Yorumlarınızın beni daha çok motive ettiğini söylemeliyim. Bu yüzden umarım yorumlarınızı benden esirgemezsiniz
~"Beklentini çok yüksek tutma," dedi Anıl, arabayı durdurup bana bakarken. "Biraz tadilata ihtiyacı var, tabii yine de beğenmezsen tutmayız ama bana beğenecekmişsin gibi geliyor"
"Tamam hemen bakalım" dedim heyecanla. Anıl'ın da dediği gibi muhtemelen beğenecektim ve artık bir evimiz olacaktı. Bizim evimiz.
Anıl bu çocuksu heyecanıma gülmüştü. "Hadi o zaman" dedi, arabadan inerken. Bende inmiş üzerimi düzeltmiş ve Anıl'ın uzattığı elini tutmuştum.
Bir apartmana girmiştik. "Okul buraya yakın değil mi?" dedim. "Yürüme mesafesiyle 15 dakika" dedi. "Evi görmeme gerek yok tutalım o zaman" dedim. Anıl için büyük kolaylık olurdu. Sabah o kadar erken kalkmasına gerek kalmazdı, her gün beraber kahvaltı yapabilirdik.
Kesinlikle tutmalıydık bu evi.
"Beğenmene daha önemli" dedi, Anıl. Asansör ile 7.Kata çıkmıştık. Apartmandan anladığım kadarıyla yeni sayılabilecek bir binaydı. Benim için evin güzelliği önemli değildi. Tadilat halledilirdi. Biraz klişe olacaktı ama yanımda Anıl olduğu sürece her ev benim için güzeldi.
Kapıda bizi emlakçı bekliyordu. Anıl ile selamlaştıktan sonra bana bakmıştı. Gülümseyerek baş selamı verdim. Evin kapısını açtığında heyecanla eve girmiştim. Uzun bir hol vardı girişinde. Kapının hemen karşısında mutfak, mutfağın solunda da salon vardı. Holün sağa doğru uzanan kısmı muhtemelen yatak odasına açılıyordu. İlk olarak mutfağa girmiştim. Ne çok küçük ne de çok büyüktü. Ama iki kişilik aile için fazlasıyla yeterdi. L şeklinde tezgahı ve mutfağa hakim olan beyaz ton kesinlikle çok hoşuma gitmişti.
Ve tabii ki balkon. Kare şeklinde küçük bir balkonu da vardı. Burayı harika bir alana çevirebilirdik. Mutfaktan hemen sonra salona geçtim. Tadilat işi sanırım burasıyla ilgiliydi. Boyası kötü olmuştu. Ama çok kolay halledilebilecek bir şeydi. Oldukça büyüktü. Salondan da çıkıp yanında ki muhtemelen oturma odası olan odaya geçtim. Bizim burayı çalışma odası olarak kullanmamız daha olasıydı.
Buradan da çıkıp holün diğer tarafına ilerledim. Yani yatak odasına. Yatak odasını karşısında bir küçük oda daha vardı. Çocuk odası olmalıydı. Bu ev bize fazla büyüktü.
"Çok güzel," dedim yatak odasının ortasında durarak. Emlakçı bizi yalnız bıraktığı için şuan Anıl ile baş başaydık.
Ellerimi ona doğru uzatarak yanıma çağırdığımda ellerimi tutarak tam karşımda durdu. "Beğendin mi?"
"Çok" dedim. "Ama biraz bizim için büyük gibi"
"Bir oda fazlalık var doğru" dedi
"Şimdilik" dedim, gülümseyerek
"Şimdilik" dedi, benim gibi gülerek.
"Tutuyor muyuz o zaman?"
"Tutalım" dedim.
~
"Tuttunuz yani?" dedi, Leyla Abla.
"Tuttuk" dedi Anıl.
"Hemen taşınmazsınız herhalde" dedi, babası.
"Yok biraz işi var. Ayrıca eşyalar da var"
"Beğendiniz mi eşyaları?" dedi, annesi
"Yani biraz bakmıştık," dedi Anıl bana bakarak. Başımı sallayarak onayladım. Hemen hemen beğenmiş sayılırdık.
"Güzel, eşyalarınızı biz alıyoruz o zaman" dedi, babası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
Teen Fiction"Günlerdir hatta haftalardır bunu düşünüyorum. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum" dediğinde dolan gözlerimi saklamak için başımı öne eğdim. Ayrılık konuşmasını duymak istemiyordum. "Anladım" dedim sözünü keserek. Gözleri tekrar beni bulduğunda kaşlar...