Oturduğum yerde gerinip arkama yaslandım. Kaç saattir kütüphanede çalışıyordum bilmiyordum. Çalışmayı seviyordum çünkü kafam sürekli meşgul oluyordu. Ama bazen kendimi kaptırabiliyordum. Aynı şimdi de olduğu gibi. Eşyalarımı toplayıp yerimden kalktım. Masadan kitaplarımı alıp kütüphaneden çıktım. Başım çatlıyordu. Sanki birisi enseme vurmuş gibi hissediyordum. Kapıdan çıkıp iki adım atmıştım ki birisine çarpıp geriye doğru sendeledim. Önüme bakmıyordum. Kafamı kaldırıp çarptığım kişiye baktım. Kaverengi saçlar, ela gözler, bir yerden tanıdık geliyordu ama. Neyse.
'özür dilerim.' Dedim saçlarımı geriye doğru tarayıp 'önüme bakmıyordum.'
Ama karşımdaki kişi bana gözlerinde garip bir ifadeyle bakıyordu.
'almila,' elini ensesine attı ' beni hatırlamadın mı?' dedi sesindeki tuhaf tınıyla. Kaşlarımı çattım. Sonra aklıma yemekhane gelince hatırlamıştım ama adını hatırlayamamıştım. Onları dinlememiştim ki. Mahcupça gözlerine baktım.
'ah! Hatırladım.' Dedim ' kusura bakma ya, sanırım biraz fazla çalışmışım. Başım çatlıyor.'
Sözlerimden sonra biraz rahatlamıştı ama hala garip bakıyordu.
'iyi misin? İstersen oturalım biraz.'
'iyiyim, iyiyim. Arada oluyor böyle. Geçer birazdan' dedim hafifçe tebessüm ederek.
'tamam o zaman. Sen öyle diyorsan' deyip başını salladı. Ardından sonra görüşürüz deyip kütüphaneye girmişti. Ben de sınıfa doğru ilerledim.
Son derse giriyorduk. Bugün neredeyse bütün derslerimiz boş geçmişti. Ben de çalışmak için gitmiştim kütüphaneye. Zeynep sınıfta kitap okumak istemişti. Ve hala daha okumaya devam ediyordu. Ona dönüp biraz kızarak konuştum.
'Zeynep! Kızım bırak artık şu kitabı elinden. O kadar boş ders geçti. Biraz soru çözseydin'
'ya!' deyip kitabı göğsüne yasladı. ' ben çalışıyorum bir kere evde.'
'peki, öyle olsun. Bitir kitabı. Aklında kalmasın.' Dedim kızdığımı belli ederek. Ama ona hak veriyordum. Çünkü ben de olsam onun gibi yapardım. Bir kitabı okumaya başladıysam bitirmeden elimden bırakamıyordum. Önüme dönüp yarım bıraktığım soruyu çözmeye devam ettim.
Zilin çalmasıyla oturduğum yerden kalkıp ceketimi giydim. Çantamı da takıp Zeynep'e döndüm.
'hadi gidelim' beni onaylayıp ilerlemeye başladı.
Eve geldiğimde halam akşam yemeğini hazırlıyordu.
' ben geldim.' Diye seslendim ve yanına ilerledim. Halam sesimi duyunca işini bırakıp yanıma gelmişti. Yüzüme bakıp kaşlarını çattı.
'kızım, iyi misin?' deyip elini alnıma koydu. 'yüzün solmuş.' Ona hafifçe tebessüm edip kendime su doldurdum.
'halam benim. İyiyim, iyiyim. Sadece biraz başım ağrıyor. Endişelenme.' Deyip başımı ovaladım.
Dolaptan ağrı kesici çıkartıp bana uzattı. Aynı zamanda da söyleniyordu. ' çok çalışıyorsun, hep ondan oluyor, biraz dikkat et kendine.' Ağrı kesiciyi içip yanına ilerledim.
'tamam, tamam, kızma halam.' Dedim yanaklarını sıkıp ' ben odamdayım' dedim ve mutfaktan çıktım.
~
Okuduğum kitabı kenara bırakıp telefonumu elime aldım. Bildirim ışığı yanıp sönüyordu.
b.: aslında çarptığın çocuğun adına bile hatırlamadın değil mi? (22.23)
b.:Senin isim hafızan kötüdür bir kere. Ama bir şeyi çok merak ediyorum. (22.23)
b.:Onun ismini de ilk duyduğunda unuttun mu? (22.23)
Yazdığı mesajları okurken kaşlarımı çattım. Bir kere o çocuğun ismini duymamıştım. Bilmediğim bir şeyi hatırlayamazdım. Ama haklıydı. İsim hafızam çok kötüydü.
A : sana en son bana mesaj atmamanı söylemiştim bilinmeyen. (22.24)
A : ve isim hafızam çok kötü biliyorum ama (22.24)
A : bilmediğim bir şeyi hatırlayamam. Onlar konuşurken sadece yemeğime odaklanmıştım. (22.24)
b.: ya da yetişmen gereken bir yer vardı değil mi? (22.25)
b.: boş versene. Sen iyi misin? Okuldan çıkarken gerçekten kötü görünüyordun? (22.25)
A : bilinmeyen, yetişmem gereken bir yer olduğu doğruydu ama insanları önemsemeyen biri değilim tamam mı? Hem şimdi düşününce o çocuğun ismini bilseydim unutmazdım sanırım. (22.26)
Gönderdiğim mesaja baktım. Aklıma çocuğun gülüşü düşünce kaşlarımı çattım.
b.: neden? O da diğerleri gibi biri işte. Ve hala iyi olup olmadığını söylemedin. (22.27)
A : boş versene. (22.27)
Telefonumu elimden bırakıp banyoya doğru ilerledim. Yüzümü birkaç kez yıkayıp aynadaki yansımama baktım. Gözlerimin altı biraz çökmüştü. Normalde bu saatlerde uykum gelmezdi ama kendimi fazlasıyla yorgun hissediyordum. Ve bunun nedenini de gayet iyi biliyordum. Hala annemin verdiği bilekliği bulamamıştım. Aynadaki yansımamın gözlerine umutsuzca baktım ve banyodan çıktım. Uyusam iyi olurdu sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Adım
Chick-LitÇoğumuzun lisede hoşlandığı, söylemek istediği ama söyleyemediği o oğlana/kıza. 💙 B: Nostaljik şarkıları ben de severim. B: Şey var bir de biliyor musun? B: Gençlik başımda duman B: İlk aşkım ilk heyecan B: Kovaladıkça kaçan B: Ateş böceğim misin? ...