t // XXII

2K 161 24
                                    

Selamun Aleyküm,
nasılsınız? ne var ne yok?

gerilim ve kısa hikaye etiketinde ikinci sıradayız ve güncel okunma 661.. deli misiniz siiizzz?

bunun da hevesiyle günün üçüncü ve yeni bir bölümü sizlerle.. o zaman buyurun okumaya.

iyi okumalar.. (:

×

Kendimi yatağıma atarken "Üf be, ne yoruldum!" diye söylendim.

"Hülya Hoca bize eziyet olsun diye erkek tarafını da temizletti biliyorsun değil mi?"

"Bilmez olur muyum? Allah rızası olmasa temizlemezdim de, neyse."

"Orası öyle canım." diyerek omuz silken Neşe'de kendini yatağına attı.

Hülya Hoca dün bir bugün iki, bizi zorlamadan yurttan gitmemeye kararlıydı sanırım. Dünkü nöbetçiliğimi burnumuzdan getirmişti. Bugün de yemekhanedeki erkek tarafını da bize temizlettirmişti. Ve bu hiç adil değildi.

"Buradaki hocalar arasında hiçbiri hoca Özlem Hoca'nın yerini tutmaz."

"Evet, canım Özlem Hocam."

Okulun yakınlarındaki caminin minarelerinden yükselen ezan sesiyle yataktan kalktım. Ezanın bitmesiyle Neşe'yi dürttüm ve "Ezan okunduğuna göre namazlarımızı kılabiliriz." dedim.

"Evet, sonra da ders çalışırız."

"Aynen hadi." diye konuştum ve dolapların üstündeki poşeti minik indirdim.

Neşe'nin de yardımıyla poşetteki yolluk gibi olan halıyı çıkarıp yere serdik, üstüne de seccadelerimizi...

"Bir odayı iptal edip mescid yapmaları yurt için çok zor olmasa gerek." diye söylenen Neşe'ye dönüp "Mevlana ne demiş, 'Zor diyorsun. Zor olacak ki imtihan olsun.' Yani bu zorluklar imtihanlarımızı geçmemize vesile olacak belki." diye konuştum.

"Ecrin o kadar güzel konuşuyorsun ki, dünyanın en sinirli insanın bile sinirini yatıştırırsın. Ya da hiç olmazsa durup bir defa düşünmelerini sağlarsın." diyen Neşe bana sarıldı ve "İyi ki dostumsun kız." diye de konuşmasını tamamladı.

Sarıldığım dostuma gülüp "Sen de iyi ki dostumsun kız." diye konuştum.

"Hadi bakalım, namaz vakti." dedikten sonra tekbirlerimizi getirip namazımızı kılmaya başlamıştık.

Namazlarımız bitince de masalarımıza oturup ders çalışmaya başladık.

"Bugünkü yorgunluğun üstüne oturmak iyi geldi. Her ne kadar ders çalışıyor olsak bile."

"Evet ama ben ders çalışmasını severim."

"Bilmez miyim Ultra Çalışkan Ecrin Hanım."

"Dalga geçmesene Neşe."

"Tamam tamam."

Aramızda oluşan kısa sessizlikten sonra "Ya her şeyi geçtim Tabildot bugün de yazmadı. Ben yemekleri övecek bir şey yazar demiştim. Özellikle ortada bir şüpheli varken..." diyen Neşe sessizliği böldü.

tabildot // yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin