4.6

53K 2.9K 407
                                        

Serra Saygın'dan:
(Birkaç saat önce.)

"Kadir!" diye bağırdım arkamda duran adama. "Şirketteyiz bak biri görecek!"

"Napim?" dedi ve yanağıma öpücükler kondurmaya devam etti.

Şu rahatlık kaçıncı seviye ya?

"Öyle olsun," dedim geri çekilmeye çalışarak. "Yakalanırsak sana bir şey olmaz aslanım, ben stajyerim diye beni şutlarlar hemen buradan."

Anında geri çekildi. "Doğru," dedi. "Sen gidersen mal gibi kalırım burada Sarmaşık, gerçi peşinden ben de ayrılırım buradan ama neyse."

"Tövbe de," dedim sakince. O esnada çalan telefonum ikimizin de dikkatini dağıttı. "Ekin arıyor, okuldan çıktı herhalde." dedim.

"Dur ben açayım da bir günü güzelleşsin," deyip telefonu elimden aldı ve aramayı yanıtladı. "Hayırlı Cumalar kayınço hazretleri!"

Telefon hoparlörde olduğu için Ekin'i daha rahat dinledim. "Ya sen neden fare gibi her delikten çıkıyorsun?" dedi bıkkınca. "Bak peynir attım az öteye hadi git."

Gülmeye başladım. "Kalbimi paramparça ettin şuan kayınço, beni bir fareye mi layık görüyorsun?" dedi Kadir.

Ekin ofladı. "Telefonu zeka seviyesi daha yüksek olan birine verir misin eniştem?" dedi kinayeyle.

"Ben en üst levelim ama."

"Ablama verir misin enişte bozuntusu?"

"Bak bu dediklerine gün gelir pişman olursun ben söyleyeyim kayınço," dedi Kadir. "Sonra götü yanan at gibi koşturursun etrafta canım eniştemin değerini bilemedim diye."

"Bir şey diyeyim mi?" dedi Ekin.

"He?" dedi Kadir.

"Hayal gücün iyiymiş, orada ponyler falan da tepişiyor mu?"

Kadir kahkaha atarken onun gülüşünü izledim. Çok yakışıklıydı insafsız.

"Senin pony fetişin mi var lan?" dedi gülerek. "Bak çekinme söyle gider sana unicorn kiralarım."

"Aynen," dedi Ekin. "Sonra da bebeyken giydiğin pembe kız donlarıyla ona binersin, yakışır sana."

İkisinin de susucağı yokmuş gibi gelince telefonu elime aldım ve, "Bu kadar yeter," deyip bir nefes verdim. "Sen neden aramıştın Ekin?"

Ekin bir süre sustu ve ardından, "Eve bir zurna dürüm yollasana," dedi. "Malum kredi kartı falan sende canım ablam."

"Yuh lan," dedim. "Hayvan mısın sen nasıl yiyeceksin o kadarını?"

"Üzerine ikinciyi bile yerim."

Gözlerimi devirdim. Boğa burcu bir kardeşinizin olması yoruyordu bazen.

"İyi sipariş ederim birazdan," dedim. "Annemler eve geldi mi?"

"Yok ikisi de hastanede hala."

Başımı salladım. Annem baş hemşire ve babam da cerrah olduğu için yüzlerini neredeyse zor görüyorduk.

"Tamam dikkat et, derslerini falan yap tamam mı?"

Ekin ofladı. "Cidden bir gün leşimi test kitaplarının arasında bulacaksınız he," dedi. "Neyse yapacağız işte."

"Aferin," dedim. "Hadi görüşürüz."

Telefonu kapatınca Kadir'e baktım. "Bu çocuk beni yoruyor."

"Bir zahmet o kadar da olsun güzelim," dedi. "Sınav senesi, biraz alttan almak lazım."

Başımı salladım. "Hadi artık çıkalım mı? Arabada sipariş veririm hem rahat rahat."

İMHACI -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin