t // XVII

2.1K 159 10
                                    

Selamun Aleyküm,
nasılsınız canlar? ne var ne yok?

bu bölümü dün yayınlayacaktım ama maalesef yetiştiremedim. nasip bugüneymiş...

neysem uzatmadan buyurun bölüme alalım sizi. iyi okumalar.. (:

×

"Süt kardeşin mi?"

"Evet."

"Nasıl? Neşe kızım ve Faruk ikiz mi?"

"Yok Halime Teyzem, öyle değil. Çok karışık mesele aslında ama şöyle açıklayayım ben sana. Faruk abi Aralık ayı doğumlu, bu sebeple aramızda ay farkı var. Hem küçükken abi dediğim için ağız alışkanlığı hem de saygıdan dolayı abi diyorum."

Açıklamanın üstüne Halime Teyze "Anladım." diye anlamadığını belirterek mırıldandı.

"Neşe'de yıl itibariyle bizden küçük de okula erken başladı." diye konuşmamı sonlandırdı.

"Anladım galiba."

Hala anlamaz gibi duruşundan yapabilecek bir şeyim olmadığını anlayınca "O zaman problem yok." dedim ve gülümsedim.

"Neyse kızım sen nöbetçisin bugün. Hadi ben tutmayayım seni."

"Tamam Halime Teyze'm. Kolay gelsin sana, ben gideyim."

Halime Teyze'nin yanından ayrılıp, Neşe'nin yanına doğru ilerlemeye başladım.

Neredeyse bitmiş olan işleri görünce şaşkınlığımı koruyamadım ve gülümseyerek "Çok hızlısınız Neşe Hanım." dedim.

"Siz de yavaş." dedikten sonra sertçe sürüklediği sandalyelerle sinirli olduğunu belli eden Neşe'ye doğru bir adım attım.

"Sen kızgın mısın?"

Sert çıkan sesiyle "Evet." dedi sonra da derin bir nefes verip bana döndü ve "Ama sana değilim. Masal geldi az önce, boş boş konuşup gitti. Ona biraz sinir oldum." dedi.

"Kıza sataştığımız falan yok. Niye bize bu kadar ters gidiyor anlamış değilim."

"Boşver ya. Hadi şuraları toparlayalım da çıkalım odaya."

"Tamamdır, hallolmuş bil de Masal ne dedi ki?"

"Saç çıkmış ya yemeğinden onu konuştu biraz. Sonra da yok düzgün temizlik yapmalıymışız. Dağınık kalmasınmış falan işte."

"Masal Hazretleri başka ne istermiş acaba?"

"Esra Abla ister bence o."

Yüzüme yayılan gülümsemeyle "Neyse neyse gıybete kaçacak bu konu. Hadi işimizi yapıp yukarı çıkalım." dedim.

Yaklaşık on dakika kadar sonra yemekhanede kalan 3-5 işi bitirip yemekhaneden çıktık. Merdivenlere doğru ilerlerken Özlem Hoca bizi durdurdu.

"Neşe! Ecrin! Bir dakika durur musunuz?"

"Buyurun hocam?"

"Kızlar Lale Hoca'nız size bir ceza vermiş. Bu da kural aksattığınız anlamına gelir. Öyle değil mi?"

"Aslında kural aksattık denmez. Hafta sonu arkadaşlarla bizim odada toplanmıştık, hafta sonu akşamları serbest olduğumuz için. Ama Lale Hoca nöbetçiymiş, biz de bilmiyorduk." diye konuştum.

"Lale Hoca'nın hafta sonunda da izin vermediğini biliyorduk ama o gün nöbetçi hocanın Lale Hoca olduğundan haberimiz yoktu malesef." diye destek çıktı Neşe.

"Anladım canım. Benim veya başka bir hocanızın nöbeti olsa karışılmazdı sizlere büyük ihtimalle ama Lale Hoca biraz katı bu konuda. Sizler de akıllı, uslu kızlarsınız diye ceza ile yırtmışsınız. Ama bir daha olmasın. Dikkatli olun, tamam mı?"

"Tamam hocam. Bizim de yemekhanede işimiz bitti. Yukarı çıkalım artık."

"Tabi çıkın da Masal nerede? Size yardıma inmişti."

"Hocam biz Neşe ile yapacaktık nöbeti. Masal ceza alan öğrencilerden değildi."

"Masal sizin rica ettiğinizi söylemişti bana. Ondan izin vermiştim ama sizin haberiniz bile yokmuş galiba."

Kırdığım potla kalakaldım. Masal ondan mı gelmişti?

Mükemmel!

Şimdi onun söylediklerine karşılık hocaya şikayet etmişiz gibi olacaktı.

"Neyse kızlar hadi siz çıkın yukarı odalarınıza. İyi akşamlar size."

Merdivenlere ilerlerken bir yandan da Özlem Hoca'nın bir şeyler mırıldandığını duyuyordum.

"Masal, şikayet ettiğimizi düşünecek."

"Kesinlikle."

Kesinlikle öyle düşünecekti. İnşallah Masal'la her zamankinden fazla uğraşamamıza yol açmazdı bu durum.

× on yedinci bölüm sonu ×

vee bir bölüm daha biter. okuyup destek olan herkese teşekkürler (:

satır arası yorum yapmayı, yıldız toplamamıza yardım etmeyi unutmayın. kendinize iyi bakın, Allah'a emanet olun.

hoş kalın <3

2️⃣0️⃣.7️⃣.2️⃣2️⃣ (:

tabildot // yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin