t // XII

2.3K 169 30
                                    

Selamun Aleyküm,
nasılsınız okurcanlar?

bir kere daha en tatlı sabahları tabildot'la başlatmaya geldimm.

bir uzun bölümü daha sizlere bırakıyorum ve sizleri okumaya davet ediyorum ama önce yıldızlarr (pıliisss hhehehehhh)

iyi okumalar.. (:

×

Neşe'ye göz kırpıp sırama oturdum. Neşe de yanıma çantasını bırakıp gülümsedi.

"Çok heyecanlıyım Ecrin."

"Ben de."

"Kızım, tıpkı ajan gibiyiz."

Heyecanlı konuşması beni de heyecana sürüklemişti. Elimize yüzümüze bulaştırmadan bu işin altından kalkabilirdik inşallah.

"Hadi kantine gidelim, çikolata falan alırız."

"Tamam, hadi gidelim."

Yerimden kalkıp Neşe'nin arkasından ilerlemeye başladım.

"Neşe!"

Neşe arkasını dönüp seslenene baktı.

"Her sana seslenene bakma abicim."

Kolunu Neşe'nin omzuna atan Faruk abiye bilmiş bir edayla "Sesinden tanıdım abi." diye cevap verdi Neşe.

Yüzü asılan Faruk abi "Onu hesaba katmamışım." diye homurdandı.

Abisinin moralinin bozulmasına sevinen Neşe "Hayrola abi? Ne oldu?" diye keyifle sordu.

Bu duruma canı daha da sıkılan Faruk abi "Yok bir şey, ne olacak. Koridorda sizi görünce yanınıza geleyim dedim." dedi.

"İyi demişsin. Biz de kantine gidecektik."

"E zil çalar şimdi, geç kalırsınız derse."

"Yok Faruk abi, ders edebiyat. Arif Hoca geç girer derse."

"Dersiniz edebiyat mı?"

"Evet, niye sordun?"

"Hiç... Neyse ben tutmayayım sizi, iyi dersler."

"Sana da abicim."

Uzaklaşan Faruk abinin ardından "Abim haklı galiba. Çabuk gitmemiz lazım kantine. Hadi yürü bakalım Uyuşuk Tavuk." diye konuştu Neşe.

Benimde onaylamamla hızlıca kantine gidip, hızlıca geri sınıfa gitmiştik. Sınıfa girmemizle beraberinde çalan zilin ardından Arif Hoca da sınıfa gelmiş ve dersi başlatmıştı.

Ders bitmesine yaklaşık yirmi dakika kala sınıftan yükselen telefon melodisiyle "Arif Hocam telefonunuz çalıyor." diye konuştu Neşe.

Tahtaya yazı yazan Arif Hoca öğretmenler masasına ilerlemeye başladı.

Hemen aramayı sonlandırıp telefonumu kapattım ve çantama attım.

"Bilinmeyen Numara mı?"

Arif Hoca'nın söylenmesiyle gülümsedim.

Elinde salladığı milattan önceden kalma telefonuyla bize döndü.

"Gençler bu cebimize giren tehlikeli bir kutudan ibaret. Sakın en önemli vakitlerinizi bunlarla geçirip heba etmeyin." diye babacan tavırla konuştu.

tabildot // yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin