Selamun Aleyküm,
nasılsınız okurcanlarımm? iyi misiniz?bölüme geçmeden sorayım. kitabımızın kapağını değiştirdim, fark ettiniz mi? fark edenler, beğendiniz mi?
ayrıca tabildot'umuz 1 Bin yıldıza ulaştııı (partileyenemoji) buraya ulaşana kadar, yıldız toplamamıza yardım eden herkese teşekkürler <3
ve son olarak, beklenen bölüm geldiiii.
şimdi sizleri daha fazla tutmadan 46 bölümdür beklenilen bölüme alalım.
iyi okumalar.. (:
×
Şaşkın bakışları sırayla bizim üzerimizde gezen Umut bakışları kadar şaşkın bir ses tonuyla "Ecrin?" diye konuştu.
"Yani sen- nasıl? Ben-" diye bir şeyler gevelemeye devam ederken susması için elimi havaya kaldırdım.
Susunca "Konuş diye gelmedim yanına. Sadece bir kelimelik bir sorum var sana. Niye?" dedim.
Şaşkın hali cümlemden sonra gitmiş, yerini ukala bir ifadeye bırakmıştı.
Bu haliyle sinir katsayım biraz daha artarken sakin kalmaya çalışıp "Bu yaptığın komik oyun çok mu komikti? Eğlendin mi bari?" diye sordum.
"Komik bir oyun olsun diye yapmadım, tek bir amacım vardı ama amacıma ulaşamadan sen beni buldun."
Ne demek istemediğini anlamadığım için "Hâlâ kelime oyunu yapıyorsun. Düzgünce anlat artık!" diye sinirle konuştum.
Kafasında planladıklarını az çok tahmin ediyordum ama tam olarak emin olmadığım için eksik parçaları tamamlayamıyordum. Hem de planını nasıl bu kadar nasıl ilerletebilmişti merak ediyordum.
Bir adım atıp bana yaklaşan Umut'la kaşlarımı çattım ve ben de bir adım geriledim.
"Sen oldukça zeki bir genç kızsın Ecrin. Ne planladığımı, amacımın ne olduğunu bulmuşsundur zaten." diye durduğu yerde konuştu Umut.
"Senin planlarını anlamak için zeki olmak gerekmez Umut. Senin planlarını anlamak için senin gibi olmak lazım."
Yüzüne yerleşen sırıtışına göz devirmemek için kendimi sıktım.
"Benim gibi mi? Ben nasıl biriymişim?" sorusuna karşılık sinirle gülümsedim.
"Sen nasıl birisin?" diye onu tekrar ederek sordum kendi kendime. Ardından sakin bir ses tonuyla "Sen, olmayan bir savaşı kazanmak için başkasının sevgisini kendi sevginmiş gibi kullanarak hile yapan birisisin." deyip sustum.
Bir adım daha gerileyip sanki gerçekten merak ediyormuşum gibi "Sence nasıl biri oluyorsun?" diye sordum.
Sırıtması yüzüne daha da yayılan Umut kaşlarını kaldırıp eğlenen bir sesle "Aşkta ve savaşta her şey mübahtır." diye konuştu.
Esen rüzgarla önüme gelen şalımın ucunu arkaya atarken derin bir nefes aldım.
Emin olmuştum Umut'un beni sinir etmek için, bilinçli olarak böyle davrandığına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tabildot // yarı texting
Teen Fiction[tabildot // yarı texting , tamamlandı] 05×× : Geçenlerde sana 'Yemeği beğenmedin mi?' diye sorduğumda bana kızmıştın. 05×× : 'Allah'ın yarattığı bir nimeti sevmemek benim ne haddime.' diye. 05×× : Hatırladın mı? 05×× : Dün annem bana 'Allah'ın ba...