2 sene önce, dokuzuncu sınıfın ikinci dönemi
Genç oğlan, elindeki basketbol topunu arkadaşına atıp sahadan çıktı. Hava çok sıcaktı, terlemişti, yorulmuştu ve soğuk bir su içmek istiyordu. Sahanın yanında ağacın altında, gölgede kalan banka gidip oturdu ve bahçeye çıkmadan yanına aldığı ve banka koyduğu şişesini alıp hızla içti suyunu.
Liseye başlayalı bir ay olmuştu daha. İlk dönem farklı bir okuldaydı ancak taşındıkları için bu okula kayıt olmuştu yaklaşık bir ay önce. Daha yeni yeni uyum sağlamaya başlamıştı okula, sınıfına, arkadaşlarına. Bunda ortaokuldan tanıdığı arkadaşlarının da aynı okulda, hatta aynı sınıfta olmalarının da yardımı olmuştu elbette.
'çok sıcak abi' diyerek kendini yanına atan, başını bankın yaslanma kısmına yaslayıp iyice yayılan arkadaşını hak vererek izledi. İlkbahara yeni giriyorlardı daha ama sıcaktı işte hava. Elindeki soğuk su şişesini arkadaşına uzattı.
'sağ ol kardeşim' dedi arkadaşı bir saniye düşünmeden suyu alıp içerken.
Oğlan gülümseyerek arkadaşına bakıp okulun bahçesini izlemeye başladı. Öğle arasındaydılar. Çoğu öğrenci bahçeye çıkmıştı. Futbol sahası doluydu. Voleybol sahasında da birkaç kişi vardı. Gölgede kalan banklar doluydu. Gözleri yavaşça bahçede dolaşmaya devam etti. Sonra dikkatini çeken kızda durdu bakışları.
Kumral saçları omuzlarından aşağı düz bir şekilde dökülüyordu. Havada hiç rüzgar yoktu neredeyse ama kızın saçları hafif bir esintiyle yüzüne doğru uçuşuyordu. Kız, elindeki kitaba odaklanmıştı. Oğlan nasıl bir kitap olduğunu merak ederken buldu kendini. Kızın yanındaki kişi bir şey söyleyince, oğlan, kızın yalnız olmadığını fark edebildi. Koyu kahverengi saçları hafif dalgalı başka bir kız elindeki telefonu kıza uzatıp bir şeyler söylüyordu. Kız, telefona bakıp gülümsedi. Oğlan, kalbinin ritminin değiştiğini, bir an durduğunu sandı. Kız, arkadaşıyla konuşmaya devam etti, oğlan da kızı izlemeye.
'hadi' dedi arkadaşı, oğlana bakıp ayaklanırken. Öğle arası bitmişti. Neredeyse yirmi dakikadır konuşmadan oturuyorlardı. 'sınıfa çıkalım'
Oğlan, arkadaşının çağırmasıyla gözlerini daldığı yerden, kızdan, çekebilmişti. Arkadaşına dönüp ayaklandı. Kızın olduğu tarafa tekrar döndüğünde kızı göremedi. Gözleri kısa bir telaşla bahçeyi aradı. Merdivenlerden çıkan kızı gördüğünde rahatladı. Ama neden telaş yapmıştı ve neden rahatlamıştı? Kalbinin atışları da neydi böyle?
O günden sonra gözleri hep o kızı aradı. Bulduğunda rahatladı, bulamadığında içinde garip bir duygu hissetti. Bir kere bile kızla göz göze gelmediler. Oğlan her seferinde 'acaba' dedi, 'acaba bu kez göz göze gelir miyiz? Görür mü beni?' ancak göz göze gelmediler. Kız, bakmıyordu hiç etrafına, görmüyordu oğlanı. Genelde sakin bir tavırla elindeki telefonla ya da kitapla ilgileniyor, arkadaşlarıyla sohbet ediyordu ama kafasını çevirip de göz göze gelmeyi bekleyen oğlanı fark etmiyordu.
Oğlan, yaşadığı bu durumun ne olduğunu anlayamıyordu. Baktığı her yerde gözleri kızı arıyor, aramasa bile kalabalık bir ortamda gözleri direkt kıza kayıyordu. Zaman geçince oğlan, kızın sınıfını öğrenmiş, adını, soyadını bulmuştu. Sınıfları yan yanaydı. 9-b. Kız, dokuzuncu sınıfların ikincisiydi. Oğlan bunu öğrendiğinde daha çok çalışmaya başladı. eğer kızın önüne geçersem belki beni merak eder diye düşünmüştü.
