t // XXVII

1.9K 149 21
                                    

Selamun Aleyküm,
nasılsınız okurcanlar?

yeni bir gün, yeni bir bölüm.. hem de en uzunundan <3

iyi okumalar..

×

"Ecrin sen bu akşam yemekhaneye hiç inme, dinlen. Nisanur'la beraber hallederiz biz yemekhaneyi. Son gün zaten alıştım artık."

Israr etsem de işe yaramayacağını bildiğim için "Teşekkürler Neşe." deyip konuyu uzatmadım.

"Ne demek. Ufak kazanın üstünden saatler geçtiğine ve ilaç da içtiğine göre artık uyuyabilirsin. Hem biraz da dinlenmiş olursun."

"Peki." deyip kafamı yastığa koydum ama uykum yoktu ki.

Neşe biraz oyalandıktan sonra odadan çıktı. Ben de uyuma çabasının başarısızlığının ardından kafamı yastıktan kaldırdım.

"Uykum yok." diye söylenip yataktan kalkmamla cebimden bir şey yere düşmüştü.

Kağıt... Tabildot'un masaya bıraktığı kağıt. Nasıl unutmuştum iki dakikada?

Yerden aldığım kağıdı okumak için açarken içinden bir ilaç düştü. Neydi bu şimdi?

İlacı diğer elime aldım ve kağıttaki yazıları okumaya başladım.

'Merhaba. Sana ufak bir şey söylecektim ama söyleyemeyeceğim için yazma kararı aldım.

Baş ağrısına dinlenmek iyi gelir. Benim kafama basketbol topu geldiğinde Ufuk Hoca dinlenmemi söylemişti ve kağıda sardığım hapı vermişti. Ağrı kesiciymiş ve merak etme tarihi falan geçmemiştir yeni açtı paketi.

Kendini yorma ve uyu. Ders çalışayım falan da deme sakın. Zaten başın ağrıyor yorma kafanı. İyi bak kendine.

Tabildot.'

"Hadi canım, ben tabildot olduğunu anlamadım çünkü. Ne kadar da düşünceli birisin sen öyle, çok teşekkürler. Ben sanki dinlenmem gerektiğini bilmiyorum." deyip göz devirdim.

Kağıdı okuduğum kitabın arasına koydum ve geri yatağıma oturdum.

Düşünmüş olması herhangi bir arkadaşım ya da normal bir insan için hoş bir davranıştı. Ama bu arkadaş normal bir arkadaşım değildi sonuç olarak.

Yine de düşünmüştü.

Az önce notu içine koyduğum kitabı elime aldım ve okumaya başladım. Uykum yoktu, hem uyumaktansa kitap okumak daha iyiydi. Uyumasam bile dinlenmiş olurdum, düşüncesiyle kitabı okumaya başladım.

Kısa hir süre sonra, kitabın en heyecanlı yerindeyken, odanın kapısını kırarcasına açan Neşe yüzünden kısa süreli bir kalp krizi geçirmiştim.

"Kırsaydın kapıyı Neşe."

"Kızabildiğine göre gayet de iyi bu kız." diyerek güldü İlayda.

"Korkuttun bizi." deyip sarıldı Nisanur.

"İyiyim, sadece kafama top geldi." deyip gülümsedim.

"Ah benim bahtsız kuzum nasıl geldi o top sana hala anlamadım."

"Bende anlamış değilim ama olacak varmış." deyip gülümsedim ve okuduğum kitabı kapattım.

Neşe'nin milyon defa "İyisin değil mi?" sorusuna milyon defa "Evet." cevabını verdim bıkkınlıkla.

"Faruk insanların kafasını uçurmaktan zevk alıyor herhalde."

"Galiba. Biri 'önce ben, şimdi Ecrin.' gibi bir şey demişti. Tek kurban Ecrin değilmiş." dedi gülerek Nisanur.

tabildot // yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin