza sakinlemiş bir şekilde ahmete bakıyordu. Gözlerindeki parıltı karşısındaki genci ne kadar sevdiğini anlatıyordu. Poyraz başını eğip çözdüğü soruya geri döndü ama aklına gelen yüz burukça gülümsemesine neden olmuştu. Eli cebindeki telefonuna gitti. Sonra vaz geçti.

'biliyorum' dedi Beyza nefesini verip yüzünü ahmetin avucuna dayayarak 'iyi değilim sanırım. Ne saçma bir soruydu değil mi?'

Ahmet gülümsedi. 'biraz?'

'kafam çok dolu şu sıralar' dedi Beyza düşünceli bir sesle 'sen de sormayınca kim o mesajlaştığın diye' gözlerini kapattı 'bir de çok görüşemedik ya şu aralar'

Bir AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin