Ciddi ciddi yazdığım ilk kurgum :) Ve okuyan 10 kişi o kadar mutlu ediyor kii
Seviyorum sizi :')
Ben okula gidiyorum" diye seslenerek çantamı aldığım da annem elinde ki bez ile mutfaktan çıkmıştı. "Ne yapacaksın okulda?""Maç" dedim. Ayakkabılarımı da giydiğimde çıkmak için hazırdım. "Ne maçı?" diye sordu annem.
"Futbol"
Annem iç çekerek başını salladı ve "Büyüdüğünü ne zaman fark edeceksin acaba" diye söylenerek tekrar mutfağa döndü.
Derslerinin son iki saatini dışarıda geçireceklerini ve bu zaman aralığında istediğim de gelebileceğimi söylemişti.
Ben dışarıya adımımı atıp kapıyı kapatacakken annem "Nergis bekle" de bağırmıştı.Birkaç saniye içerisinde elinde bir saklama kabı ile kapıya geldi. "Bunu da götür"
Saklama kabını alarak kapağını açtım. Su böreği..."Adam buraya gayet fit bir şekilde geldi. Siz buradan 20 kilo almış halde göndereceksiniz. Hayır yani ayıp olmasın diye de yiyor olabilir"
"Fit?" dedi annem. "Gittim ben" diyerek kapının önünden ayrıldım.
Okulun bahçesinden içeriye girdiğimde karşılaşmayı beklemediğim bir manzara vardı.
"Öğretmenim siz hiç yanmıyorsunuz ama?"
"E vuramıyorsunuz"
Anıl hoca çocuklarla birlikte yakartop oynuyordu. Bu durumu kıskanmıştım. Çünkü çocukların oyun arkadaşı hep bendim. Her türlü oyunlarına girip kendimce eğlenip onları bazen sinir etsemde bendim. Ve şuan yerimi başka biri doldurmuştu.
Gömleğinin ilk üç düğmesini açmış, kollarını dirseklerine kadar katlamıştı. Ve anlına düşen saçları ile öğretmen havasından kurtulmuştu.
Çocuklar artık onu vurmak için topu tüm güçleriyle atsa da o da yalandan vurulmak gibi bir şey yapmıyor ve gerçekten oynayarak toptan kaçıyordu.
"Nergis Abla" dedi aralarından Selim. Herkesin gözü kapının önünde onları izleyen beni bulduğunda gülümsedim.
"Nergis Abla bize yardım et lüttfen" dedi Sude. Elinde ki topuda çoktan bana doğru atmıştı. Topu yakaladığımda başımı salladım. Çantamı koyacak yer ararken duvarın üzerine koyulmuş ceketi fark ettim. Muhtemelen Anıl hocanındı. Hemen yanına çantamı koyduğumda Sude'nin yanına geçmiştim.
"Hocam kusura bakmayın ama hiç şansınız yok" dediğimde gülmüştü. "Buyrun görelim"
Ortaya geçtiğinde derin bir nefes aldım. Rüzgar yüzünden yüzüme gelen birkaç saç telimi de kulağımın arkasına sıkıştırdıktan sonra topu ona doğru atmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
Teen Fiction"Günlerdir hatta haftalardır bunu düşünüyorum. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum" dediğinde dolan gözlerimi saklamak için başımı öne eğdim. Ayrılık konuşmasını duymak istemiyordum. "Anladım" dedim sözünü keserek. Gözleri tekrar beni bulduğunda kaşlar...