'pas, pas' diye bağıran hilale gözlerimi devirip ayağımdaki topu elife doğru attım.
'ya! Boşum görmüyor musun almila' diye bağırdı bu kez de. Ama onu takmadan ayağında topla karşı takımın kalesine koşan elifi takip ettim.
Hilal, cevap vermediğimi görünce yanıma doğru gelip sırtımdan itekledi.
'hilal!' diye seslendi Zeynep kalenin önünden 'geçsene şuraya'
Onu engellemeye çalışan denizi ve Beyza'yı gösteriyordu. İki kişiye karşı tek kalmıştı.
'geldim, geldim' dedi hilal sırıtarak.
Onaylamazca kafamı sallayıp topa odaklandım. Sınıf kızlarıyla halı sahaya gelmiştik. Sınıfça yaptığımız ilk etkinlikti ve biz buraya gelmeyi tercih etmiştik, evet. On iki kişi olmamız ve sadece dördünün futbola hakim olması dışında bir problemimiz yoktu. Böyle olunca da takımları ona göre bölüp altıya altı maça başlamıştık. Hilal ve Zeynep'le aynı takımdaydım. Elif, Hatice ve sare de bizim takımdaydı. Elif, iyi oynayanlar arasındaydı. Hilal ise, neyse, o yüzden hilal yerine elife pas atmıştım.
'hadi be!' dedi Hatice üzgün bir sesle direkten kaçan topa bakıp. Karşı takımın kalecisi hafsa topu eline almıştı. Kendi kalemize doğru geriledik.
'ben atsaydım kesin goldü o top' dedi hilal yanıma koşup dururken.
'tabi tabi' dedim inanmış gibi. Kendini fazla kaptırmıştı.
'görende kırk yıllık futbolcu sanır' dedi Zeynep de bize katılırken. İlerleyip kalenin biraz ilerisinde durdu. Ben de sahanın ortasının hafif yanında yerimi almıştım. Hafsa, topu gönderdi ancak top bizim kalecinin ayağına düşmüştü direkt.
'özür' diye bağırdı hafsa takımına doğru. Zehra'nın sessizce mırıldandığını görünce gülümsedim. Bu hafsanın ilk defa bu şekilde atışı değildi.
Sare topu yavaşça elife doğru gönderdi. Elif, ayağında topla durduğumuz yerleri kontrol edip karşı kaleye doğru ilerlemeye başlamıştı. Zeynep geride kalırken arkasından ilerledim. Hilal hızla koşup kale önünde Hatice'nin yanında Ayşe'yi engellemek için durmuştu. Hatice de Büşra'yı tutuyordu. Rümeysa bizim kalenin önünde duruyordu.
Önümdeki Beyza'yı atlatıp elifin verdiği pası, biraz daha rahat olan Hatice'ye attım. Beyza tekrar önüme geçerken Hatice de elife doğru pas vermişti. Elif, şut çekti.
'gol' diye uzunca bağırıp koşarak bana doğru gelen hilale gülmeden duramadım. Sanki kendi atmıştı golü.
'2-1 oldu' dedi Zeynep arkadan bağırıp. 'neredeyse kırk dakikadır koşturuyoruz'
'erkeklerin her hafta sonu bunu yaptığını düşünebiliyor musunuz?' dedi kaleye doğru yaklaştığımızda bağırarak sare.
'cidden' dedi hilal yorgunlukla omuzlarını düşürürken 'çok yorucu'
'ara mı versek?' diye bağırdım geriye, kızlara doğru.
Herkes onaylayınca kalenin yanına attım kendimi. Çim saha olduğu için çekinmeden geriye doğru uzandım. Hilal, çantaların yanına doğru gidiyordu.
'telefonumu da getirsene' diye bağırdım arkasından.
Önüme uzatılan telefonu alıp ekranda gördüğüm bildirime tıkladım. Bilinmeyen mesaj atmıştı. Birkaç konuşma önce sert bir çıkış yaptığım için bir süre konuşmamıştık ama tekrardan mesaj atan o olmuştu.
B: halı sahada mısınız?
Yarım saat önce yazdığı mesajla kaşlarımı çattım. Nereden biliyordu ki? Oturur pozisyona gelip bir yandan suyunu içip diğer yandan telefonunu video çeker gibi tutan hilali görünce gözlerimi devirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Adım
ChickLitÇoğumuzun lisede hoşlandığı, söylemek istediği ama söyleyemediği o oğlana/kıza. 💙 B: Nostaljik şarkıları ben de severim. B: Şey var bir de biliyor musun? B: Gençlik başımda duman B: İlk aşkım ilk heyecan B: Kovaladıkça kaçan B: Ateş böceğim misin? ...