Zeliha Acar'dan:
Hastaneler her zaman bu kadar korkutucu muydu?
Titriyordum. Yan tarafımda geldiğimizden beri asla elimi bırakmayan Cihangir vardı ve diğer tarafımda ise artık ağlamaya bile gücü kalmamış Serra oturuyordu.
Bense öylece boşluğu izliyordum.
Haberi aldıktan sonra panikle buraya gelmiştik. Serra güç de olsa olanları anlatmıştı. O andan itibaren daha çok korkuyordum çünkü Cihangir anormal derecede sessizdi ve sürekli dişlerini sıkıyordu, bunu kasılan çenesinden anlıyordum.
Yaklaşık bir saat önce ameliyathaneden çıkan doktor A grubu kan istemişti ve Cihangir onun için gitmişti. Geldiğinde ise daha bir sinirli ve bir şey düşünür gibiydi.
"Canım," dedim çatlayan sesimle ona bakarak. Parmaklarımızın kenetli olduğu elini hafif hafif okşuyordum. "Konuş benimle, lütfen."
Bana baktı. Gözlerinin kenarları kanlanmıştı. Ağlamıyordu belki ama çok korkuyordu. "İyi olacak," dedi sakince. "İyi olacak değil mi Zeliha?"
"Tabi ki," dedim. "Daha yaşanacak güzel günlerimiz var. Kadir kolay kolay pes etmez biliyorsun değil mi canımın içi?"
Başını salladı sakince ve yutkundu. Boğazı düğüm düğümdü sanki.
İkimiz de sessizken Cihangir dayanamıyormuş gibi, "O benim emanetim," dedi başını yere eğerek. "Babam son görevine gitmeden önce onu bana emanet etti biliyor musun?"
Gözlerimi yumdum. Kalbim sızladı sanki, bu çok ağırdı.
"Oğlum demişti," dedi ve diğer eliyle ensesine dokundu. "Ben gelene kadar kardeşin sana emanet demişti. Tamam demiştim, babam bana güveniyor diye gururlanmıştım. Ama babam bir daha geri dönmedi Zeliha. Ve Kadir benim hala emanetim. Şimdi ona bir şey olursa babamın ruhu acımaz mı? Güvenini boşa çıkarmış olmaz mıyım?"
Karşımda otuz yaşında bir adam yoktu. Babasını kaybeden on iki yaşındaki kalbi kırık bir çocuk vardı.
Ona yaklaştım ve boştaki kolumu bedenine sardım. "Ona hiçbir şey olmayacak," dedim ama sesim titriyordu. "Bana inanmıyor musun İmhacı?"
Başını salladı. "İnanıyorum."
Başımı omuzuna yasladım. Etraf sakindi. "O şerefsizi buldum," dedi Cihangir ve bir anda şaşkınca ona baktım. Hala sakin sakin konuşması beni endişelendiriyordu. "Kan vermeye giderken bir asker arkadaşıma olay yerini söyledim ve o da kamera kayıtlarından buldu. Onun şuan kim olduğunu, nerede olduğunu ve bütün suç geçmişini biliyorum." Düz sesi tehlikeli çıkıyordu.
"Ne?" dedim. "Sen hangi ara-" Lafımı yarıda kesen şey ameliyathaneden çıkan doktordu.
Serra hemen ayağa kalktı, peşinden de biz.
"O iyi mi?" diye sordu hemen yanımdaki mahvolmuş kız.
Cihangir elimi sıkmaya başladı, gergindi. Sakin kalmaya çalışarak avucumun içindeki elini okşamaya devam ettim.
"Kadir beyin hayati riski yok," deyince doktor, bir anda tekrardan nefes aldığımı hissettim. "Ama uzun süre yataktan çıkmamak zorunda gibi görünüyor. Bıçak darbelerinden biri midesine küçük bir hasar vermiş. Bu yüzden uyanınca bir süre gıdayla değil serumla beslenmek zorunda. Onun dışında korkulacak bir şey yok."
Serra gülümseyerek doktora baktı. "Onu görebiliriz değil mi?" dedi.
"Evet, hasta muhtemelen sabaha kadar uyanmaz ama normal odaya alınacak, yanına girebilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMHACI -Texting-
Teen Fiction[TAMAMLANDI] 05***: O kadar bomba imha ediyorsun ama birini unutmuşsun 05***: O da benim kalbim olacak organ 05***: Rica etsem gelip kalbime bakabilir misin? 05***: Senin sevginle patlayacak da yakında Başlangıç: 01.07.2022 Bitiş: 01.08.2022 Tüm hak...