Ama öyle olmadı. Oğlan ikinci oldu. Kız ise üçüncü. Ama bu kızın umurunda değildi. Kız, kendi dünyası dışında hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. Oğlanın ise kıza karşı olan merakı, ilgisi giderek artıyor, kalbi ritmini şaşırmaya devam ediyordu.
Oğlan bir gün kızı arkadaşına gösterdi.
'nasıl? Güzel mi?' diye sordu merakla. Ona göre kız, çok güzeldi.
Arkadaşı bir süre kızı izledi. Oğlan, bundan rahatsız olmuştu. Sonra arkadaşı cevapladı.
'yani, güzel bir kız' umursamazca omzunu silkti 'ama çok da değil' sonra oğlana bakıp sırıttı 'benim tipim değil'
Oğlan, tuttuğu nefesini bırakıp arkadaşına gülümsemişti. Neden bu kadar gerilmişti? Arkadaşı kızı beğenseydi ne olacaktı? Bu düşünce canını sıkmıştı.
Kız, aman aman bir güzelliğe sahip değildi. Başarılıydı, oğlanın görebildiği kadarıyla çok çalışıyordu. Genelde sakin biri gibiydi. Ancak oğlan, kızla konuşmak istiyordu. Her seferinde okuduğu farklı farklı kitapların neler olduğunu, güldüğü şeyleri merak ediyordu. Ve bu durum giderek kalbini sıkıştırıyordu.
Neydi bu hissettikleri? Kızdan hoşlanıyor muydu? Sevgi ya da aşk mıydı? Âşık mı olmuştu yani? Henüz bu soruların cevabını veremiyordu ama yakındı öğrenmesi.
Oğlan sürekli kızı izlemeye devam etti ancak bir süre sonra kızla okul çıkışında da karşılaşmaya başladı. Kız, çoğunlukla yürüyerek eve gidiyordu ama arada otobüse biniyordu ve böylece oğlanla aynı durakta bekliyorlardı. Oğlan okulun dışında, durağın arkasında kalan duvarın üzerine oturuyor, arkadaşları kendi aralarında sohbete dalarken, o, kızın okuldan çıkıp durağa gelmesini ya da genelde olduğu gibi durağı geçip yürümeye devam etmesini izliyordu. Kız, çevresine hiç dikkat etmiyordu. Kulağında kulaklığıyla öylece önünden geçip gidiyordu. Ne dinliyordu? En sevdiği müzik türü neydi mesela? Favori şarkısı neydi?
Oğlan, gün geçtikçe kızı daha da merak eder oldu. Kız, güldüğünde kendisinin de güldüğünü fark etmişti bir de. Sanırım artık biliyordu. Kızdan hoşlanıyordu. Âşık bile olmuş olabilirdi. Kıza her baktığında göz göze gelme ihtimalleri kalbini heyecanla çarptırıyordu. Arkadaşı da oğlanın durumunu fark etmişti ve onu cesaretlendiriyordu kızla konuşması için. Ama oğlan henüz cesaretini toplayamamıştı.
Dokuzuncu sınıfın sonuna gelmişlerdi artık. Dersler boş geçiyordu, çoğunlukla bahçeye çıkıp maç yapıyorlar ya da oturuyorlardı. Diğer sınıflar da aynıydı. Oğlan, mutluydu çünkü kızı daha fazla görebiliyordu.
O günde aynı diğer günler gibi olacak sandı oğlan ama yanılmıştı. Maça ara vermişlerdi. Oğlan banka oturmuş, bahçede kızı arıyordu. Küçük bir grup dikkatini çekti. Dikkatli bakınca kızı görebilmişti. Kız ve iki arkadaşı, birkaç çocuk ve iki de kız vardı grupta. Çember oluşturmuş, voleybol oynuyorlardı. Oğlanın kaşları çatıldı. Çünkü kız, gülümsüyordu. O kadar güzel gülümsüyordu ki, ama oğlanı rahatsız eden bu değildi. Kız, karşısındaki oğlana bakıyordu. Öylesine bir bakış değildi bu. Oğlanın kalbi tekledi. Gülümseyerek karşısındaki oğlana bakan kızın gülümsemesi ilk kez kalbini acıtmıştı. Kıskanmıştı. Kızın arkadaşı olabileceğini düşünüp kendini teselli etmeye çalıştı. Sonra o oğlanın, kız için sadece arkadaş olmadığı öğrenecekti ama. Ya da böyle bir yanılgıya düşecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Adım
Chick-LitÇoğumuzun lisede hoşlandığı, söylemek istediği ama söyleyemediği o oğlana/kıza. 💙 B: Nostaljik şarkıları ben de severim. B: Şey var bir de biliyor musun? B: Gençlik başımda duman B: İlk aşkım ilk heyecan B: Kovaladıkça kaçan B: Ateş böceğim misin? ...