5.6

37.7K 2.6K 535
                                    

360k❤️

Bir önceki bölümde Utku'ya öyle yaratıcı küfürler yazmışsınız ki ağzım açık kaldı JDJSKXNLWJXLWJX

Evet bölüm sorusu şu: Bu kitapta en çok hangi karakteri seviyorsunuz?

Nimet seçilmez hocam dmdnwkxjwlx

***

Cihangir Karadağ'dan:

Arabanın kaputuna yaslanmış Zeliha'yı beklerken bir yandan da telefondan sabırla Kadir'i dinliyordum.

"Ondan sonra işte," dedi Kadir ve bir yandan da höpürdeterek bir şey içti. "Dedim ben hamileyim."

Kaşlarım çatıldı. "Ne diyorsun lan?" dedim şaşkınca.

"Ay ne diyeceğim be, dinlemiyorsun ki, ben de seni deneyeyim dedim."

Gözlerimi devirdim. Bu çocuğun ciddiyetsizliği bazen beni sinirlendiriyordu. "Aferin sana," dedim dalga geçer gibi. "Neredesin sen?"

"Sevgilimle karşılıklı kahve içiyoruz," dedi keyifli keyifli. "Tabi o bir yandan Ekin'i susturmaya çalışıyor."

Merakla sordum. "Ne oldu ki?"

"Ne olacak," dedi Kadir bıkkınca. "Beyefendi denemeye aç girmiş, soruları okurken gözünün önünden yemek falan geçiyormuş yapamamış." Kahkaha atmaya başladı.

"Bence makul bir bahane," dedim hemen. "Küçükken sen de aç kalınca mala bağlıyordun."

"Hiç de bile."

"Kesin," dedim dalga geçer gibi. "O yüzden bir gece beraber uyurken elimi yemek sanıp ısırmadın, salak seni."

"İnsanlık hali canım ya," dedi. "Hani rüyanda tuvalet gördüğünde işememen gerekir ya, yemek görünce de yememek gerekiyor işte."

Dudaklarım kıvrıldı. "O tuvalete sen çok gittin maalesef."

Kadir bir şey demedi sadece yine höpürdeterek kahvesini içti. "Olur öyle şeyler." dedi en son.

"Olur tabi," dedim. "Artık hissettin mi ne yaptıysan pembe donlarının hepsine işemiştin."

"Ya abi sus artık!"

Ben gülerken o bir süre bana söylendi. Birkaç şeyden daha konuştuktan sonra, "Neyse ben şimdi kapatıyorum, tamam mı?" dedim.

"İyi git hemen sözlünün yanına."

Bir şey demeden telefonu kapattım ve kollarımı birleştirerek beklemeye devam ettim.

Beş dakika geçti, on dakika geçti. Tüm okul neredeyse boşaldı ama Zeliha hala yoktu.

Beklemeden telefonu çıkarıp onu aradım. Birkaç kez çalsa da cevap vermedi.

Beklemeye devam ettim ama iyiden iyiye etraf ıssız kalınca bir kere daha aradım ama sonuç aynıydı. "Neredesin be güzelim?" diye kendi kendime mırıldandım.

O esnada herkesten çok sonra okuldan çıkan bir çocuğa, "Bakar mısın?" deyip onu durdurdum. Çocuk bana bakarken sakince, "İsmin neydi?" diye de ekledim.

"Yunus ben, abi."

Başımı salladım. "Yunus, Zeliha hocayı tanıyorsun değil mi? Bu okulda?" dedim.

Başını salladı. "Tabi tanıyorum abi, favori hocam olur kendisi. Sen neden sordun?"

Derin bir nefes verim, "Bekliyorum da onu hala gelmedi, gördün mu onu hiç?"

Çocuk bir aydınlanma yaşadı. "Abo, sen Zeliha hocanın çok hızlı davranan erkek arkadaşısın," dedi. Ardından gülerek ekledi. "Vallahi abi en son Utku hoca onu bilgisayar odasına çağırdı bir şey göstereceğim deyip. O adam da tam bir it ama neyse."

İMHACI -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin