Selamum Aleyküm,
nasılsınız? herkes iyi mi?normalde daha erken gelecekti bölüm, gecikme için üzgünüm.. daha fazla sizi tutmayayım ve okumaya alayım (:
iyi okumalar..
×
"Evet gençler dersimiz bu kadardı. Ben şimdi gidiyorum. Sizler de evlerinize gidebilirsiniz. Ben Müdür Bey'den sizin için izin aldım."
Cümlesinin ardından sınıftaki herkes sevinç nidalarıyla sınıfı boşaltmaya başladı.
Hafta sonları okulda kurs olduğu için Cumartesi günü bile okula gelmiştik ama bir işi çıktığını söyleyen kurs hocamız dersi bitirmişti. Bu da çok zeki (!) sınıf arkadaşlarımın hoşuna gitmişti anlaşılan.
"Kurstan yarım saat erken çıkmak bir insanı bu kadar sevindirecek bir şey mi? Zaten keyfi geliyorsun." diye söylenmemin üstüne Neşe "Sen çalışkansın diye seviyorsun okulu." diye konuştu.
"Peki çalışkan olmayanın, başarı puanı bu kadar yüksek olan bir okulda ne işi var?"
"Ortaokulda çalışkandır belki?"
Neşe'nin savunmalarına karşı ellerimi gülerek havaya kaldırdım ve "Tamam Neşe, teslim oluyorum. Seni yenemem ben. Her türlü mağlup durumdayım." dedim.
"Tabi ki ne sandın." diye böbürlenen Neşe'yle bilmiş bir şekilde "Egometren ile nefismetren birbirleriyle rekabet halinde aman ikisi de kazanmasın Neşe." diye konuştum.
Neşe bozulmuş suratıyla "Üf yani Ecrin, iki dakika kendimize güvendirmiyorsun." dedi ve şalının ucunu arkaya atıp yüzünü astı.
Bu haline gülmeden edemedim. Bu kız olmasa hayatımda pek gülecek bir şeyim olmazdı herhalde.
"Bak hala gülüyor."
İçimdeki romantik havayı anında dağıtan Neşe'yle gülümsememi daha da büyüttüm.
Kantinden çıkıp yanımıza gelen Aslı'nın "Güzellikler nasılsınız?" sorusuyla konu iyice dağılmıştı.
Neşe kocaman gülümsedi ve "Harikayız. Sen nasılsın?" diye şakıdı adeta.
"Ben de iyiyim. Yurttaki stoğumda çikolata bitmiş kantinden alayım, dedim."
"İyi yapmışsın."
Elindeki çikolatanın ambalajını açarken "Gününüz nasıl geçiyor?" diye sordu.
"Harika. Yarın yemekhane nöbetçiliğimizin son günü. Ayrıca Hülya Hoca'nın verdiği cezanın da iptal olduğu gün, ki yüzü görülmeye değerdi. Az önce de kurstaki dersimiz iptal oldu. Hafta sonuna ödev yok. Yani her şey mükemmel." diye sevinçle konuşmasına devam etti.
Gerçekten uzun zaman sonra her şey mükemmeldi.
Aslı, Neşe'nin cümlesiyle gülümsedi ve "Gerçekten mükemmel bir günmüş." dedi aynı neşeyle.
Arkadan gelip kolunu Aslı'nın omzuna atan İlayda konudan bağımsız olarak "Çikolata candır." dedi ve Aslı'nın elindeki çikolatadan büyük bir ısırık aldı. Aslı'nın ters ters bakışlarının üzerine de kahkaha atmaya başladı.
"Niye yiyorsun çikolatamı! Benim en sevdiğimdi o." diye mızıkladı Aslı ve kollarını göğsünde birleştirdi.
"Ama tadı efsane."
Aslı "Bak bir de nispet yapıyor, Koca Ağızlı!" diye söylenmeye devam etti ve "Al hepsini ye!" dedikten sonra elindeki çikolatayı İlayda'ya verdi.
"Olur." dedikten sonra Aslı'ya dil çıkaran İlayda çikolatayı yemeye devam etti.
"İlayda lütfen, şaka olduğunu biz biliyoruz ama dışarıdan gören başkası bilmez ve kavga ediyorsunuz sanar. Sonra da biz kavga edelim isteyenler güle oynaya dalga geçer bizimle." dedi Nisanur sakince.
Nisanur'un her zaman mantıklı oluşu çok güzeldi. Tabii bazen gereksiz olabiliyordu ama olsundu.
"Ya baksana sen şu minnoş kalpli kıza. Nasıl kıysın Aslı'sına? Baksana şunun minnoşluğuna." deyip İlayda'nın yanağını sıktı Neşe.
"Ya bırak yanağımı Neşe, hep aynı şeyi yapıyorsun." diye mızmızlanan İlayda'yla Aslı'nın yüzü gülmeye başlamıştı.
Neşe'ye göz kırptıktan sonra İlayda'ya dil çıkardı.
"Ödeşdik Koca Ağız!"
Hem birbirleriyle uğraşıp hem de merdivenlerden inen komik hallerine gülümsedim. Beş yaşında çocuk gibilerdi.
"Niye hiç kimse beni dinlemiyor?"
Neşe'nin elinden kurtulan İlayda "Kız yolarım sizi." diye çirkef bir şekilde konuştu.
"Al işte!"
Nisanur'un bu haline gülmeden edemedim. Grubun annesi olmak için çok gençti.
"Kozumuzu yurtta paylaşalım İloş." dedi Neşe gülerek. Meydan okumayı kabul eden İlayda "Hadi o zaman yurda gidelim." dedi ve saçını düzeltti.
Bu defa da onların bu haline gülümsedim. Bugün ne çok gülümsüyordum böyle. Niye gülmeyeyim ki, Neşe'nin dediği gibi bugün her şey mükemmeldi. Hava da oldukça güzeldi. Pek hoşuma gitmesede ders iptal olmuştu ve yurtta yatıp, biraz dinlenebilirdim.
Ben düşüncelerim eşliğinde yurda doğru ilerlerken kafama çarpan bir şeyle beynimin kafamın içinde yer değiştirdiğini sandım.
Elim kafama giderken Aslı telaşla "Oha lan n'oluyo?" diye sorarcasına konuştu.
× yirmi beşinci bölüm sonu ×
hadi Ecrin'e ne oldu bilin bakalım (çok zor nasıl bileceksiniz ki şimdi şhüfehehe)
şurada yıldız toplamamıza yardım ederek okuyan 9-10 okurcanım var biraz naz yapayım bariii ((:
neyse, yeni bölüm gün içinde sizlerle inşallah, beklemede kalın. kendinize iyi bakın, Allah'a emanet olun.
hoş kalın <3
2️⃣4️⃣.7️⃣.2️⃣2️⃣ (:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tabildot // yarı texting
Roman pour Adolescents[tabildot // yarı texting , tamamlandı] 05×× : Geçenlerde sana 'Yemeği beğenmedin mi?' diye sorduğumda bana kızmıştın. 05×× : 'Allah'ın yarattığı bir nimeti sevmemek benim ne haddime.' diye. 05×× : Hatırladın mı? 05×× : Dün annem bana 'Allah'ın ba...