'hadi almila' diye bağıran hilale gözlerimi devirdim. Beni beklemeden sınıftan çıkmıştı bile. Sınıfta tek kalmıştım. Su şişemi çantama koyup sınıftan çıktım. Boş dersteydik ki okulun son haftaları olduğu için çoğu hoca ders işlemiyordu. Voleybol maçının finali birazdan başlayacaktı. Maçı kaybetmiştik ne yazık ki. Ancak tüm sınıf finali izlemek istediği için bahçeye inmişti.
Kazanamasak bile çok eğlenmiştim. Hazırlık aşaması da maçlar da güzel geçmişti benim için. Kızlar, üzülseler de seneye de katılırız diyerek yola devam etmişlerdi. Seneye voleybol turnuvaları için zamanımız olur muydu bilmiyorum ama katılmayı isterdim ben de. Son sınıf olup sınava hazırlanmak zorlayabilirdi bizi.
Bahçeye çıktığımda kızları aradım. Kalabalığın arasında, en önde durmuşlardı. Bizi yenen takımın, 11-E'nin, maçı olduğu için o takıma tezahürat ediyorlardı. Bu görüntü gülümsememi sağlarken onlara doğru ilerledim.
'sonunda' dedi hilal beni görünce. Gülerek hafifçe kafasına vurdum.
'abartma' dedim zeynepin yanında yerimi alırken. Maç başlamıştı, 11-e öndeydi. Ki biz de onların kazanmasını istiyorduk zaten.
'yenildiğimiz takımın 11-e olduğuna sevineceğim aklıma gelmezdi' dedi Zehra gülerek 'baya iyi oynuyorlar'
Hepimiz gülerek onu onaylamıştık. Maç güzel gidiyordu. Kendimi kaptırmış olmalıyım ki omzuma sarılan kollarla irkildim ancak burnuma dolan tandık parfüm kokusuyla gülümsedim.
Yüzündeki tebessümle bana bakıyordu. Poyrazla aramızdaki ilişki daha da sağlam ve güzel bir hale gelmişti. Konuşmadığımız gün olmuyordu neredeyse.
'nasıl gidiyor?' dedi sahayı göstererek. Ellerimi beline sararken cevapladım.
'11-e önde şu an'
Anladım dercesine başını sallarken bakışlarını sahaya çevirdi. Biraz daha yüzünü izledim. Canı sıkkın gibiydi. Tek bugün değil, dün de aynı şekilde canının sıkkın olduğunu hissetmiştim. Bu durum meraklanmamı ve endişelenmemi sağlıyordu ama elbet ne olduğunu bana anlatır diye bekliyordum.
Biraz sonra set arası olmuş, ara verilmişti. Bizimkilerle saha kenarında gölgeye geçip oturmuştuk. Tatlı bir sohbet başlamıştı ancak sohbete odaklanamıyordum çünkü poyraz durgundu, aklım ondaydı. Bu haliyle bende üzülüyordum. Etrafı kontrol edip hızlıca poyrazın yanağına küçük bir buse kondurdum. Şaşkınlıkla bana döndüğünde gülümsedim. Yüzünde yavaşça oluşan gülümseme benim için her şeye bedel gibiydi. Daldığı yerden çıkıp kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti. Değişen ruh hali içimi rahatlatırken gülerek onu izledim.
Ara bitip geri yerimizi aldık. Kızlar bağırarak tezahürat etmeye başlamışlardı artık. Maç iyice alevlenmişti. Gözümü karşı tarafa giden toptan çekip yanımdaki poyraza baktım ancak yüz ifadesi kaşlarımı çatmama sebep oldu. Soğuk bir ifadeyle karşımızda bir yere bakıyordu. Bakışlarını takip ettim. Gülerek yanındakiyle konuşan çocukla kaşlarım daha da çatıldı. Çocuğu tanıyordum, poyrazın sınfındaydı. Emir! Hatta matematik yarışmasında o da vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Adım
ChickLitÇoğumuzun lisede hoşlandığı, söylemek istediği ama söyleyemediği o oğlana/kıza. 💙 B: Nostaljik şarkıları ben de severim. B: Şey var bir de biliyor musun? B: Gençlik başımda duman B: İlk aşkım ilk heyecan B: Kovaladıkça kaçan B: Ateş böceğim misin? ...