,44,

160 19 0
                                    

'çok iyi değil mi?'

Beğeniyle dolu ses kaşlarımın çatılmasına sebep oldu.

'kim? Poyrazı mı diyorsun?'

Arkadaşı onaylamış olmalıydı ki devam etti. 'yarışmanın başından beri onu izliyorum' kıkırdadı 'yeni mi fark ettin sen?'

Kaşlarım daha da çatılırken poyraz hakkında yaptıkları beğeni dolu konuşmalarına devam ettiler. Gözlerim sahnede, arkadaşlarıyla önlerindeki soruyu çözen poyrazdaydı ancak elimde olmadan arkamda, kim olduklarını bilmediğim kızların yaptığı konuşmayı dinliyordum. Ve rahatsız olmaya başlamıştım.

Görüşüm hafif bulanıklaştığında gözlerimin dolduğunu anlamıştım. Poyraz kısa bir an gözlerini kağıttan çekip salonu süzdü. Göz göze gelmemek için başımı hafifçe eğip yan tarafa, Büşra'ya doğru döndüm. Gözlerimin dolduğunu görsün istememiştim.

Büşra'nın tedirginlikle titrettiği dizini gördüğümde kaşlarım tekrar çatıldı. Heyecan mı yapmıştı? Matematik yarışması başlamıştı. İlk olarak 11-c ve 11-d yarışıyordu. Fizik hocamız sınıfça konferans salonuna inmemize ve yarışmayı izlememize izin vermişti. Ömer ve Büşra ile en önde oturuyorduk. Kızlar, arkada oturuyorlardı. Ömer, telefonuna odaklanmıştı. Oyun oynuyordu.

Arkamdaki kızların poyraz hakkındaki konuşmaları tekrardan alevlenirken oturduğum yerden kalktım. Daralmıştım. Sinirle arkama dönüp arkadaşına doğru eğilmiş kıza baktım. Salon karanlık olduğu için yüz ifademi görememişlerdi büyük ihtimalle. Zaten kalktığımı bile fark etmemişlerdi.

'ben bir hava alsam iyi olacak' dedim Büşra'ya ve ömere bakıp. Büşra'nın yanından geçerken kolumu tutunca durdum.

'ben de geleceğim'

Büşra da kalktığında ömerin de telefonunu kapatıp arkamızdan ayaklandığını gördüm.

'iyi misin?' diye sordum bahçeye çıktığımızda Büşra'ya göz ucuyla bakarken. Yüzüme vuran hafif esinti iyi gelmişti.

'heyecanlandım' dedi derin bir nefes alırken.

'okul birincisisin sen' dedi Ömer alayla 'küçük bir yarışma mı gerdi?'

Ömere kısa bir bakış atıp hafifçe omzuna vurdum.

'birincilikle ne lakası var?' dedim tersleyerek 'gayet doğal heyecanlanmak'

Omzunu silkip biraz ilerde duran banka geçip oturdu.

'mutlaka kazanacağız diye bir düşüncemiz yok değil mi?' dedi oturduğu yerden hafif yüksek sesiyle 'kaybetsek de bir şey olmaz'

Büşra gözlerini devirip ömerin yanına oturdu. 'sahne korkum da olabilir' dedi alayla. Ömer Büşra'nın yüzüne öyle mi der gibi baktı. Büşra omzunu silkti 'salon çok kalabalıktı'

Onaylarcasına salladım başımı. Oturmak yerine banka yaslanıp ayakta durmayı tercih etmiştim. Gözüm okul kapısına kayarken kapıdan çıkan Mustafa'yla göz göze geldik. Arkama bir bakış atıp yanımıza doğru gelmeye başladı.

'selam' dedi yanımıza gelip Büşra ve ömere bakıp. İkisi de selamını alıp konuşmalarına geri dönerlerken benim gibi banka yaslandı. 'neden çıktınız?'

'hava alalım dedik biraz' dedim derin bir nefes alırken. Kızlardan poyrazı kıskanıp çıktım diyemezdim sonuçta.

'birazdan biter yarışma' dedi kafasıyla okul binasını gösterirken 'okul grubu şarkı söyleyecekmiş arada'

Kaşlarım havalandı. 'bilmiyordum. Mehmet mi söyleyecek?'

Kaşları sorarcasına havalandı. 'evet, sen grupta olduğunu nereden biliyorsun?'

Bir AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin