3 gün sonra
Saçma sapan bir yerdeydim. İyi değilim, düşüncelerimi toparlayamıyordum. Ne hissetmem gerektiği hakkında hiçbir fikrim yokken kendim hariç kimseye kızamıyordum.
3 gün oldu.
3 gündür sıkışıp kaldığım otel odasında onu içimde aklamaya çalışıyordum. Onun karşısında durup, 'yaptın mı?' Dediğimde onun gayet rahat bir tavırla, 'Evet' diyip pişman olmaması hiçbir savunulucak tarafı olmadığının kanıtıydı. Ortada bir yanlış var, pişmanlık yoktu.
Sıkıntıyla nefesimi verdiğimde bakışlarımı masmavi denizden alıp balkonun tavanına çevirdim.
Zaten iki de bir çalan kapı beni daraltıyordu. Burda bakmam gereken işlerim oldukça aksadığı için 3 gündür müdür kapımı çalışıyor, bunları imzalamalısınız diyip beni sıkboğaz ediyordu sürekli olarak.
Boran sanırım kafamı dinlemem gerektiğini anladığı için ne arıyor ne de buraya geliyordu. Burda olduğumdan emindi. Ama ben onu deli gibi özlüyorum.
Sinirle balkondaki salıncaktan kalkıp içeri doğru yürüdüm. Eşyalarımın hepsi darmadağındı. İçtiğim içki şişeleri, çıkarıp ortalığa attığım kıyafetlerim, yemek tabakları....
Bakışlarımı salonda gezdirmeye son verip yatak odasına geçmek için harekete geçtiğimde kapı çaldı. Gene o müdürse!
Hızla kapıyı açtığımda, "Gene ne oldu Semih—"
Boran?
Ellerini duvara dayamış, kafasını da önüne eğmişti. Kapının açılma sesi ona yeni yeni ulaştığında kafasını kaldırıp kömür gibi olan gözlerini gözlerimle buluşturdu.
Saniyeler içinde hızla içeri doğru bir adım atıp sağ eliyle açtığım kapıyı tekrar kapattı ve sırtımı duvara verdi. "Mitra özleminden deliricekmişim gibi oluyor. Evin içinde senin kokunu almaya o kadar alıştım ki sensizlik cehennem gibi. Üç gündür beynim allak bullak,sensiz bok gibiyim."
Fısıldayarak söylediği sözler beynimi uyuştururken, gözlerim refleks olarak yumulmuştu. Kalbim onu 3 günün ardından görmenin heyecanıyla kavruldu, dudaklarım ve bedenim onun özlemiyle tutuştu. Fakat ona olan öfkem geçmiyordu, uyuşturucu gibi olan varlığına kanıp yelkenleri suya indirmeyecektim.
Dudaklarımda ani bir baskı hissettiğimde, boşta kalan ellerimi kaldırıp göğsüne koydum ve onu göğsünden iterek kendimden uzaklaştırdım. O ne olduğunu anlamadan sendelediğinde ben benliğimi kontrol altına almaya çalıştım.
Evet, iyiydim. Beni manipüle etmesine izin vermedim. Çok iyisin Mitra! Aferin.
Öfkeyle gözlerimi açtığımda karşımda bana şaşkınlıkla bakan gözlerle göz göze geldim. Yaptığım şeyi beklemiyor gibiydi. Beyfendiye bak, ne bekliyordu ki?
"Benden uzak dur, midemi bulandırıyorsun." Dedim ve hızla mini koridordan salona girdim. Peşimden geldiğini hissediyordum.
Oldukça sert bir sesle, "Mideni mi bulandırıyorum? Bunu sırf o şeyi yaptım diye mi söylüyorsun?" Dediğinde hızla ona doğru döndüm. Kaşlarım öfkeyle çatıldı, "NE YAPMAMI BEKLİYORSUN? YAPTIĞIN ŞEY İÇİN SENİ TEBRİK Mİ ETMELİYİM?"
Oda yavaş yavaş öfkeleniyordu, hissediyordum. Bir kaç adımla yaklaşıp, tam karşımda durdu. Aramızdaki mesafeyi kapattı. "YAPTIĞIM ŞEYDEN PİŞMAN DEĞİLİM, TEKRAR OLSA GENE AYNISINI YAPTIRIRDIM! MEVZU SENSEN, HER TÜRLÜ PİSLİĞİ YAPARIM, BİLİYORSUN!"
Öfkeyle göğsüne vurdum, "SEN APTAL MISIN? YAPTIKLARIN BENİ SENDEN ALICAK!"
Sinirle biraz eğilip yüzlerimizi birbirine eşitleyip ellerini açarak bağırdı, "LAN SEN BENİM NE YAŞADIĞIMI BİLİYOR MUSUN? O VİDEOYU İZLEDİĞİMDE İÇİMDEKİ YIKIMI, ADAMIN SENİ ORAYA BAĞLAYIP ACIMASIZCA O BIÇAKLARI BEDENİNE SAPLADIĞINI GÖRDÜĞÜM ZAMANKİ ACIMI, SEN BANA ANNE OLAMIYCAM DEDİĞİNDE GÖZLERİNDEKİ ÇARESİZLİĞİ GÖRÜP HİÇBİR ŞEY YAPAMIYOR OLUŞUMUN NE KADAR ACITTIĞINI BİLİYOR MUSUN?" Nefesimi tuttum, o ise yüzüme haykırmaya devam etti. "BEN SENİ KENDİMDEN SAKINIYORDUM LAN! ELİN ORUSPU ÇOCUĞU BEDENİNE DOKUNDU BEN BAŞKA BİR YERDE BENİ BIRAKIP GİTTİN DİYE SANA KIZIYORKEN? SEN AFFETİN, PEKİ BEN KENDİME NE YAPIYIM? BEN SEVDİĞİM KADINA DOKUNAN ELLERİ KIRMAYIP NE YAPAYIM? İÇİMDEKİ YANGIN SÖNMÜYOR, NE YAPARSAM YAPAYIM O ADAMA OLAN NEFRETİM, HIRSIM, ÖFKEM BİTMİYOR!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptelâ
Novela JuvenilBirbirine bağımlı iki kalp... Birbirine bağımlı iki insan... Yıllar sonra karşılaşırsa ne mi olur? ***** Dudaklarının karşısındaki dudaklarıma bakıp yutkundu, Dudaklarımın karşısında duran dudaklara bakıp yutkundum. Kalbimin tekrar deli gibi atma...