,38,

169 14 3
                                    

'ne içiyorsun?' diye sorup yanımıza gelen aliye ve Mehmet'e hafifçe döndüm. Soruyu soran aliydi. 'enerji içeceği mi?' diye alayla güldü. Gözlerim arkalarından buraya doğru gelen poyraza takıldı. Saçlarıma bakıyordu. Bakışları tekrar göğsümde bir yerleri tekletirken bakışlarımı ondan kaçırıp aliye odaklandım.

Gözlerimi devirip voleybol sahasının etrafına toplanan kalabalığı izlemeye geri döndüm. 'papatya çayı' dedim 'sakinleşmek için'

'bitti' dedi Zeynep arkamdan kalkıp yanıma otururken 'güzel oldu' dedi yüzümü elleriyle kendisine çevirip saçlarımı inceledi. İki yandan balık sırtı örmüştü.

'evet' dediğini duydum poyrazın. Zeynep tek kaşını kaldırıp poyraza bakmıştı. Hafiften yanaklarım yanmaya başlamıştı. Saçlarımın güzel olduğunu mu düşünmüştü?

'yani' dedi poyraz boğazını temizleyip gözlerini saçlarımdan çekip sahaya bakarken 'baya kişi izlemeye gelmiş'

Konuyu mu değiştirmişti o? Zeynep'in poyraza bakmaya devam ettiğini, gülümsediğini gördüm. Dirseğimle hafifçe karnını dürttüm. Ne der gibi bana bakıp arkasına yaslandı.

'hadi' diyerek yanımıza gelen Zehra'ya döndüm. 'sahaya geçelim' başıyla sahayı işaret etti 'karşı takım ve Serkan hoca geliyor'

Oturduğum yerden kalkıp sahaya ilerledim. Zeynep arkamdan geliyordu. Hilalin koşarak okuldan çıktığını gördüm. Ayşe ve rümeysa filenin yanında bekliyorlardı.

'hazır mısınız kızlar?' diye sordu Serkan hoca filenin yanında durarak. Karşı takım solunda sıralanmıştı hocanın. Biz de sağ tarafında duruyorduk.

'evet hocam' dedik hepimiz topluca.

'o zaman yazı-tura atalım?' dedi hoca cebinden bozuk para çıkartırken 'yazı gelen sahayı mı yoksa topu mu seçeceğine karar versin' onay bekler gibi yüzümüze baktı. Hepimiz kabul edince devam etti 'kaptanlar?'

Birbirimize bakıp anlaşmış gibi hepimiz Zehra'yı öne doğru itekledik hafifçe. Zehra gülerek bize bakıp hocanın yanına biraz daha yaklaştı. Diğer takımdan da siyah şallı, hafif uzun boylu, diğerlerinden daha önde duran kız hocaya yaklaşmıştı.

Serkan hoca Zehra'ya baktı. 'yazı' dedi Zehra. Hoca parayı havaya atıp tuttu.

'tura' dedi diğer takımın kaptanına bakarak 'top mu saha mı?'

Kız arkadaşlarına bakıp gülümseyerek hocaya döndü 'saha' dedi.

Hilal kulağıma eğilip fısıldadı. 'Allahtan bugün hava parçalı bulutlu'

Gülümsedim. Bugün hava güzeldi gerçekten de. Hafif, üşütmeyen bir rüzgar esiyordu.

Karşı takım seçtiği sahada yerlerini alırken diğer sahaya geçtik biz de.

'pekala kızlar' dedi Zehra küçük bir çember oluşturduğumuzda 'hadi kazanalım'

'işte bizim kaptanımız' dedi hilal alayla 'kısa ve öz'

Rümeysa hafifçe hilalin kafasına vurdu. 'ne deseydi başka?'

'aman ya' dedi hilal gülerek 'kazanmak için oynayalım, tamam da' hepimize bakıp devam etti. 'eğlenmeyi de unutmayalım'

Hilali geriye doğru itip küçük çemberimizi bozdum. Diğerleri de gülerek yerlerine geçmişlerdi. Gözlerim sahanın etrafını sarmış kalabalıkta dolaştı. O kadar kişinin arasında bir çift ela göz ile göz göze geldik. Kaşlarım havalandı. Neydi bu şimdi?

Poyraz, Mehmet ve ali karşı takımın sahasının yanında durmuşlardı. Hocanın başlatıyorum dediğini duydum. Eğer başlatmasaydı muhtemelen gözlerimi çekemeyecektim.

Bir AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin