Selamun Aleyküm,
nasılsınız bakalım okurcanlar? ne var ne yok?bölümü yayınlayacağım derken silmem ve sinir olmam. (nasıl oldu hala anlamadım) tekrar yazmaya çalışmam ama yazamamam. daha da sinir olmam. sonra yazmayı bırakmam ama bölüm bekleyenlerin olmasını hatırlamam. en sonunda yine bir şeyler yazmaya çalışmam ve sizlerle paylaşmam...
dün bölüm gelmemesinin özeti. neyse çokta önemli değil..
iyi okumalar.. (:
×
Yürümeye başladığımız zaman babamın kolunu annemin omzuna atmasıyla utanan annemi izlemeyi bırakıp önüme döndüm.
Babam annemi çok severdi ve bunu bakışlarından bile anlardınız. Hatta anneme olan aşkı benim duymuş olduğum en güzel aşk hikayesi olabilirdi. Gerçekten çok güzel ve çok özel...
Bir gün bana anlattıklarında hayran kalmıştım. Böyle güzel, asla vazgeçmeden seven insan yoktu herhalde.
Aklıma hikayeleri gelince istemsizce gülümsedim.
Babam, daha lise çağlarındayken annemi görmüş ve o günden beri kalbi annem için atmaya başlamış. Ama anneme hiçbir zaman söyleyememiş, söylemek istediği zamanlarda da cesaretini bir türlü toparlayamamış.
Babam aşkını öylece içinden yaşarken annemler oturdukları evden taşınmışlar ve farklı bir mahalleye gitmişler.
Annem mahalleden gittikten sonra babamın aniden değişen ruh halini gören dedem, en sonunda durumu anlamış ve doğru olduğunu düşündüğü bir gün konuşmuş babamla. Babam da sevdasını anlatmış dedeme.
Aradan birkaç ay geçtikten sonra dedem babama sana kız istemeye gidiyoruz, demiş ve hazırlanmasını söylemiş.
Babam dedemin tepkisine çok şaşırmış ve 'benim sevdiğim olduğunu bildiği halde babam ne yapıyor?' demiş kendi kendine ama dedemin dediğini yapıp hazırlanmış her ne kadar niye olduğuna anlam veremesede.
Neyse sonra annemlerin yeni evlerine gitmişler. Tabii babam üzgün. Kalbinde başka birisi varken sevmediği birisiyle evlenip evlendiği kişiyi üzmek istemiyormuş. Bir kere bile kaldırmadığı başıyla öylece oturuyormuş koltukta.
Kahvelerin geldiğini anlayınca kafasını kaldırmış ve karşısında annemi görünce hem şaşırmış hem de çok sevinmiş.
Annem babama kahvesini servis ederken ufak bir tebessüm edince de babam heyecanla elindeki kahveyi üstüne dökmüş.
Hatta bir gün babam o an için "O gün, üstüme dökülen kahvenin tüm ısısı bir olup yüreğimde toplandı. O gün bugündür de o ateş hiç sönmeden yüreğimde yanar durur. Annenizin en büyük eseri." demişti.
Bu cümleyi babamın ağzından duyduğum gün benim kalbimdeki en büyük eserini sergileyecek adamı bekliyordum.
Belki ileride bir gün kesişirdi yollarımız.
Evet yaşım belki bunun için çok küçüktü ama öyleydi işte. Çok hayran olunası bir şeydi ki hayran kalmamak elde değildi. Benim düşüncem de hayranlıktan kaynaklıydı.
"Ecrin!"
"Efendim?"
"İki saattir sana sesleniyorum, şükür duyabildin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tabildot // yarı texting
Teen Fiction[tabildot // yarı texting , tamamlandı] 05×× : Geçenlerde sana 'Yemeği beğenmedin mi?' diye sorduğumda bana kızmıştın. 05×× : 'Allah'ın yarattığı bir nimeti sevmemek benim ne haddime.' diye. 05×× : Hatırladın mı? 05×× : Dün annem bana 'Allah'ın ba...