~
Bir mucizeye tanıklık ediyorduk şuan. Doğumhane kapısının önünde, sıra ile oturmuş bir bebek sesi bekliyorduk. Ve tabii asla oturmayan, koridorda dönüp dolaşan Selim Abi vardı.
Aslında onlar dün gece gelmişlerdi hastaneye. Doğum ise bu gece başlamıştı. Duyar duymaz bizde gelmiştik. Başımı Anıl'ın koluna yaslayarak gözlerimi birkaç saniye için kapattım.
"Birazdan hala olacağım, şaka gibi."
"Hadi artık doğsun" dedi, Selim Abi.
"Doğsun vallahi" dedi, Leyla Abla'nın babası Hüseyin Amca.
"Kızımız nazlı olacak belli" dedi, Leyla Abla'nın annesi Sema Teyze.
Anıl hiç konuşmuyordu ama çok heyecanlı olduğunu sallayıp durduğu dizinden bile anlayabiliyordum.
Ve bir bebek sesi ayağa kaldırmıştı hepimizi. Herkes birbirine sarılırken Anıl'a sarıldım bende. "Amca oldun"
"Çok şükür" dedi, Anıl iç çekerek. Harika bir amca olacağından şüphem yoktu.
~
"Ama bu çok güzel" dedim, sürekli dilini dışarı çıkartıp yumuk yumuk, minicik gözlerini açan Zeynep'e bakarak.
Üzerinde pembe bir takım vardı. Şuan için kendisine büyük geliyordu. Ayak kısmı bomboştu. Ama çok sevimli görünüyordu. Sürekli elini kolunu oynatıyordu. Ağlayacağını buruşan yüzünden anlamıştım ki öyle olmuş ve hemen ardından ağlamaya başlamıştı.
Beşiğin başından çekildiğimde Leyla Abla "Kucağıma versene" demişti. Hayatta dokunamazdım bu kadar küçük bebeğe.
"Ben alamam, anne sen alsana" dedim.
Birkaç dakika kadar bana bakmıştı. Yanlış bir şey mi söylemiştim. "Bir şey mi oldu?" dediğimde "Yok" dedi gülümseyerek.
"Ben alırım ama sende alabilirsin" diyerek bebeğin başına geldi.
"Boynunu ve sırtını destekleyerek alıyoruz" demişti. Sonra kucağına aldığı Zeynep'i Leyla Abla'ya verdi. Leyla Abla, Zeynep'i emzirirken odaya Nil girmişti. "Uyandı mı? Biraz da ben seveyim"
"Geri uyudu" dedi Leyla Abla.
"E bu hep böyle uyuyacak mı?"
"Kızım daha küçücük çocuk. Sevemezsin şimdi"
Beş saat olmuştu daha doğalı. Çocuk daha dünyaya geldiğinin farkına bile varamamıştı bence.
"Of abim yüzünden hiç göremedik bile." dedi, Nil. Selim Abi, Zeynep'in başından hiç ayrılmamıştı da. O kadar güzeldi ki ben bile bakmaya doyamamıştım. Onları hiç düşünemiyordum bile. Zeynep'i tekrar yatağına koyarken "Resmen anneyim ya" dedi, Leyla Abla. Saatlerdir bunu tekrarlıyordu.
Kapı tıklatıldığında Leyla Abla "Gel" diye seslendi.
İçeriye giren elinde iki buket çiçekle Eray olmuştu. Odaya şöyle bir göz atıp bana baktı. "Anıl hastanedeyim demişti?"
"Aşağıdalar" dedim. Başını sallayarak Leyla Abla'ya elinde ki bir buket çiçeği uzatmıştı. "Geçmiş olsun mu denir hayırlı olsun mu denir bilemedim" dediğinde Leyla Abla gülerek çiçeği almıştı.
"Teşekkür ederim"
Nil, Eray'a gözlerini devirerek odanın diğer köşesinde ki koltuğa oturmuştu. Eray dönüp Zeynep'e baktı. "E bu baya Selim Abi" dedi, Zeynep'in minicik elini tutmuştu.
"Yo baya baya yengem. Aşırı güzel bir kız olacak" dedi, Nil.
Daha çok Selim Abi'ye benzediği konusunda Eray gelmeden önce hemfikirdik. Ama Nil'in Eray'a ters gidesi tutmuş olacak ki böyle konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefha
Teen Fiction"Günlerdir hatta haftalardır bunu düşünüyorum. Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum" dediğinde dolan gözlerimi saklamak için başımı öne eğdim. Ayrılık konuşmasını duymak istemiyordum. "Anladım" dedim sözünü keserek. Gözleri tekrar beni bulduğunda kaşlar...